Küresel toplumun Afganistan'a olan ilgisine vurgu
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i211152-küresel_toplumun_afganistan'a_olan_ilgisine_vurgu
BM Afganistan Özel Temsilcisi, uluslararası topluma Afganistan'ı unutmama çağrısında bulundu. Deborah Lines, Afganistan'ın önemini vurgulayarak, bu ülkede ilerlemenin tek yolunun siyasi katılımdan geçtiğini ve bu doğrultuda uluslararası toplumun Afganistan halkını desteklediğini vurguladı.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Haziran 17, 2022 19:52 Europe/Istanbul
  • Küresel toplumun Afganistan'a olan ilgisine vurgu

BM Afganistan Özel Temsilcisi, uluslararası topluma Afganistan'ı unutmama çağrısında bulundu. Deborah Lines, Afganistan'ın önemini vurgulayarak, bu ülkede ilerlemenin tek yolunun siyasi katılımdan geçtiğini ve bu doğrultuda uluslararası toplumun Afganistan halkını desteklediğini vurguladı.

Lines ayrıca Taliban'ı Afgan vatandaşlarını, özellikle kızları kısıtladığı için eleştirdi ve haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. BM Afganistan Özel Temsilcisi, Afganistan'ın uluslararası toplum için önemini vurgulamış olsa da, bu Batılı çevrelerin her durumda Afganistan'a dikkat ettiği anlamına gelmiyor. Bu çevrelerin bakış açısından Afganistan, Batı için kendi çıkarları doğrultusunda ve bölgesel güce muhalif olduğunda önemlidir. Şimdi yanık bir yer haline gelen Afganistan, ABD'ye sadece  masraflara mal olduğundan orayı  terk etti ve hatta milyarlarca dolar Afgan parasına el koydu.

Siyaset meseleleri uzmanı Andrew Watkins şöyle diyor:

"Amerikalıların gözünde Afganistan'daki siyasi gelişmeler geçen yıl durdurulabilirken yaşandı ve bu da Afganistan'ın Washington için dönemsel bir önem arz ettiğini gösteriyor.

Gerçek şu ki, Amerika, Afganistan'daki askeri varlığının 20. yılında, Afganistan'ı bölgedeki kriz ve terör geçişi için kullanmak ve ülkeyi yalnız bırakmak amacıyla sadece bir kriz yönetimi politikası izlemiştir. Eski cumhurbaşkan Hamid Karzai de ABD'nin Afganistan'ı yanık bir yere çevirip kolayca terk ederek bu ülkeye  yeni bir meydan okuma turuna girebileceğine inanmıyordu. Ancak, ABD'nin aşırıcılığının tüm zamanların en yüksek olduğu bir sırada Afganistan'dan ayrıldığını ve yabancı birliklerin Afganistan'dan sorumsuzca çekilmesinin ABD'nin bölge için yeni planlarında yeni bir aşamaya girdiğini kabul etti.

 

Bölge meseleleri uzmanı Doug Lott şöyle diyor:

"Birimlerin ve teçhizatın morali, düzeni, liderliği ve uyumu herhangi bir savaşta belirleyici bir rolü vardır ve biz yabancı ajanlar olarak genel ABD politikasına uymayarak  bunu Afganistan halkı için sağlayabilirdik."

 

Afganistan'da, Taliban’ın tüm ülkede kontrolü ele geçirmesinin ardından birçok ülke Taliban yönetimini tanımama kararı almıştı.

Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle dünyayı karşısına alan Rusya ise Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban’ı tanıyabilecekleri sinyalini verdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov yaptığı açıklamada, Rusya’nın Taliban yönetimini tanıma ihtimalini değerlendirerek, “Böyle bir ihtimal kesinlikle var. Bu hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından özetleniyor. Bu yönde atılacak ilk adımlar için kapsayıcı bir hükümet oluşturulmalı. Bunu zaten gizlemiyoruz. Afgan ortaklarımıza yazılı olarak aktarılacak. Bu karar için ABDnin ya da diğer ülkelerin tavırlarına bakmayacağız” dedi. Kabulov, Taliban’ın, Orta Asya için tehdit olmaktan çıktığını söyleyerek, “Artık Afganistan’ı yöneten Taliban hareketinin kendisi artık Orta Asya için bir tehdit oluşturmuyor. En azından Özbekistan ve Türkmenistan ile iyi gelişmiş uzun süredir devam eden siyasi ve diplomatik bağları var” ifadelerini kullandı.

Her halükarda ABD'nin Afganistan karşısındaki politikası, IŞİD gibi aşırılıkçı ve terörist grupları, komşu ülkelerin sınırlarına sızarak onlara sorun çıkarmak için güçlendirmektir. Bu nedenle ABD, Taliban'ın uluslararası tanınma şartlarına sahip olmadığı ve diğer ülkelerin rol oynamasına izin vermeyeceği gerekçesiyle ülkeyi terk etti. Bu yüzden Birleşmiş Milletler'in en büyük uluslararası barışı koruma örgütü olarak rolü daha belirgin olmalı ve Afgan halkının sorunlarına uygun olarak ülkedeki gelişmeler üzerindeki etkisini artırmalıdır.