Irak Federal Mahkemesinin Hükmüne Yönelik Tepkileri
Irak Federal mahkemesi son kararına Erbil ile Bağdat arasındaki enerji ihtilaflarına müdahil olup Erbil yerel yönetiminin petrol çıkarma, petrol ihracatı ve yabancı şirketler ve ülkeler ile enerji sözleşmeleri yapmasını Irak anayasasına aykırı olduğunu kararlaştırdı ve Kürt Bölgesel Yönetimini tüm petrol gelirlerini Irak hükümeti petrol bakanlığına teslim etmekle mükellef etti.
Irak Federal Mahkemesi'nin kararıyla ilgili önemli olan nokta, bu kararın Federal Yüksek Mahkeme'nin iki Kürt üyesi de dahil olmak üzere 9 hakiminin tamamı tarafından imzalanmış olmasıdır. Başka bir deyişle, federal mahkemenin kararı bu mahkemede herhangi bir ihtilafla karşılaşmadı. Bu karar Kürt Bölgesi'nin enerji kaynakları konusunda belirleyici bir karar olarak görülüyor.
Federal mahkeme kararı geniş tepkilere yol açtı. Bu tepkiler üç kategoriye ayrılabilir.
İlk tepkiler, Kürt Bölgesi yerel yönetimine ait. Bu bağlamda bu bölgedeki yöneticiler bu kararı hukuka aykırı buluyor ve bu kararın icrai yönü olmadığını ilan ediyor. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani yaptığı açıklamada, Irak Federal Mahkemesi'nin Kürdistan Bölgesi'nin petrol ve doğalgazına ilişkin kararının tamamen siyasi bir karar olduğunu ve Irak federal anayasasına aykırı olduğunu söyledi. Kürt Bölgesi başkanı Neçirvan Barzani de kararın Erbil ile Bağdat arasındaki petrol ve gaz sorunlarını daha da kötüleştireceği konusunda uyardı.
İkinci kategori tepkiler, Yüksek Mahkeme kararını destekleyen bölgedeki muhalefetten geldi. Bu grup bu kararın bölgedeki yaygın yolsuzluğun sonucu olduğuna inanıyor. Kürt Bölgesel Parlamentosu'ndaki Adalet Cemaati grubunun üyesi olan Müslim Abdullah, Irak Federal Yüksek Mahkemesi'nin Kürt Bölgesi petrolüyle ilgili kararının tamamen doğru olduğunu vurguladı, ona göre Kürt Bölgesi petrol ihracatının paraları yolsuz iktidar partilerine, ailelere ve insanlara gidiyor ve hiçbir şehirde, Kürt halkı bundan faydalanamamıştır. Müslim Abdullah, Irak Federal Mahkemesi'nin Bölge petrol davasının takibine ilişkin karar ve hükümlerinin uygulanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Değişim Hareketi, Irak Federal Mahkemesi'nin Kürtlerin haklarını göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulayan açıklamasında, Petrol ve Doğal Gaz Yasası'nın onaylanmasından sonra geçen 15 yılda Ulusal Petrol Şirketi ve Petrol Gelir Fonunun kurulmaması, yolsuzluk ve israfların yapılması, şeffaflığın olmaması ve petrol gelirleri hakkında gerekli bilgilerin verilmemesinin kamuoyunun iklim petrol kaynakları dosyasına olan güvenini zayıflattığını belirtti.
Kürt Bölgesel Yönetimine karşı muhalefetten sayılan Yeni Nesil Hareketi lideri "Şasevar Abdul Vahid" de bu hususta şöyle bir tweet attı:"Yeni nesil hareketi petrol ihracatı ve gelirlerinde bir trend izlemiyor aydın bir vizyon düşünemiyoruz. Bu nedenle Irak Federal Yüksek Mahkemesi'nin kararına karşı Kürt Bölgesi'nin petrol politikasını destekleyemiyoruz."
Üçüncü kategori tepkiler ise, Iraklı şahsiyetler ve Irak'taki Arap, veya Kürt olmayan siyasi gruplarla ilgilidir. Bu tepkilerin ortak paydası, ülkenin petrol, fosfat, demir ve benzeri doğal kaynaklarının çıkarması ve satışının Irak anayasasına göre yalnızca Irak merkezi hükümetinin elinde olmasını savunmalarıdır.
Bu konudaki en önemli tepki, Irak Cumhurbaşkanı ve Yurtseverler Birliği Partisi'nin liderlik konseyinin üst düzey üyesi olan ve bu karara dolaylı olarak destek veren ve gelirlerin yolsuzluk ve israftan arındırılmış bir şekilde vatandaşlara hizmet etmek için kullanılması gerektiğini vurgulayan Berhem Salih'ten geldi.
Asaib Ehl-i Hak hareketinin genel sekreteri Kays el-Hazali, Irak Federal Yüksek Mahkemesi'nin son kararının mahkemenin kuruluşundan bu yana verdiği en önemli karar olduğunu, çünkü Irak'ın üniter bir devlet olarak kalmasının doğrultusunda, Irak'ın çıkarına olduğunu söyledi. Irak parlamentosundaki Sadr fraksiyonunun bir üyesi olan Hasan el-Kaabi de Irak Federal Yüksek Mahkemesi'nin kararlarının tüm siyasi akımları bağladığını vurguladı.