Nasrullah’ın son yıllardaki en farklı konuşmasının mesaj ve hedefleri
(last modified Tue, 19 Oct 2021 14:39:12 GMT )
Ekim 19, 2021 17:39 Europe/Istanbul
  • Nasrullah’ın son yıllardaki en farklı konuşmasının mesaj ve hedefleri

Lübnan Hizbullah hareketi lideri Seyid Hasan Nasrullah Beyrut’un el-Tiyune bölgesinde geçen Perşembe günü yaşanan cinayete tepki olarak 18 Ekim akşamı yaptığı konuşma, Hizbullah genel sekreterinin son yıllardaki konuşmalarından çok daha farklıydı.

Hizbullah ve Emel hareketleri taraftarları 4 Ağustos 2020 tarihli Beyrut patlaması dosyasının müfettişi olan Tarık Bitar’ın siyasi kararını protesto amacı ile Perşembe günü gösteri düzenlediler. Gösteri sırasında kimliği belirsiz kişiler tarafından evlerin çatılarından yapılan silahlı saldırı sonucu en az 7 kişi öldü 60’tan fazlası da yaralandı. Dün akşam seyit Hasan Nasrullah’ın konuşmasından önce Lübnan içindeki çevreler, Samir Caca liderliğindeki “el-Kuvat el-Lübnaniye” partisi milis güçlerinin bu cinayette elleri olduğunu belirttiler hatta cumhurbaşkanı Michel Aoun bile bu konuda Caca’ya uyarıda bulundu.
Seyit Hasan Nasrullah dün akşamki konuşmasında önemli konulara değindi ve ilk kez son yıllarda açıkça bir siyasi akım ve liderine karşı tutum sergiledi. Seyid Hasan Nasrullah açıkça şöyle konuştu:
Lübnan’da bir Parti zahiya bölgesinin (Beyrut’un güneyi) insanlarının her zaman endişe içine olmalarını istiyor ve Beyrut’un güneyindeki halkı (şiileri) Lübnan Hristiyanlarının düşmanı göstermeye çalışıyor. bu partinin lideri bizim komşularımıza farazi bir düşman oluşturma peşindedir. Bu endişenin oluşturulmasından güdülen amaç ise bu partinin Hristiyanların başlıca savunucusu olduğunu göstermektir. Bu partinin adı, el-Kuvat el-Lübnaniye’dir.
Seyit Hasan Nasrullah’ın, Samir Caca’ya karşı açıkça sergilediği bu tutumdan hedefi Amerika, Suudi Arabistan ve siyonist rejimin Lübnan’ı bir iç savaşa sürükleme komplo fitilini söndürmektir. Aslında Nasrullah bu açık ve kesin konuşması ile Lübnan milli güvenliği ve Hizbullah’a karşı fitneyi bizzat el-Kuvat el-Lübnaniye’ye geri püskürtmektir. 


Lübnanlı gazeteci ve yazar Mahir el-Hatib, el-Neşre sitesinde yayınladığı makalesinde “Seyid Hasan Nasrullah’ın konuşmasının en belirgin mesajı, Lübnan’da iç savaşı önlemek hedefi ile, içeride önleyici bir denklem oluşturma çabasıdır.” Şeklinde yazdı. 
Nasrullah’ın dün akşamki konuşmasının bir diğer önemli konusu ise Hizbullah’ın Lübnan’da her türlü iç savaşa karışmaktan çekinmesidir, fakt iç ve dış düşmanların ısrar etmesi ve diretmesi durumunda Hizbullah’ın kendisini savunmak için yüksek askeri kabiliyete sahip olmasıdır. 
Lübnan hizbullah lideri bu konuda şöyle dedi: “Hizbullah askeri yapısı 100 bin güce sahiptir. Biz ilk kez kendi savaşçılarımızın sayısını ilan ediyoruz; tehdit için değil, iç savaşı engellemek için.”
Nasrullah’ın konuşmasındaki bir diğer önemli konu ise Hristiyanlara, Hizbullah’ın onlarla hiçbir düşmanlığı olmadığı, Lübnanlı Hristiyanların başlıca düşmanın bizzat Kuvat el-Lübnaniye olduu mesajını iletmeye çalışmasıdır. 
Lübnanlı yazar Hüseyin Hardan bir yorumda şöyle yazdı:
Direnişi fitne ve savaş tuzağına düşürmek ve dolayısı ile onun çehresini zedelemeye ve siyonist işgalcilere karşı onun silahını zayıflatmak Perşembe günü Beyrut’un el-Tiyune bölgesinde Caca’ya bağlı milis güçlerin işlediği cinayetin hedeflerinden biriydi.
Seyit Hasan Nasrullah da konuşmasında Kuvat el-Lübnaniye’nin psikolojik savaşını etkisizleştirmeye ve Lübnan’da kaos oluşturma hedefini açıklamaya çalıştı. Buna dayanarak Nasrullah kesin bir tutumla şöyle dedi:
Kuvat partisi IŞİD ve Nusra Cephesi ve Suriyeli muhalifler olarak adlandırılan kesimle müttefik oldu; bu yüzden en büyük tehdittir. bunlar İsrail’in uşaklarıdır. Eğer IŞİD ve Nusra kazanmış olsaydı, Lübnan'a nakledilmeden önce hiçbir Hıristiyan hayatta kalamayacaktı. Bu ittifak Suriye ve Lübnan Hristiyanları için en büyük tehdittir./