BM Güvenlik Konseyinin Filistin Konulu başarısız 3. Toplantısı
BM Güvenlik Konseyi bir kez daha Amerika'nın engellemelerinden dolayı Siyonist Rejim İsrail'in Filistinlilere karşı cinayetleri kınamakta başarısız kaldı.
Güvenlik Konseyi'nin Filistin ve Gazze'deki gelişmelerle ilgili toplantısı herhangi bir somut sonuç alınmadan sona erdi. Siyonist rejim ile Filistin direniş grupları arasındaki çatışmayı tartışmak üzere Çin, Norveç ve Tunus'un talebi üzerine düzenlenecek olan toplantı, konseyin son 10 gündeki 4. toplantısı olacaktır.
İkisi aleni biri kapalı olarak düzenlenen önceki oturumlar, Amerika'nın tek yanlı tutumu nedeni ile hiçbir somut sonuç alınmadan sona erdi.
Çin, Norveç ve Tunus, 4. bir toplantı talebinde bulunarak Gazze'deki durum ve sivil kayıpların artmasıyla ilgili derin endişelerini dile getirip çatışmanın derhal sona erdirilmesi, evrensel insani haklar da dahil olmak üzere uluslararası hukuka tam saygı gösterilmesini ve özellikle sivillerin korunması çağrısında bulundular.
Önceki oturumda ABD'nin tutumunu eleştiren Güvenlik Konseyi dönem başkanı Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Washington'un engellemesinin Güvenlik Konseyi'nin tek ağızdan, oybirliği ile karar almasını engellediğini vurguladı.
Wang Yi şöyle konuştu: "Amerika'nın ikiyüzlülüğü uluslararası toplum tarafından eleştiriliyor. Filistin konusunda birçok Müslüman çatışmada zarar gördü ama gözlerini bunlara yuman bir Amerika ile karşı karşıyayız."
Wang Yi Washington'u çatışmalar karşısındaki sorumluluğunu üstlenmeye ve bu çatışmalara yönelik tutumunu yeniden açıklamaya çağırdı.
Çin Dışişleri Bakanı'nın ABD'nin olumsuz rolüne ilişkin açık ve net duruşu ve de Güvenlik Konseyi üyeleri arasında İsrail'in Filistinlilere karşı daha önce görülmemiş ve haksız suçlarını kınama bildirisinin yayınlanmasına engel olması, Biden yönetiminin tüm insan hakları iddialarına rağmen Siyonist rejimin Gazze Şeridi halkına yönelik insanlık dışı saldırılarına ve Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilere yönelik şiddetin tırmanmasına göz yumduğunu gösteriyor.
Aslında Washington, İsrail'in kendini savunma hakkı bahanesiyle, İsrail'in savunmasız Gazze halkına yönelik hava saldırılarını meşrulaştırmaktadır.
Dünya halkı ise Siyonist rejimin Gazze'deki Filistin halkına yönelik doğrudan havadan ve karadan saldırılarına ve bu saldırıların yol açtığı ölümlere tanıklık yapmaktadır. Böyle bir ortamda Siyonist rejim ordusu geçen Salı gününden bu yana Gazze Şeridi'ne acımasız saldırılar düzenleyerek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce sivili şehit düşürdü.
Amerika, Güvenlik Konseyi'nin İsrail rejimine karşı sağlam bir tavır almasını engelleyen uzun bir geçmişe sahiptir. Bu bağlamda Siyonist rejimi desteklemek için veto hakkını 44 kez kullanmıştır ve birçok durumda İsrail karşıtı meselelerin konseyin gündeminde yer almasını engellemeye çalışmıştır.
Amerika, siyonist rejimin masum Filistin halkına yönelik yeni acımasız saldırılarında, Güvenlik Konseyi'nin iki kapalı toplantısında, yalnızca gerginliğin sona ermesi çağrısında bulunan başkanlık bildirisinin onaylanmasına bile karşı çıktı.
Biden yönetimi, önceki ABD yönetimlerinin siyasetleri doğrultusunda, çok taraflılığı ve insan haklarını desteklemeye yönelik abartılı iddialarına rağmen, İsrail'i desteklemede Trump yönetiminden hiçbir farkı yoktur. Bu yüzdendir ki başkan Biden'den dışişleri bakanı ve savunma bakanına kadar tüm üst düzey Amerikalı yetkililer, İsrail'in kendini savunma hakkı bahanesi ile Filistinlilere yönelik insanlık dışı eylemlerine fiilen yeşil ışık yakmıştır.
Ancak Biden yönetiminin bu tutumu, ABD Kongresi'nde bile geniş çapta eleştirildi.
Gazze'de acil ateşkes gerektiğini vurgulayan bağımsız bir ABD senatörü olan Bernie Sanders, "İsrail, ABD'nin yaklaşık 4 milyar dolarlık askeri yardımını, bölgedeki insan haklarını ihlal etmek için kullanılıyor. Bu yasa dışı bir eylemdir." açıklamasında bulundu./