Iraklıların, siyasi gerilimden kurtuluş çabaları
Irak'ta Şii grupların koordinasyon heyeti temsilcileri, cumhurbaşkanı, başbakan ve yargı yüksek konseyi başkanı, bu ülkede yaşanan gelişmeler hakkında önemli bir toplantı düzenleyerek, bazı anlaşmalara vardılar.
Irak günümüzde kritik bir aşamaya gelmiştir. Parlamento seçimlerinin ardından ülkede beklenenlerin aksine olaylar ve anlaşmazlıklar tırmanmıştır. 4 konu seçimlerin Irak'ta tehdit edici ve istikrarsızlaştırıcı bir etkene dönüşmesine yol açtı.
Birincisi, Irak'ta iktidar yapısına ve toplumuna hakim olan güvensizliktir. Irak'ta şahsiyetler ve yönetim kurumları, siyasi grupların kendi aralarında ayrıca yönetimle ve halk ile yönetim arasında gereken güven yoktur. Güvenin olmayışı, son seçimde açık şekilde belirdi ve Irak halkının yüzde 59'u sandık başına gitmemeyi tercih etti.
Bu güven yok oluşu son günlerde özellikle Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi'ye yönelik suikastın ardından bir kez daha netleşmiş oldu çünkü kimileri, başkalarını veya diğer grupları başarısız suikasta karışmakla suçluyorlar, hatta bazıları, bu operasyonun Başbakan'ın yakınları tarafından ve kendi bilgisi dahilde gerçekleştiğine bile inanıyorlar.
İkinci konu, iktidara gelme hırsıdır. Iraklı gruplar ve şahsiyetlerin iktidara gelme hırsı, bu ülkede kimlik açısından bir birine yakın grupların bile siyasi açıdan yakınlaşmaya doğru hareket etmemesine sebebiyet veriyor. Bu yüzden seçimler, Irak için olumsuz işleyiş ve sonuçları olan bir etken haline gelmiştir.
Üçüncü konu, Iraklı grup ve şahsiyetlerin eğilimlerinde mikro ulusal hüviyetlerin ulusal hüviyete tercih edilmesidir. Başka bir deyişle, Iraklı gruplar, kendi etnik ve mezhepçi menfaatlerini ulusal çıkara tercih etmekteler, bu da, ülkede hükümetin kuruluşu aşamasında bile sorunlara neden oluyor.
Dördüncü konu da, Irak'ta demokratik kültürünün sönük kalmasıdır. Irak'ta Baas rejiminin düşmesinden yaklaşık 20 sene geçmesi ve 5 dönem parlamento seçimleri düzenlenmesine rağmen, hala bu ülkede seçimlerin düzenleniş prosedürlerine yönelik güven oluşmamıştır ve Iraklı gruplar da seçim sonuçlarını kabul etmek için gereken kapasiteye sahip değiller.
Bu nedenlerle Ekim 2019'da halk gösterilerinin bazı iç gruplar ve yabancı aktörlerin müdahalesiyle 4. parlamento seçimlerinin sonucu iktidara gelen Adil Abdul-Mahdi hükümetinin bir sene sonra iktidardan düşmesine yol açtı. Gelinen aşamada ise Irak'taki bazı siyasi gruplar, seçim sonuçlarına tepkililer ve kendi taraftarlarını sokaklara inmeye çağırıyorlar.
Tüm bu sebepler, Irak'ta seçimlerin istikrar sağlayıcı değil, tehdit edici ve istikrarsızlaştırıcı bir faktöre dönüşmesine yol açmıştır.
Diğer yandan güvenlik güçleri, güvenliği koruma yerine protestocularla çatışmaya girerek, onlarca Iraklı sivili katledip, yaralamıştır. Bir başka olayda da Irak Başbakanı'na başarısız suikast düzenleniyor ki hala olayın arkasında kimlerin olduğu bilinmiyor.
Irak'ta olayların hız kazanmasıyla, Şii grupların temsilcileri, Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Başbakan Mustafa el Kazımi, Yargı Yüksek Konseyi Başkanı Faik Zeydan ortak bir toplantıda biraraya gelerek, "protestocuların hedef alınması", "El Kazımi suikastı" ve "seçim sonuçlarına itiraz" olmak üzere üç konuyu ele alarak, 5 anlaşmaya vardılar.
Barışçıl gösteri düzenleyenlerin hedef alınmasının kınanması ve bu cinayetlerle ilgili soruşturmanın tamamlanması ve faillerinin cezalandırılması; Başbakan'ın konutuna saldıranların tespit edilip, bu bağlamda soruşturmanın tamamlanması; gerilimlerin hafifletilmesi ile birlikte tüm taraflarca medya üzerinden yürütülen baskının azaltılması ve sokaklardaki tüm kışkırtıcı emarelerin ortadan kaldırılarak halkın endişelerini hafifletmeye çalışılması; halkın güvenini tekrar kazanmak için seçim sonuçlarına ilişkin krizin çözümü bağlamında yasal yolların arayışı; ve son olarak tüm tarafların sivil barıştan yana olduklarına ilişkin vurgu yapılması, sözkonusu toplantıda üzerinde tarafların mutabık kaldığı 5 konuydu.
Bu anlaşma Irak'ın mevcut kriz ve gerilimleri aşması için önemli bir adım sayılıyor./