Siyonist Rejim İsrail'in Cinayetleri Hakkında Cezai Araştırmaların Başlaması
Uluslararası Ceza Mahkemesi Siyonist Rejim İsrail'in işgal altındaki Filistin'de işlediği cinayetleri hakkında araştırma sürecini başlattı. Bu mahkemenin baş savcısı Fatou Bensouda 3 Mart Çarşamba günü bir bildiri yayımlayarak Siyonist Rejim İsrail'in 2014 Gazze savaşında, Batı Şeria'da ve Doğu Kudüst'te yerleşim alanları inşa sürecinde işlediği savaş suçları ile ilgili araştırmaların başlatıldığını duyurdu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Şubat 2021 başlarında Filistin topraklarında işlenen savaş cinayetleri hususundaki dosyalara bakacak yetkiye sahip olduğunu bildirdi. Amerika ise bu duruma karşı çıkarak uluslararası ceza mahkemesinin bu kararına sert tepki gösterdi ve Siyonist Rejimin savaş cinayetleri hakkında araştırma dosyasının başlatılmamasını istedi. Amerika dışişleri bakanlığı sözcüsü Ned Price böyle bir açıklamada bulunarak Biden hükümetinin, Trump hükümeti döneminde bu mahkemenin baş savcısı Fatou Bensouda'ya ve diğer mahkeme makamlarına yönelik uygulanan yaptırımları tekrar gözden geçireceklerini ve ele alacaklarını bildirdi. Siyonist Rejim İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu da uluslararası ceza mahkemesinin bu kararına tepki olarak bu konunun mahkemenin " Anti Semitik" özünü yansıttığını iddia etti. Buna karşın Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS sözcüsü Hazım Kasım uluslararası ceza mahkemesinin bu kararını memnuniyetle karşılayarak Siyonist Rejim İsrail'in Filistin milleti hakkında işlediği cinayetler hususundaki dosyalar ile ilgili araştırmaların başlatılmasını vurgulayarak HAMAS'ın mahkemeyi desteklediğini belirtti. Filistin özerk teşkilatı dışişleri bakanlığı da uluslararası ceza mahkemesinin Siyonist Rejimin Batı Şeria ve Gazze Şeridinde işlediği cinayetler ile ilgili araştırmalar başlatmasını tam memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Filistinli avukat ve uluslararası hukuk uzmanı Mohammed Dahleh şöyle bir değerlendirmede bulundu: " İster siyasetçileri ister askerleri, Siyonistlerin her hangi birisi Filistinlilere karşı işlediği savaş cinayetlerinden dolayı yargılanması büyük bir deprem misalidir. Bir İsraillinin tutuklanması, itham edilmesi veya uluslararası ceza mahkemesinde sanık listesine dahil edilmesi İsrail'in temel kavramları ile çelişkili olan bir durumdur ve İsrailliler için de büyük bela sayılır.
Filistin özerk teşkilatı 2015 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi üyesi olmuştur. Ancak İsrail bu Mahkemenin üyesi değildir ve bu yüzden de bu mahkemenin bu dosyalara bakamayacağını iddia etmiştir.
Aslında Amerika'nın uluslararası ceza mahkemesinin bu girişimine olumsuz tepkisi Washington'un kayıtsız şartsız ve topyekun bir şekilde Siyonist Rejim İsrail'e desteklerini yeni hükümet döneminde de sürdüreceğini gösteriyor. Halbuki Biden hükümeti Telaviv ile Filistinliler hususunda ihtilaflar da yaşamıştır. Amerika bu alanda açık bir şekilde Siyonist Rejim İsrail'i desteklemiş ve gözlerini bu rejimin gerçekleştirdiği tüm cinayetlere ve insanlık dışı eylemlere yummuş ve gerçekleri duymazdan gelmiştir.
Biden hükümetinin tarafgirliğine ve tarafgir tutumuna rağmen, dünyanın tek vücut olarak, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Siyonist Rejim İsrail'in insanlık dışı ve yasa dışı girişimleri ile ilgili kararında tecelli ettiği gibi İsrail'e karşı çıkması İsrail ve destekçisi Amerika'nın günden güne daha da tecride sürüklendiklerini gösteriyor. Uluslararası Ceza Mahkemesinin Siyonistlerin cinayetleri hakkındaki araştırmalarını başlatması ile Washington'un farklı yöntemlere ve araçlara baş vurarak bu mahkemenin üyelerine özellikle de baş savcı Fatou Bensouda'ya baskı uygulaması beklenebilir. Şimdiden bile Amerika'nın dışişleri bakanlığının açıklamaları ile bu süreç başlamış ve tahminlere göre Biden hükümetinin bu uluslararası hukuki kuruma yönelik baskıları şiddetlenecektir.