Bakü ile Erivan'ın Sınır Hatlarını Belirleme Hazırlığı
Kasım 2020'de Moskova'da Rusya'nın arabuluculuğuyla imzalanan 10 maddelik Karabağ Barış Anlaşmasının önemli maddelerinden biri de Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan arasındaki sınır hatlarının belirlenmesiydi.
Ermenistan hükümeti makamları geçen yazdan itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti ile sınırları belirleme hususundaki koşulsuz şartsız rızasını göstermişti. Buna rağmen son bir kaç ay içerisinde bu hususta bir kaç sorun ortaya çıktı. Örneğin Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye'yi örnek alarak Erivan hükümetlerine baskı uygulayarak, Ermenistan'ı bu ülkede iletişim koridorunun oluşturulmasına izin vermeye zorlamak istedi.
Buna rağmen Ermenistan makamları defalarca bu ülkenin topraklarının bir parçasını koridor olarak Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye'ye bırakmayacağını vurguladı. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bu yöndeki talebi aslında Kasım 2020'de Moskova'da imzalanan 10 maddelik barış anlaşmasının dışında olduğu ve yeni bir madde gerektiği aşikardı.
Bu hususta Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan, Ekim ayında şöyle bir açıklamada bulundu: " Ermenistan Nahçıvan bölgesinden Azerbaycan Cumhuriyeti ana topraklarına ulaşım koridoru kurmasına izin vermeyecektir. "
Paşinyan yaptığı konuşmasında şöyle bir vurguda da bulundu: ""Erivan, Azerbaycan Cumhuriyeti ile bölgesel ulaşım hatlarını açmaya ve bu alandaki ablukayı ve kapanışları gidermeye ve kaldırmaya çalışıyor. Ancak Nahçıvan'ı Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlayan koridoru Ermenistan toprakları üzerinden sağlamaya hiçbir şekilde istekli değiliz. 9 Kasım 2020 ve 11 Ocak 2021'de Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki üçlü bildirgede de Ermenistan üzerinden ulaşım koridorundan bahsetmedik."
Bununla birlikte, Ermenistan ile Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında koşulsuz görüşmeler konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen, Bakü yetkilileri bu konuda çalışmalarına devam ediyor gibi görünüyor. Ancak Bakü yetkilileri bu alandaki çabalarını haklı çıkarmanın bir yolunu arıyorsa da bunun pek mümkün olmadığı söylenebilir.
Bu bağlamda, örneğin, ülkenin siyasi meseleleri konusunda uzman olan Azerbaycan Cumhuriyeti'nin eski Dışişleri Bakanı Tevfik Zülfikarov, yakın zamanda Ermenistan'ın güney bölgesinde Azeri toprak iddialarını ilerletmek için yeni bir plan sundu. Bu siyasi uzman Dağlık Karabağ ile ilgili olarak Ermenistan'ın Dağlık Karabağ ile bağlantılı olarak iddialarının Ermenistan'ın Azerbaycan Cumhuriyeti'ne karşı toprak iddiasının bir işareti olarak değerlendirdi ve şunları vurguladı: "O zaman Azerbaycan Cumhuriyeti de bu konuyu Azerbaycan Cumhuriyeti Ulusal Meclisi'nde gündeme getirerek Ermenistan'ın güneyindeki Syunik'teki koridoru ve toprak iddiasını ilerletmelidir."
Bu öneri, Azerbaycan Cumhuriyeti Ulusal Meclisinde ele alınırsa yalnızca barış görüşmelerinin askıya alınmasına ve sınır hususundaki anlaşmayı sabote edilmesine yol açabileceği öngörülebilir. Aynı zamanda, İlham Aliyev hükümetinin yetkilileri, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kurtarılmış topraklarını Ermenistan'dan talep etmek yerine, bu ülkenin topraklarında bir koridor üzerinde ısrar ediyor, bu da yabancıların Azerbaycan'ın işlerine karıştığını ve yabancı aktörlerin önemli rolünü kanıtlıyor. Ancak, Dağlık Karabağ barış anlaşmasının hükümlerinin uygulanmasındaki sayısız iniş ve çıkışlara rağmen, iki taraf sınırı belirleme sürecini koşulsuz olarak başlatmaya hazır olduklarını açıkladılar.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vahan Hunanian konuyla ilgili şunları söyledi: "Azerbaycan ile sınırları ön koşulsuz olarak çizmeye başlamaya hazırız. "
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov da şunları söyledi:" Bakü, sınır belirleme sürecinin başlatılmasını koşulsuz olarak desteklemektedir."
Kuşkusuz, sınırların belirlenmesi konusunda Bakü-Erivan görüşmelerinin başlaması, Bakü ve Erivan liderlerinin barışçıl hedeflerini ilerletme yolunda olumlu bir adım olarak kabul edilmelidir. Müzakere masasının başında olmak, Bakü-Erivan arasında son dönemde "giderek artan" sınır gerilimlerine son verebileceği de açık ve nettir.