Yemenlilerin BAE’ne fırtına operasyonuna tepkiler
(last modified Wed, 19 Jan 2022 15:20:38 GMT )
Ocak 19, 2022 17:20 Europe/Istanbul
  • Yemenlilerin BAE’ne fırtına operasyonuna tepkiler

Yemenlilerin 17 Ocak 2022'de BAE'ye yönelik fırtına operasyonu geniş yankı buldu.

Yemen ordusu ve halk komitesinin Birleşik Arap Emirlikleri topraklarının derinliğine İHA ve füze saldırının ardından Adnuk petrol firması depoları yakınlarında bir patlama yaşanırken bir patlama da uluslararası Abu Dabi havalimanında meydana geldi; olaylarda 3 kişi hayatını kaybederken 6 kişi de yaralandı. Yemenlilerin “fırtına operasyonu” adı verdikleri saldırı büyük tepkileri beraberinde getirdi.
Batı Asya pratikte bu saldırıya karşı farklı tutumlar sergiledi.
Direniş grupları BAE’nin şirretlikleri ve başta Yemen olmak üzere bölgeye müdahalelerini kınarken Yemenlilerin operasyonunu bir zafer olarak saydılar. Irak’ın Nuceba İslami direniş siyasi konseyi başkanı şeyh Ali el-Esedi Twitter’den paylaştığı mesajda “bölgede şirret ve istikbarın kolu olan, yıkım menşei olan Emirlikler rejimine karşı kazanılan zaferi, kendilerinin ulusal kurtuluş hükümetindeki azade kardeşlerine tebrik ettiler.”
Arap ülkeleri ya sessiz kaldılar veya Yemenlilerin operasyonunu kınadılar. Hatta Abu Dabi veliahdının G. Kore cumhurbaşkanı ile daha önceden planlanan ziyaretini iptal etmek zorunda kalan BAE, Husi silahlı güçlerinin operasyonunun bölge istikrarını zayıflattığını ve güvenliğinin kaderini etkilediğini iddia etti.
Bu arada Suudi Arabistan en sert tepkiyi gösterdi. Suudi Arabistan dışişleri bakanlığı saldırgan Suudi koalisyonun Yemen’e saldırılarını göz ardı ederek Husi silahlı güçlerinin bölge ve dünyanın güvenliği, barışı ve istikrarına bir tehdit olduğunu iddia etti. Arabistan bu siyasi tepkiye ilaveten uygulamada da Yemen’e saldırı düzenledi. Suudi saldırgan sava uçakları önceki gece Yemen’in başkenti Sana’da bir yerleşim bölgesine saldırdı. Bu cinayette aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu 12 kişi şehit olurken 11 kişi de yaralandı. Yaralıların bazıları hala enkaz altındalar ve onları kurtarma çalışmaları devam ediyor. 
Bu arada Arap olmayan batı Asya ülkelerinden Türkiye de Yemenlilerin Birleşik Arap Emirlikleri’ne saldırısını kınadı. Türkiye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu Yemen’in Abu Dabi’ye karşı operasyonunu, terörist saldırı niteleyerek BAE ile dayanışma içinde olduğunu belirterek operasyonu kınadı. Ankara’nın bu tutumu tabi ki son günlerde Abu Dabi ile gergin bir dönemin ardından ilişkileri normalleşme sürecine girmesi ile ilgilidir.
Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri de Yemenlilerin fırtına operasyonuna tepki gösterdiler. Amerika dışişleri bakanlığı sözcüsü Ned Price Yemen’in BAE’ne karşı muzaffer operasyonunu kınarken bu operasyonun başta Abu Dabi havaalanı olmak üzere sivil bölgeleri hedef aldığını iddia etti.
Aslına son yedi yıldır Yemen'e karşı Suudi-Emirlik koalisyonunun savaşının en büyük kurbanları siviller olurken Amerika  sivil bölgelerin hedef aldığını iddia ediyor. Önceki gece de, Suudi-Amerikan saldırgan savaş uçakları doğrudan sivil evlere saldırdı ve beşini yıktı. Ancak Yemenli sivillerin hedef alınmasına, ABD veya Avrupa ülkelerinden herhangi birisi tepki göstermedi. 
Batı'nın bu ikili tutumu, insan haklarının Batılı güçler tarafından hâlâ seçici ve çıkarcı bir tavırla karşı karşıya olduğunu tam olarak kanıtlıyor. Üstelik iddia edilen normlar ise, büyük güçlerin çıkarları ile paralel olmayan insanların kurban edildiğinde anlam ifade etmediğini ortaya koyuyor. 
Hiç kuşkusuz Yemenlilerin BAE'ye karşı düzenledikleri operasyon, BM Sözleşmesi'nin 51. maddesindeki meşru savunma örneğidir. Zira BAE, özellikle son aylarda Yemen karşıtı saldırılarını bir kez daha artıran saldırgan Suudi koalisyonunun ana üyelerinden biridir./