Nasrullah açısından Amerika’nın Lübnan krizindeki rolü
(last modified Wed, 25 Aug 2021 03:08:22 GMT )
Ağustos 25, 2021 06:08 Europe/Istanbul
  • Nasrullah açısından Amerika’nın Lübnan krizindeki rolü
    Nasrullah açısından Amerika’nın Lübnan krizindeki rolü

Lübnan Hizbullah genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah 22 Ağustos gecesi yaptığı konuşmada Lübnan’ın iç meselelerine değinerek Amerika’nın Lübnan sorunlarında önemli rolü olduğunu belirtti.

Lübnan birçok siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunları ile karşı karşıyadır. Gerçek şu ki bu sorunlar Lübnan gibi küçük bir ülke için çok büyüktür. Lübnan sorunları birçok sebep ve aktörleri vardır fakat birçok yerli ve yabancı yorumcu ve de Hizbullah genel sekreteri Nasrullah’a göre Amerika’nın siyasetleri Lübnan sorunlarının en temel sebebidir.
Seyit Hasan Nasrullah Lübnan sorunlarında Amerika’nın rolü konusunda 4 meseleye değiniyor.
Birincisi, Amerika’nın Beyrut  büyükelçiliği ve bizzat elçileri Lübnan’daki sorunlarının temel aktörleridir. Amerika çeşitli sebeplerden biri örneğin Hizbullah’ın varlığı ve Lübnan’ın işgal edilen Filistin toprakları ile ortak sınıra sahip olması nedeni ile Lübnan’a özel ilgi duyuyor. Bu özel bakış Washington’un Irak’tan sonra batı Asya’da en büyük ikinci elçiliğini Lübnan’da açtırtmak niyetinde olmasına sebep olmuştur. 
Lübnan’ın seçkin ve tanınan stratejist ve yorumcu Emin Hatit’e göre Amerika’nın bu girişimi siyasi olmaktan ziyade güvenlik ağırlıklıdır ve Amerikan elçiliğinin Beyrut kontrol merkezi olması kararlaştırılırken elçiliğin korsan rejime güvenlik hizmetleri sağlayacağı belirtiliyor. Bu bağlamda Seyid Hasan Nasrullah önceki gece yaptığı konuşmada, “Amerika Büyükelçiliği ve Beyrut Büyükelçisi, yetkililerin atanmasından, akaryakıt ve petrolle ilgili kararların alınmasına kadar her şeye müdahale ediyor.” Dedi.
İkincisi: Amerika’nın Beyrut büyükelçiliği Lübnan topraklarında direniş ile mücadele merkezine dönüşmüştür. Başka bir ifade ile Amerikan elçileri Lübnan’ın tüm iç gelişmelerine müdahale ederken aynı zamanda bu ülkedeki güçleri ile direnişe karşı hareketleri organize etmeye çalışıyorlar. 
Lübnan genel sekreteri bu bağlamda da şöyle dedi: Direnişe ve gerçek ulusla tüm güçlere karşı bir savaş başlamış ve Amerika’nın Beyrut elçiliğinden idare ediliyor ve 2005’ten beri atanan elçiler, direnişe karşı bu savaşta savaşan gerçek komutanlardı.
Üçüncüsü: Amerika son zamanlarda Ürdün’den Lübnan’a elektrik aktarma planını açıkladı. Bu plan seyit Hasan Nasrullah’ın geçen Perşembe günü İran’ın akaryakıt gemilerinin Lübnan’a doğru yola çıktığını açıklamasının hemen ardından ortaya atıldı. Planın ana hedefi ise İran’dan Lübnan’a yakıt gönderme planını bozmaktır. Fakat Nasrullah ise “Lübnan halkı bilsin, Amerikan elçisinin söylediği konu için 6 ila 12 aylık bir süre gerekiyor” dedi. 
Bu arada Suriye de bu konuya tepki gösterdi zira Ürdün’ün Lübnan’a doğalgaz boru hattı da Suriye’den geçmeli ve Şam yönetiminde bu konuda bazı şartları söz konusudur.
Dördüncüsü: Amerika Lübnan’a yadım etmezken üstelik diğer ülkelerin de Lübnan’a yardım etmelerini engelliyor. Gerçek şu ki Washington, “baskı altında olan Lübnan” istiyor ve Lübnan’da sorunların yoğunlaşmasını da olumlu karşılıyor. Bu yüzden bir yandan Hizbullah ve liderlerine yaptırım uygularken diğer yandan da Lübnan’a yardım etmek isteyen her ülke, Amerika’nın öfkesine maruz kalıyor. 
Bu bağlamda Seyid Hasan Nasrullah önceki gece yaptığı konuşmada Amerika’nın Beyrut büyük elçisini muhatap alarak, “Eğer Lübnan’a hizmet peşindeysen, hükümetine deki diğer ülkelerin Lübnan’a yardımlarını engellemesin. Biz ne sizin hizmetlerinizi istiyoruz ne de sizin paralarınızı.”/