Irak milli egemenliğinin Türkiye tarafından bir kez daha ihlal edilmesi
Türkiye bir kez daha Irak milli egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal ederek bu ülkenin kuzeyine saldırdı.
Türkiye ordusu Çarşamba günü Dohuk eyaletinde Zaho bölgesinde bir turistik beldeye topçu saldırı düzenlemesi sonucu aralarında kadınlar ve çocukların da olduğu en az 11 kişi öldü onlarcası yaralandı.
Türkiye hükümeti ilk kez Irak'a ve Kürdistan bölgesinde böyle bir saldırıda bulunmuyor. Saberin News gibi Irak'ın çeşitli haber siteleri ve kanallarının bildirdiğine göre Ankara yönetimi son 7 ayda Dohuk, Erbil, Süleymaniye ve Musul eyaletlerine en az 281 kez saldırdı. Ankara yetkilileri daha önce de ileri sürdükleri iddialarında PKK'nın bölgedeki varlığı nedeni ile Irak'ın kuzeyine saldırı düzenliyorlar.
Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine düzenlediği saldırı konusunda bir kaç noktaya değinmek gerekiyor.
Birincisi, Türkiye'nin saldırısı ve kadın ve çocukları öldürmesi, Irak'ta Ankara'nın kınaması bağlamında halk ve Bağdat yetkilileri arasında bir dayanışmaya sebep olmuştur. Iraklı öfkeli gruplar Necef'te Türkiye'nin vize verdiği ofise saldırıp, Türkiye'nin bayrağını indirdiler. Bağdat'ta da, Türkiye'nin büyükelçiliği önünde protesto eylemi düzenleyerek, bu ülkenin bayrağını indirilip, ateşe verdiler. Eylemciler sloganlar atarak, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki saldırıları ve askeri varlığını kınadılar. Basra ve Nasıriye kentlerinde de benzeri gösteri düzenlendi. Aynı zamanda başta Irak cumhurbaşkanı, başbakanı ve dışişleri bakanı olmak üzere çeşitli şahsiyet ve çevreler Türkiye'nin saldırısını kınayarak bu olayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıyacaklarını duyurdular.
İkinci mesele, Türkiye saldırılarının insani boyutuna ilaveten, Iraklı yetkililerin, sürekli tekrarlanan Ankara tarafından yapılan saldırıların Irak milli egemenliğinin ihlali sayıldığını belirtmeleridir. Iraklı yetkililer Ankara hükümetinin bu ülkenin iç meselelerini Irak topraklarına taşımamaları gerektiğini ve bu bahane ile Irak milli hakimiyeti ve toprak bütünlüğünü ihlal etmemeleri gerektiğini savunuyorlar. Bu bağlamda “Türkiye ve PKK kendi iç çekişme ve çatışmalarını Kürdistan Bölgesi topraklarına taşıyor” diyen Irak dışişleri bakanı Fuad Hüseyin, “Türkiye, Irak'taki askeri operasyonlarını durdurmalı, Irak halkından özür dilemeli, şehit ve yaralıların ailelerine tazminat ödemeli ve tazmin etmelidir" dedi.
Irak bakanlar konseyi de yayınladığı bildiride başka ülkelerin kendi topraklarına saldırmasına karşı olduklarını, Irak'ın hesapların tasfiye edildiği yer olmadığını ve kenti topraklarında her türlü terör örgütü veya silahlı gücün varlığına karşı olduklarını duyurdu.
3. konu ise önceki saldırılarda Ankara'nın saldırıları inkar etmemesine rağmen bu kez kadınlar ve çocukların hayatını kaybetti son saldırıyı kabul etmemesi ve esasen Irak topraklarına saldırı düzenlenemediğini duyurmasıdır.
Türkiye'nin hiçbir zaman sivilleri hedef almadığını söyleyen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası camianın bunu bildiğini kaydetti.
Terörizme karşı bölgesel işbirliğine vurgu yapan Çavuşoğlu, PKK'nin sürekli olarak sivilleri hedef aldığını ve Sincar bölgesinde de İzedi sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını belirterek bu bağlamda Irak yetkilileri ile işbirliğine hazır olduklarını belirtti.
Fakat Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, askeri uzmanların Zaho'daki saldırının Türkiye'nin işi olduğunu doğruladığını belirtti.
Fakat en önemli nokta Irak'ta güçlü bir hükümetin bulunmaması ve de Iraklı gruplar arasındaki siyasi ayrışma ve siyasi çıkmazın devam etmesi sonucu Türkiye'nin bu ülke topraklarına saldırmasında önemli bir faktör olduğunu da unutmamak gerekir./