Irak'ın Türkiye'yi Güvenlik Konseyi'ne şikayet etmesi
Irak'ın Türkiye'ye yönelik şikayeti üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, olağanüstü toplanarak Dohuk Vilayeti'ne yapılan topçu saldırısını kınarken, Irak'ın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına desteğini açıkladı.
Geçen Çarşamba günü Türkiye, Irak'ın Kürdistan bölgesindeki Dohuk ilinde bir turizm merkezine saldırdı, aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu 11 kişi öldü ve çok sayıda kişi yaralandı. Bu saldırı sadece Irak'ta değil dünyada çapından geniş tepkilere neden oldu ve Bağdat yönetimi de Türkiye'yi Güvenlik Konseyi'ne şikayet etti. Saldırıdan Bağdat Türkiye’yi sorumlu tutarken Ankara ise saldırının PKK’nın işi olduğunu ileri sürdü.
Türkiye terörle mücadele bahanesiyle defalarca Kuzey Irak'a saldırdı. Türkiye sadece son 7 ayda Dohuk, Erbil, Süleymaniye, Musul ve Kerkük illerine 281 saldırı gerçekleştirdi. 2015'ten bu yana Kürdistan bölgesinde Türk ordusunun saldırıları nedeniyle Irak’ta 138 sivil hayatını kaybetti. Sadece geçen Çarşamba günü saldırıda 11 kişi öldü, ve bu yüksek sayı, Irak halkının öfkelenmesine ve Bağdat’ın Türkiye’yi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikayet etmesine sebep oldu.
Irak Dışişleribakanı Fuad Hüseyin Salı sabahı Güvenlik Konseyi oturumunda konseyden Türkiye’yi kuzey Irak’tan çekilmeye zorlayan bildiri onaylamasını isterken, Irak’ın kuzeyinden güneyine kadar Irak’ın kuzeyindeki Türkiye saldırısından öfkeli olduklarını belirtti.
Buna rağmen Türkiye dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Çarşamba günü Ankara’nın Irak’ın içişlerine karışmasını ve Irak ve Suriye toprak bütünlüğüne müdahalesini savunurken, Irak’ın teröristleri kendi toprağından atamadığını ve Türkiye’nin bunu yaptığını söyledi.
Bu gibi tutumlar Irak ve Türkiye ilişkilerinin hala gerginliklerin arttığı bir süreçte olduğunu gösteriyor.
Türk medyası, Irak'tan doğrudan medyayı ve Türk Hava Yolları'nı hedef alan bir siber saldırı olduğunu bildirdi. Genellikle yabancı ülkelerle ekonomik bağlantı ve ilişkileri ilerlettirmekle görevli olan Irak Ticaret Odası, Türk mallarının boykot edilmesi önerisinde bulundu. Buna ilaveten Irak’ta otel sahipleri, restoranlar, mağazalar ve işletmeci Türkiye üretilen ürünlerin satışını ve sunulmasını boykot etti. Yapılan saldırı ardından Kerbela, Necef ve Basra'daki Türk vize ofisleri de Türk bayrağının indirilip yakılması ardından kapatıldı.
İşletmeler ve halkın Türkiye'ye yönelik ekonomik hareketleriyle eş zamanlı olarak askeri tarafta da Irak'taki bazı Türk üslerine saldırılar düzenlendi. Irak direniş grupları, Irak'taki Türk işgaline karşı mücadeleyi gündemlerine aldılar.
Ankara, "terörle mücadele" bahanesiyle kuzey Irak'ta 30'dan fazla polis karakolu ve kontrol noktası inşa ederek kendisi için bir güvenlik şemsiyesi oluşturmuştur. Kuzey Irak'taki Türk askeri üslerinin sayısı göz önüne alındığında, Irak'taki Türk üslerine yönelik askeri saldırıların devam edeceği görülüyor. Nitekim Çarşamba sabahın erken saatlerinde haber kaynakları, Türk ordusunun Irak'taki askeri üssüne insansız hava aracıyla saldırı düzenlendiğini, saldırının ise Seraya Ebabil direniş grubunu üstlendiğini duyurdular.
İki ülke arasındaki ilişkileri arasındaki gerginliği, Irak dışişleri bakanı Fuad Hüseyin’in bu ülkenin şimdiye kadar Türkiye tarafından 22 bin700 ihlal vakası kaydettiğini ve Ankara'ya 296 protesto notu gönderdiğini duyurmasına rağmen Ankara’nın bu itirazlara kayıtsız kaldığını belirtmesine paralel olarak yoğunlaşıyor.
Görünen o ki Irak'ta Türkiye'nin saldırılarını kınama konusunda ulusal bir uzlaşmanın oluşması Ankara üzerindeki baskıyı artırabilir. Ancak tecrübeler de Türkiye'nin zaman geçtikçe Irak'ın egemenliğini ihlal etmeye devam edeceğini gösteriyor. Türkiye'nin ürettiği mallara uygulanan boykotun devam etmesi ve iki ülkenin ticaret hacminin azalmasının yanı sıra Türkiye'den gelen tehditler karşısında Kürdistan bölgesindeki yerel yönetimin Bağdat merkezi yönetimi ile uyum içinde tavır sergilemesi, Türkiye'nin Irak egemenliğine saldırıların azaltması için temel oluşturabilir./