Afganistan'da Taliban hükümetinin bir yıllık bilançosu

Taliban'ın tekrar Afganistan'da iktidarı ele geçirmesinden bir yıllık bir süre geçerken, bu ülkenin Amerika ve NATO tarafından yirmi yıllık işgal sürecindeki Afganistan halkının çileleri ve sorunlarının daha da arttığı görülmektedir.

Ağustos 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelen Taliban grubu, bu ülke halkının acı ve ıstırabını azaltacağına ve Afgan halkının can, mal ve özgürlüklerini korumak için bir yönetici gibi davranmaya söz vermesine rağmen farklı bir grafik çizmeye başladı. 
Afganistan eski Devlet Başkanı Muhammed Eşref Gani'nin devrilmesi ve Kabil'in tekrar ele geçirilmesinden sonra Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid'in ilk basın toplantısında yaptığı açıklamalara bakıldığında, bu grubun adeta halka verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediği, eyleme geçmediği, hatta sloganlarının tam tersi bile hareket ettiği görülmektedir. 
Taliban grubu, Afganistan halkının ilerideki hayatlarında olumlu bir değişime tanık olacağını iddia etmişti. Bu iddia, son bir yılda sadece bu ülke halkının hayat koşullarının eskiye kıyasla iyileşmediği üstelik önceki döneme göre daha da kötüleştiği bir ortamda ortaya atıldı. Sonuçta Afgan halkı  daha fazla krizle karşı karşıya kaldılar.
Afganistan'daki benzeri görülmemiş enflasyon ve hayat pahalılığı, birçok insani yardım kuruluşunun, bu ülkede kıtlık ve milyonlarca insanın açlığı sonucu bir insani krizin yaşanması konusunda uyarıda bulunmasına neden oluyor.
Taliban, Afganistan'daki toplumun ve özellikle azınlıkların temel ihtiyacı olan güvenliği sağlama sözü vermişti, fakat bu ülkedeki bir yıllık egemenliğinden sonra, sadece güvenliği sağlamadığı üstelik çeşitli güvenlik sorun ve tehditlerin de ortaya çıkması ve dini ve etnik azınlıklara yönelik saldırıların daha da arttığı görülüyor. 
Geçen yıl, Afganistan'daki Şii Müslümanlar, IŞİD grubu tarafından defalarca terör saldırılarının hedefi oldu, ne yazık ki bu hedefe yönelik saldırılar, Taliban hükümetinin halkın güvenliğini sağlama konusundaki görev ve vaatlerine kayıtsızlığı sayesinde gerçekleşti. 
Taliban Kadınlara en azından İslami Şeriat çerçevesindeki haklarına saygı duyacağına söz vermişti. Hükümetin son bir yıldaki görev süresi boyunca, Afgan kadınları sadece İslami Şeriat standartlarına göre haklarından yararlanamadığı gibi üstelik çalışma ve eğitim haklarının engellendiği görülüyor. 
İslam'ın kadınlara ve kız çocuklarına eğitim ve öğrenim hakkı sağlama konusundaki birçok vurgusuna rağmen, Taliban hükümeti Afganistan'daki kız okullarını bir yıllığına kapattı ve sosyal faaliyetleri ve kadınların çeşitli işlerde bulunmasını yasakladı.
Bir yıl önce, Taliban sözcüsü, medyanın Afganistan'da özgür ve bağımsız bir şekilde faaliyet göstereceğine söz verdi, ancak bu ülkede Taliban yönetiminin yeniden kurulmasından bu yana geçen 12 ay içinde medya ciddi şekilde kısıtlandı ve bu grup onlara katı kurallar uygulayarak medya etkinliğinin doğasını pratik olarak etkiledi.
Uluslararası toplumun baskısıyla Afganistan'da kapsamlı bir hükümet kurma sözü veren Taliban hükümeti, son bir yıldır bu alanda bir adım atmadığı gibi, Afganistan'daki tekel milliyetçiliği de öne çıkararak hareket etti. Böylece Taliban bu ülkede daha fazla kamuoyu güvensizliği yaratırken, küresel eleştirilere de yol açtı ve resmi olarak tanınmamasıyla ilgili sorunlara yol açtı, halkın geçim zorluklarını de yoğunlaştırdı. 
Görünen o ki, bu ülkedeki mevcut zor durum, Taliban yönetiminin vaatlerini yerine getirme yönünde hareket etmedikçe ve Afganistan'da cumhuriyetçilik ilkesine saygı göstermedikçe değişmeyecek./