Seyyid Hasan Nasrullah'ın Şehitler Günü Konuşması
Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri, Şehitler Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada Suriye meselesini, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a yönelik politikalarını ele aldı.
Batı Asya bölgesindeki en önemli ve son olaylardan biri, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al-ı Nahyan'ın Şam ziyareti ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesidir. BAE Dışişleri Bakanı'nın Şam ziyareti, Abu Dabi’nin son 10 yıldır Şam karşıtlığında önemli rol oynadığı ve terörist grupların destekçisi olduğu bir zamanda gerçekleşti. Bu süreçte güdülen amaç ise, Suriye yönetimini devirerek ülkede iktidara yeni yöneticiler getirmekti.
Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah Perşembe akşamı yaptığı konuşmada, BAE Dışişleri Bakanı'nın Suriye ziyaretinin "Suriye zaferinin Arap ülkeleri tarafından kabullenmesi ve kendilerine yüz milyarlarca dolara mal olan bir projenin başarısızlığının itirafı" olduğunu söyledi.
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah Perşembe akşamı yaptığı konuşmada, Siyonist rejimin tatbikatlarına ve bazı Arap ülkeleri ile korsan rejimi arasındaki ilişkilerin normalleşmesine de değindi. İsrail rejimi, ABD, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte 10 Kasım'da ortak deniz tatbikatına başladı.
Ekim ayı sonlarında da ırkçı rejim Hava Kuvvetleri, BAE de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden 1500 askerle ortak bir tatbikat düzenledi. Seyyid Hasan Nasrullah bu tatbikatların düzenlenmesinin iki nedeni olduğuna inanıyor: ırkçı rejimin endişeleri ve Arap ülkeleriyle ilişkilerin normalleşme sürecini takip etmek.
Seyyid Hasan Nasrullah bu hususta şöyle diyor: "Endişe günümüzdeki İsrail'in özelliği haline gelmiştir. İsrail'in işgal altındaki kuzey Filistin topraklarında defalarca yaptığı tatbikatlar da İsrail'in Lübnan'dan endişesini gösteriyor... Bu nedenle her ay ve her sezon tatbikat düzenliyorlar... Bu tatbikat İsrail'in direnişin gücüne inandığını gösteriyor. Direnişin nokta vuruşu yapan füzeleri konusunda endişeliler. İsrail Lübnan havanlarından değil, yaklaşan savaşta kuzey Filistin'in bir kısmının elinden çıkmasından korkuyor."
Diğer önemli konu ise İsrail rejiminin BAE ve Bahreyn gibi ülkelerle mükerrer tatbikatlar yaparak, Arap ülkeleriyle ilişkileri genişletme tabusunu kırmakla normalleşme konusunu özellikle askeri aşamaya taşımaya çalışmasıdır. Nasrullah’a göre, korsan rejim İsrail'in Arap ülkeleriyle askeri bağlarını güçlendirmek her şeyden önce Hizbullah'ın askeri gücüne inanıldığını gösteriyor ve Tel Aviv'e nefes aldırma girişimi sayılıyor.
Bu hususta Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah şöyle konuştu: "İşgal altındaki topraklarda Hizbullah'ın ve direnişin gücüne, sözlerine ve stratejik bilgeliğine inançları tamdır ve buna göre hareket etmektedirler. İsrail, birkaç Arap ülkesi ile ilişkilerini normalleştirerek nefes almaya çalışıyor."
Diğer bir konu ise Suudi Arabistan gibi ülkelerin de direniş karşıtı politikalarında İsrail ile aynı çizgide olmaları ve Riyad ile Tel Aviv arasında bir tür işbirliğinin olmasıdır. Suudi Arabistan, Lübnan hükümetine baskı yapmakla ülke içindeki direnişi zayıflatmaya çalışarak siyonist rejim İsrail'in çıkarlarına hizmet ediyor.
Hizbullah genel sekreteri Suudi Arabistan'ın kriz yaratmak için bahane aradığını belirterek şöyle bir hatırlatmada bulundu: "Suudi Arabistan'ın Lübnan direnişiyle sorunu var. Suudi Arabistan 2006'dan beri Hizbullah ile savaş halinde. 33 gün süren savaşta Suudi Arabistan İsrail'i kışkırttı. Suudi Arabistan, Lübnan'daki müttefiklerini ABD ve İsrail'e hizmet etmek için Hizbullah ile bir iç savaş başlatmaya çağırıyor."/