BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin İsrail Cinayetleri Hususundaki Raporu
(last modified Mon, 31 May 2021 02:31:47 GMT )
Mayıs 31, 2021 05:31 Europe/Istanbul
  • BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin İsrail Cinayetleri Hususundaki Raporu

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet Perşembe günü 12 günlük Gazze savaşı ve Siyonist Rejimin bu savaştaki cinayetlerine dair rapor yayımladı. Bachelet, raporda işgal altındaki Filistin'de düşmanlıkların artmasına değinerek Filistinlilerin Şeyh Cerrah mahallesinden atılmak istenmesi ve İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yerleştirilmesinin gerilimleri arttırdığını vurguladı.

Bachelet'in İsrail'in Gazze Şeridi'nde sivil alanlara yönelik saldırılarına atıfta bulunarak değindiği bir diğer önemli nokta ise, "İsrail'in, Gazze'de silahlı grupları bombaladığını iddia etmesi, ancak saldırılarda sivilleri ölmesi ve yaralanmasıdır. Gazze'de herhangi bir militan grup tarafından tahrip edilmiş sivil tesislerin kullanıldığına dair herhangi bir kanıta rastlamadıkları" yönünde.
Aslında, bu üst düzey BM yetkilisi, Siyonist rejimin yasadışı eylemlerinin Filistinliler ve Siyonistler arasındaki son çatışmayı ateşlemedeki rolünü açıklığa kavuşturmaya ilaveten, Mescid-i Aksa'daki Filistinlilerin hareketine ciddi kısıtlamalar getirilmesinin de bu gerilimlerin başlamasına sebep olduğu belirtmiştir.  Bachelet bir taraftan da Tel Aviv'in son 12 günlük savaş sırasında Gazze Şeridi'ndeki sivillerin evlerine saldırmak için uydurduğu bahanelerin temelsiz olduğunu da gözler önüne serdi.
İsrail Rejimi daha önce görülmemiş çapta Gazze'ye yönelik hava saldırıları gerçekleştirdi. Bu saldırılar ağır kayıplara ve önemli sayıda Filistinlinin, özellikle de kadın ve çocukların şehit olması ve yaralanmasına neden oldu.
Siyasi analist Ahmed Ebu Zuhari şöyle diyor: "İsrail, Gazze Şeridi'ni ve okullar, camiler, konut binaları ve hükümet binaları dahil olmak üzere tüm sivil merkezleri hedef alarak Filistinlilere karşı kapsamlı bir savaş başlattı. Bu eylemler direnişin ve Filistin halkının geniş tepkisine yol açtı."
 Siyonist yetkililerin bu konudaki temelsiz iddiaları, özellikle de Filistinli direniş gruplarının, güçleri ve teçhizatlarını sivil yerlerde sakladığı iddialarının yalan olması, şimdi Bachelet'nin açıklamaları ile net bir şekilde görülüyor. 
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin vurguladığı bir diğer konu ise, Gazze Şeridi'nin dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olmasıdır. İsrail, son yıllarda Gazze Şeridi'ne acımasız saldırılar düzenleyerek Filistinlileri şehit düşürmek, altyapılarını ve evlerini tahrip etmekle kalmadı, üstelik 2007'den beri yoğun nüfuslu Filistin bölgesini kuşatması, insanlığa karşı işlenen suçun açık bir örneğidir.
Michel Bachelet'in raporu ardından, BM İnsan Hakları Konseyi de, Siyonist rejimin baskı altındaki Filistin halkına karşı işlediği suçları soruşturmak üzere bir komite kurmayı kabul etti.
Bu soruşturma komitesini oluşturan karar taslağı İnsan Hakları Konseyi tarafından 24 evet, 9 hayır ve 19 çekimser oyla kabul edildi. Görünen o ki, soruşturma komitesinin kurulması ve faaliyetiyle, İsrail'in işgal altındaki Filistin'in farklı bölgelerinde Filistinlilere yönelik suç eylemlerinin çeşitli boyutları gittikçe daha açık hale gelecektir ve Siyonist rejim ve onun Batılı destekçileri, özellikle İsrail'i koşulsuz şartsız destekleyen Amerika, büyük bir utançla duyacaklar. Aynı zamanda, bu soruşturmanın sonuçları İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için iddialarının geçersizliğini ispatlayacaktır.
Siyonist rejimin Filistin halkına karşı işlediği suçları soruşturacak bir komite kurulmasının onaylanması, İsrail'e karşı küresel duruş anlamına gelmesi, Tel Aviv'i kızdırmıştır. Siyonist rejimin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Gilad Ardan, kararı  BM İnsan Hakları Konseyi'nin anti-Semitik kararı kabul ederek kınadı.
Bu bağlamda Siyonist yetkili sözde "tek taraflı ve Yahudi karşıtı kararın" sonuçlarının önceden belirlendiğini ve Hamas hareketini meşrulaştırmaya çalıştığını iddia etti.
Ancak medyaya ve sanal ortama yansıyan haberlere göre, bu iddialar ve özellikle de Tel Aviv ve Washington'un anti semitizm ile duygu sömürü yapma teknikleri eskimiştir./