Irak Hükümeti ile Haşdi Şabi Arasındaki Gerilimlerin Tekrarlanması
(last modified Sun, 30 May 2021 14:05:29 GMT )
Mayıs 30, 2021 17:05 Europe/Istanbul
  •  Irak Hükümeti ile Haşdi Şabi Arasındaki Gerilimlerin Tekrarlanması

Son günlerde Mustafa El Kazımi hükümeti ve Haşdi Şabi güçleri arasında bir kez daha gerilim yaşandı. Bu gerilim, Haşdi Şabi'nin tanınmış komutanlarından Kasım Müslih'in Irak başbakanlığı emri altında faaliyet gösteren özel kuvvetler tarafından tutuklanması sonrası başladı.

Aslında bu durum, Kazımi hükümeti ile Haşdi Şabi arasındaki ilk gerilim olayı değildir.Mustafa El Kazımi Başbakanlık görevini üstlendikten sonra, Irak gönüllü güçleri Haşdi Şabi  örgütü başkanı Falih El Feyyaz'ı ziyaretinde bu örgütün kıyafetlerini giymiş, Haşdi Şabi'yi  Irak halkı ve toplumu için onur kaynağı olduğunu vurgulamıştı.  Ancak son bir yıl içerisinde  bir kaç sefer  hükümeti ve Haşdi Şabi arasında gerilimler yaşandı. 

Burada sorulması gereken  soru şu ki, El Kazımi ile hükümet arasındaki bu gergin ilişkilerin nedenleri nelerdir?

İlk olarak, bu gerilim Mustafa El Kazımi ve ekibinin Haşdi Şabi halk seferberliği örgütüne ilişkin düşünceleriyle ilişkilendirilmelidir. Çünkü El Kazımi komutasındaki güçlerin eylemleri onun doğrudan emriyle yürütülmektedir. El Kazımi'nin davranış biçimi öyle ki,  Haşdi Şabi'nin Irak güvenlik yapısının bir parçası olmasına rağmen, sanki bu örgütü zayıflatmak ve konumunu geriletmek istiyor. Görünen o ki El Kazımi Irak'ın Erdoğan'ı olmak istiyor. Recep Tayyip Erdoğan da  iktidara geldikten sonra askeri makamların konumlarını zayıflatmak istemişti. 

Düşünsel olarak Haşdi Şabi örgütü direniş zihniyetine sahiptir.  Bu bağlamda Haşdi Şabi Irak'ın içişlerine yönelik dış müdahalelere karşı çıkıyor ve ABD birliklerinin Irak'tan çekilmesinin peşindeki en önemli yapı da sayılıyor.  Bu arada Mustafa El Kazımi ve hükümeti ne direniş düşüncesine inanmakta ne de ABD birliklerinin çekilmesini desteklemektedir. Buna göre, Mustafa Kazemi hükümeti son bir yılda Irak parlamentosunun Amerikan askerlerinin geri çekilmesine ilişkin kararını uygulamayı reddetti ve bu güçleri Anbar'daki Aynel Esad üssündeki tahkimatlarını da güçlendirmeye çalıştı.

***

Bir diğer mesele ise, El Kazımi ve destekçilerinin algısıdır. El Kazımi ve ekibi,  Haşdi Şabi'yi zayıflatma ve ortadan kaldırılmasının Irak güç yapısı içindeki konumunu güçlendirebileceğini düşünüyor. Irak parlamento seçimlerinin önümüzdeki 10 Ekim'de yapılması planlanmıştır. El Kazımi, Irak direniş gruplarının onun başbakan olarak göreve devam etmesini desteklemediklerinin çok iyi farkındadır. Bu nedenle, Kazımi ve destekçileri, Haşdi Şabi'yi  sivil aktivistlerin öldürülmesini emrettiği suçlaması şeklinde yaftalayarak , Irak'taki iktidar ilişkilerindeki konumunu geliştirmek için Irak'taki bu popüler örgütün sosyal statüsünü düşürmeye çalışıyorlar. 

Bağdat hükümeti ile Haşdi Şabi arasındaki ilişkilerde gerilimlerin ortaya çıkması ve devam etmesindeki bir diğer önemli faktör de ABD politikasıdır. Amerika, halk ayaklanmasına karşı komplodan yararlanan tek ülke çünkü Washington Irak'taki güçlerinin varlığını sürdürmekte ısrar ediyor. Bu bağlamda işgale direnebilecek tek engel de Haşdi Şabi örgütüdür. 

 Böylelikle, Amerika algı  savaşında bu örgütü yaftalayıp itham ederek  Bağdat hükümeti ile ilişkilerinde gerginliğin tırmanmasını da destekliyor, hatta El Kazımi'yi baskıyı arttırmaya teşvik ediyor. 

 Haşdi Şabi komutanlarından Kasım Müslih'in tutuklanması ise, Iraklı direniş gruplarının ABD birliklerinin ülkeyi terk etmeleri için ültimatomun sona erdiğini açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

Irak Direniş Güçleri Koordinasyon Merkezi geçen Pazar günü, Amerikalı işgalcilerinin ülkeyi terk etme süresinin sona erdiğini ve ABD askeri merkezlerine yönelik saldırıların yoğunlaşacağını bildirdi. Kasım Müslih ise bir kaç gün sonra yani Çarşamba günü tutuklandı.