Seyid Hasan Nasrullah’ın Kudüs günü konuşması
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah Dünya Kudüs Günü münasebeti ile yaptığı konuşmada, Filistin sorunlarının kapsamlı bir analizini yaptı.
Seyyed Hassan Nasrallah'ın konuşmasında değindiği ilk nokta, Siyonist rejim ve başta Amerika olmak üzere destekçilerinin en önemli hedefinin Filistin'i ve Müslüman Ümmeti Kudüs'ün kurtuluşundan hayal kırıklığına uğratma çalışmalarıydı. Bu amaca ulaşmanın yolları arasında savaş, kuşatma ve yaptırımlar da yer alır.
Siyonist rejim, Filistinlilere defalarca uzun ve kısa vadeli savaşlar dayatmıştır. Tabi savaşın yanında Gazze şeridine de kapsamlı kuşatma uygulamıştır. Gazze şeridi 2006 yılından itibaren korsan rejimin sıkı kuşatması altında bulunuyor başka bir ifade ile Gazze dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüşmüştür.
Buna ilaveten yaptırım politikası, Siyonist rejimi desteklemek için başta Amerika olmak üzere Batılı hükümetler tarafından da kullanıldı. Tüm bu siyasetlerin hedefi ise Filistin halkını Siyonist rejime karşı direnmekten umutsuzluğa sürükleyerek onları işgalci rejim ile uzlaşmaya mecbur kılmaktı, fakat korsan rejim şimdiye kadar bu temel ve stratejik hedefine ulaşmakta başarısız kalmıştır.
Bu bağlamda Hizbullah hareketi lideri Seyid Hasan Nasrullah Filistin meselesini yıpratma ve umutsuzluğa sürükleme sürecinin, bazı bölge ülkelerinin siyonsit rejim ile ilişkileri normalleştirme yoluna girmelerine sebep olduğunu fakat Filistinliler savaşın yıpratıcı olmasından yorulmazken üstelik Siyonist rejime karşı direnişte kararlılıklarının daha da arttığını belirtti.
Seyid Hasan Nasrullah’ın konuşmasında değindiği bir diğer konu ise direniş gruplarının siyonsit rejimin Filistin halkını ve Müslüman ümmetini Kudüs’ün kurtuluşundan hayal kırıklığına uğratma hedefine ulaşmasının önündeki en önemli engel olmasıdır.
Direniş grupları, son yıllarda Siyonist rejime karşı çıkarken askeri güçlerini de kuvvetlendirdi, nitekim Siyonist rejimin Filistinlilere karşı savaş süresi 2 ila 4 güne indirildi. Direniş gruplarının bu çalışmaları, Siyonist rejimin Kudüs konusunda amacına ulaşmasını engelleyen önemli bir faktör oldu.
Nasrullah’ın değindiği bir başka konu ise operasyonların bireysel haline gelmesiydi. Aslında direniş, cihatçı gruplar ve örgütler şeklinde yürütülen örgütsel biçiminden bireysel alanına çekilmiştir. Filistin halkı şehadet operasyonları ile, üstelik işgal edilen topraklarda Siyonist rejimin cinayetlerine karşılık vermeye başlarken aynı zamanda Kudüs meselesinin Filistin ve İslami bir mesele olduğunu vurguluyorlar. Bu operasyonlar aynı zamanda Siyonist rejim için ciddi bir tehdit sayılıyor.
Seyid Hasan Nasrullah’ın tabiri ile bireysel operasyonlar örgütlü bir şekilde olmuyor ve bu operasyonları engellemek, Filistinli cihatçı grupların faaliyetleri ile mücadeleden çok daha zordur. Hizbullah genel sekreteri bireysel feda eylemlerini, işgalciliğin bir sonucu olduğunu belirti ve işgalciliğin, işgal arazilerinde güvenliğe sebep olamayacağını vurguladı, göründüğü gibi güvenlik ve işgalcilik, bir biri ile uyuşmuyor.
Seyid Hasan Nasrullah'ın konuşmasının bir diğer boyutu ise bazı Arap ülkeleri ve Siyonist rejim arasındaki normalleşme anlaşmalarına değinmesiydi. Bazı Arap liderleri söz konusu anlaşmaların Filistinliler için daha fazla barış ve güvenliğin sağlanması hedefi ile yapıldığını iddia etmişti. Nasrullah Kudüs günü konuşmasında söz konusu anlaşmaların Siyonist rejim için çok büyük bir hizmet olduğunu ve bu ülkelerin Filistin meselesindeki iki yüzlülüğünü gösterdiğini ifade etti./