Normalleşme konusunda Al-ı Halife kabinesindeki bölünme
Bahreynli kadın bakanın Manama'daki Siyonist rejimin büyükelçisine yönelik eylemi, Manama ve Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusunda Al-ı Halife rejiminin kabinesinde bile bir fikir birliği olmadığını gösterdi.
Alınan haberlere göre geçtiğimiz günlerde Manama'daki Amerikan büyükelçisinin evinde, Siyonist rejimin Bahreyn'deki büyükelçisi "Eitan Naye"nin de hazır bulunduğu bir tören düzenlendi. Bu tören sırasında, Bahreyn Kültürel Miras Bakanı Bayan May bent Muhammed Al-ı Halife, Siyonist rejimin büyükelçisi ile el sıkışmayı reddetti.
Dört Arap ülkesi olan BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas, 2020'de Siyonist rejimle ilişkilerini dönemin Amerikan hükümetinin baskı ve başkan Donald Trump’ın arabuluculuğuyla ve Siyonist rejimin Filistinlilere karşı işlediği suçlara aldırmadan normalleştirdiler. Bu 4 ülke arasında ilişkilerin normalleşmesine en fazla muhalefet Bahreyn halkından geldi.
Bahreyn'deki sivil hareketlerin ve sosyal davranışların tarihi, Fars Körfezi İşbirliği Konseyi'nin diğer üye ülkelerinden daha fazladır. Bahreyn'de iktidarda olan Al-ı Halife rejimi bu ülkenin yerlisi değil ve Bahreyn nüfusunun çoğunluğunun muhalefetiyle karşı karşıya bulunuyor. Bu yüzden, Al-ı Halife rejimi, son on yıllardan beri Bahreyn'in demografik yapısını değiştirme politikasını başlatarak devam ettirmektedir. Fakat bu politika, Bahreyn nüfusunun bu rejime daha fazla uyum sağlamasına yol açmadı.
Siyonist rejimle ilişkilerin normalleştirilmesi, Al-ı Halife rejiminin izlediği politikalardan biridir, fakat Bahreyn halkının çoğu buna karşı muhalefet ediyor. Nitekim Bahreyn halkı barışçıl gösteriler düzenleyerek Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine karşı olduklarını defalarca gösterdi. Çok sayıda Bahreynli siyasi grubu da bu ülkenin halkıyla aynı tutumu izliyor. Fakat tüm geniş çaplı muhalefetlere rağmen Al-ı Halife rejimi ülkedeki muhalefet gösterileri bastırarak ve halkın isteğini dikkate almayarak Tel Aviv rejimi ile ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor.
Şimdi durum böyle iken Bahreyn kültürel miras bakanı bayan May bent Muhammed Al-ı Halife’nin korsan rejim elçisi ile tokalaşmaması, normalleştirmeye karşı olan muhalefet sesini bastırma siyasetinin işe yaramadığını göstermekle kalmıyor, üstelik Al-ı Halife kabinesinde bile normalleştirme ile ilgili her hangi bir görüş birliğinin olmadığını gösteriyor. Yaşanan olaylar Bahreyn kralını öfkelendirince Hamd bin İsa Al-ı Halife ise Bahreynli bayan bakanı görevden aldı.
Burada bir diğer önemli konu ise Bahreyn kültürel miras bakanı bayan May bent Muhammed Al-ı Halife’nin Siyonist rejim elçisini umursamamasının Amerikan elçisinin evinde yaşanmasıdır. Başka bir ifade ile Bahreynli bayan bakan bu hareketi ile hem Amerika’nın Arap ülkeleri ve Siyonist rejim ilişkilerini geliştirme siyaseti ve hem de Manama hükümetinin işgalci rejim ile ilişkileri normalleştirme politikasına karşı muhalefetini göstermiş oldu.
Bahreynli bayan bakanın bu hareketi Filistinli gruplar tarafından olumlu karşılandı. Filistin İslami direniş hareketi Hamas yayınladığı bildiride, Bahreyn kültürel miras bakanı bayan May bent Muhammed Al-ı Halife’nin tutumunun bu ülke halkının Filistin halkının haklarına verdiği destek ve bölgede ümmetin başlıca düşmanı ile karışmaya muhalefetinin gerçek tutumunu gözler önüne serdiğini belirtti. Hamas hareketi bildiride ayrıca İslam ve Arap ümmetinin Siyonist düşmanla ilişkileri normalleştirme bağlamındaki her türlü girişime karşı olduğunu da vurguladı.
Bu arada bayan May Bent Muhammed Al-ı Halife’nin Siyonist rejim elçisine karşı hareketi, Al-ı Halife rejimine, muhalefetin bastırılmasına rağmen ilişkilerin normalleştirilmesinin köz altındaki kor olduğunu ve bir gün Al-ı Halife’nin eteklerini saracağı, rejimin meşruiyetinin daha da sorgulanacağı mesajını iletiyor./