Suudi Arabistan'ın Yemen'e Saldırganlığının Devam Etmesi
Yemen ulusal kurtuluş hükümeti müzakereci heyeti başkanı Muhammed Abdüsselam, Cuma akşamı bir kez daha Yemenlilerden Suudi Arabistan ile ateşkese onay vermesini isteyen ülkelere tepki olarak, Yemenlilerin bu alandaki yaklaşımının savunmaya dayalı olduğunu ve bu tutumunun Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı saldırganlığının devam ettiği müddetçe süreceğini vurguladı.
Yemenliler, 15 Mart 2015'te BAE gibi ülkelerin Suudi Arabistan elebaşılığında bu ülke topraklarına karşı başlatılan saldırı ve havadan, karadan ve denizden süren kuşatmalara, karşı güçlü iradeleri ile dayanarak, bu acımasız ve yoğun saldırganlığa karşı mücadele etmek için ayağa kalktı ve kendini savunmaya çalıştı.
Böyle bir savaşın başlamasından 6 yıllık bir süre geçmektedir. Güvenlik Konseyi dahil uluslararası kurum ve kuruluşlar da bu alanda hiçbir etkili adım atmamış ve hep saldırgan tarafı tutmuşlardır.
Bu sürede Yemenliler de ülkelerine yapılan saldırganlığın mütecavizlere acı sonucu olacağını en iyi şekilde ispatlamıştır.
Bu hususta 21 Haziran 2017'de Arabistan veliahdı olarak atanan bin Salman, bu savaşın sadece bir kaç hafta içerisinde sonuçlanacağını, Yemenli halk grupları ve özellikle de Ensarullah Hareketinin yok olacağı, ülkeden kaçan istifa etmiş hükümetin tekrar iktidara geri döneceği iddiasında bulunmuştu.
Ancak bu sürecin başlamasından 6 yıl geçmesine rağmen Yemenliler mevzilerinden geri adım atmazken üstelik savaştaki denklemi kendi lehlerine çevirmeyi başardılar. Öyle ki Suudi Arabistan çaresizliği yüzünden devam ettirdiği saldırılarını sürdürdüğü bir sırada şimdi de Muhammed bin Selman'ın imajını korumak hedefi ile savaşı sonlandırmak peşindedir. Ancak Yemenliler defalarca hayret verici başarıları ile Suudi Arabistan, ortakları ve bölge ve dünyadaki destekçilerini şaşırtmaya devam ediyor.
Bu saldırganlık Yemen Ensarullah hareketini bölgede direniş ekseninin temellerinden birine dönüşmesine yol açtı. Öyle ki medyatik bilgilere göre doğrudan ve dolaylı bir şekilde Suudi Arabistan yanında yer alan Siyonist Rejim İsrail bile Yemen halk komiteleri ve Yemen ulusal kurtuluş güçlerinden tehdit duymaya başladı.
Bu yüzden, Yemen ulusal kurtuluş hükümetinden savunmaya yönelik girişimlerinden vazgeçme talepleri mümkün değildir. Nitekim Yemen ulusal kurtuluş müzakereci heyeti başkanı da Cuma akşamı yaptığı açıklamada şöyle bir vurguda bulundu: "Kendini savunan birinden, savunmasından vazgeçmesi ve kuşatmaya karşı sessiz kalması talebi teslimiyet anlamına gelir. Bu da akıllı hiçbir insanın kabul etmeyeceği bir şeydir. "
Bu yüzden Yemenlilerin de vurgu yaptıkları gibi Suudi Arabistan her hangi bir müzakere sürecine dahil olmadan önce, ilk başta Yemenlilere karşı saldırgan tavırlarından vazgeçmeliler. Ancak Al-ı Suud böyle bir talebin kabul edilmesinin, Yemen ulusal kurtuluş hükümeti ve Yemenli halk komiteleri ve gruplarının zaferini kabul etmesi ve bu grupları tanıması anlamına geldiğini bilmesinden dolayı bu durumu kabul etmek istemiyor. Halbuki artık güç denklemi değişmiştir. Sonuçta bu durum Suudi Arabistan'ı, tasarladığı hedeflerine ulaşamamaktaki başarısızlığının yanı sıra, onların bir kez daha aşağılanmasına da yol açacaktır. Bu yüzden Riyad, Umman gibi ülkeleri de bu duruma dahil edip Yemen ulusal kurtuluş hükümetini ateşkes talebine yönlendirmek istemektedir. Ancak üst düzey Yemenli makamlar buna gereken yanıtı vermişlerdir./