Irak, Mısır ve Ürdün'ün Bağdat'taki Üçlü Oturumu
Irak, Mısır ve Ürdün'ün Pazar günü üçlü oturumu ülkelerin üst düzey makamlarının katılımı ile Bağdat'ta düzenlendi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, Ürdün kralı İkinci Abdullah ve Irak başbakanı Mustafa el Kazımi Bağdat'taki Pazar günü üçlü zirvesine katılan isimler oldu. Mısır ve Ürdün makamlarının Bağdat ziyareti aslında bu ülkelerin işbirliği mekanizması çerçevesindeki dördüncü tur görüşmeleri bağlamında oldu. Aslında bu süreç Mart 2019'da Kahire'de başlamıştı. Bu üçlü oturumun bir kaç açıdan önemli olduğu söylenebilir.
Bağdat oturumunun öneminin ilk boyutu, üç ülkenin ilişkileri geliştirmek için kararlı olduğunu göstermesidir. Kararlı olmalarının göstergelerinden biri de El Sisi'nin otuz yılın ardından Irak'a ziyarette bulunmasıdır. Mısır cumhurbaşkanlık kurumu sözcüsü Bessam Razi resmi bir bildiri yayımlayarak Mısır cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi'nin Bağdat ziyaretini son otuz yılda Irak'a yapılan tarihi bir ziyaret olarak değerlendirdi. "
Bağdat oturumunun öneminin ikinci boyutu, bu üç ülkenin özellikle de Mısır ve Irak'ın büyük ve etkin Arap devletleri arasında girmek istemesi ve Batı Asya'da daha aktif rol oynamak istemeleridir. Bu doğrultuda, Irak cumhurbaşkanı Berhem Salih Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi ile görüşerek, Irak'ın bölgesel ve Arap dünyasındaki konumunun tekrar sağlanmasının bölgesel güvenlik ve kalkınmanın istikrarlı hale gelmesinde önemli bir unsur olduğunu belirtti. Buna rağmen Pazar günü üçlü oturumunda üç ülke liderleri Suriye ve Filistin krizleri hakkında da görüş alışverişinde bulunsa da Yemen krizine hiç değinilmedi. Bu yaklaşım üç liderin de dış siyasette temkinli davrandığını ve Suudi Arabistan'ı sorgulamak istemediğini gösteriyor.
Bağdat oturumun üçüncü boyutu, üç ülke arasındaki ekonomik sorunlar ve kaygılardı. Mısır, Ürdün ve Irak üçlü oturumundan güdülen amaç da aslında Amman ve Kahire'de ön anlaşmaların aktifleştirilmesi ve ortak yatırımcılık ve ekonomik projelerin hayata geçirilmesidir. Gerçi Bağdat oturumunda, koronavirüs ve terörizm ile mücadele hususundaki işbirliklere de vurgu yapıldı ancak Irak, Mısır ve Ürdün arasındaki en önemli ortak sorunun ekonomik meseleler olduğu söylenebilir.
Dünya Bankası ise Nisan 2019'dan beri Mısır halkının yüzde 60'ının yoksul olduğunu veya yoksulluk eşiğinde olduğunu hayat koşullarının iyice düşmeye başladığını bildirdi. Mısır hükümeti, bütçesinin sadece yüzde 38'ini ertelenen ve geciken borçlarını kapatmaya ayırmaktadır. Buna yeni borçlar ve taksitler eklenirse Mısır'ın bütçesinin yüzde 58'inin halka ayrılmadığı ve hep borçlar için ayrıldığı söylenebilir.
Ürdün de uygun bir ekonomik durum yaşamıyor. Şimdiye dek bu ülkenin halkı defalarca ekonomik durumlarını protesto etmiş ve bir kaç bakan da bu doğrultuda işten alınmıştır. Buna ilaveten, Ürdün geçen Nisan ayı bir darbe girişimi de yaşamıştır. Darbecilerin halkın zor ekonomik koşullarını da planlarına kattıkları söylenmektedir.
Irak da uygun ekonomik koşullara sahip değildir. Öyle ki Adil Abdülmehdi'nin işten alınmasına yol açan Irak'ta hükümet karşıtı itirazların temeli de halkın ekonomik ve geçim memnuniyetsizliğidir.
Bu yüzden her üç ülke de ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini, bu üçlü oturumların temel hedefi olarak belirlemiştir. Mısır cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi Pazar günü oturumunda bu oturumun stratejik katılım ve işbirliğinin yeni aşamasının başlangıcı olacağını umut ettiğini açıkladı. Irak başbakanı Mustafa El Kazımi ise üç ülkenin özellikle de ekonomik alanlarda kapasitelerinin kullanılmasını umut ettiğini açıkladı. Ürdün kralı, İkinci Abdullah ise bu oturumun açılışında görevlerinin Irak ile Mısır arasındaki işbirliği köprülerini güçlendirmek olduğunu belirtti.