Sadr Hareketi'nin Irak'taki siyasi çıkmazı geride bırakma inisiyatifine tepkiler
Iraklı siyasi şahsiyetler, gruplar ve partiler, Sadr Hareketinin siyasi çıkmaza yönelik inisiyatifine tepki göstererek, bu girişimin çözüme yönelik olmadığını sırf ihtilafları arttıracağını ve siyasi çıkmazı da devam ettireceğini belirtti.
Irak erken parlamento seçimleri 10 Ekim 2021'de düzenlendi. Şimdi ise bu seçimler üzerinden 10 ay geçmesine rağmen, hala cumhurbaşkanı ve yeni başbakan tanıtılmamakla kalmamış yeni kabine de belirlenmemiştir. Parlamentoya kimi siyasi grupların yaptığı peş peşe baskınlar ve parlamentoyu feshettirme çabaları durumu daha da karışık hale getirmiştir. Bu bağlamda bu siyasi grupların imajları da zedelenmiş durumda.
Mukteda Sadr ve onun gözetimindeki hareket, Irak'taki mevcut durumun ana aktörü sayılır. Sünniler ve Kürtlerden oluşan müttefikleri ile birlikte başarılı olamayan Sadriler, sonunda kabinedeki varlıklarından vazgeçerek sokaklara döküldü. Yeni istikamette meclise saldırıldı ve Yüksek Yargı Kurulu da ağır baskı altında tutularak faaliyetlerini geçici olarak durdurdu.
Sadrilerin Yüksek Yargı Konseyi'ne yönelik saldırısına karşı yapılan birçok protestonun ardından Mukteda Sadr, mevcut çıkmazdan çıkmak için yeni bir plan sundu.
Sadr hareketinin liderine yakın bir isim olan Salih Muhammed el-Iraki, 27 Ağustos günü Irak'ta hükümet kurmak için yeni bir girişim önerdi. El-Iraki şunları söyledi:
"Meclis'in feshedilmesinden ve erken seçimin yapılmasından daha önemli bir konu var ki, o da 2033 yılında ABD'nin işgalinden bu yana başta Sadr harekiti olmak üzere Irak'ın siyasi sahnesinde olan grupların, siyasilerin, bakanların ve şahsiyetlerin siyasi alandan çekilmesi ve onların yerini alternatif yeni siyasi oluşumların almasıdır. Zira bu konu aynı zamanda Binleşmiş Milletlerin de istediği ve takip ettiği bir konudur.
Bu girişim Iraklı akımlar arasında geniş yankı uyandırdı. Tüm tepkilerin ortak paydası bu girişime muhalefettir, çünkü bu planla pratikte tüm akımlar iktidardan uzaklaştırılır ve Iraklı bir siyasi analist olan "Adel al-Mani"nın deyimiyle Sadr'ın liberallere ve Baasçılara . bir sonraki adımı atmaları için ve liderliğe geçmeleri için zemin hazırlar. Kürt aktivist Mahmud Yasin, Sadr'ın yeni girişimine tepki gösterdi ve ironik bir şekilde şunları yazdı: "Bu girişimle erken seçimler sadece Baas partisi içindeki gruplar arasında yapılacak."
Iraklı siyasi grupların gündeme getirdiği önemli soru ise şu: Sadr'ın isteği doğrultusunda tüm partileri siyasi sürece dahil etmeyeceksek bundan sonraki aşamayı kim yönetmeli ve ona nasıl yön vermeli? Ayrıca böyle bir girişim, Sadr hareketinin eski ortaklarını bile tepki göstermeye zorladı. Çünkü onlar da şimdiye dek Irak iktidar yapısında role sahipti ve Sadr'a göre yozlaşma sürecinde etkili olmuşlardı. Aynı zamanda bazıları alaycı bir şekilde Mesud Barzani ve Muhammed El Halbusi'nin yaklaşan seçimlere katılmamayı kabul etmeleri halinde Sadr'ın girişimini de kabul edeceklerini söylediler. Sadr'ın yeni girişimine yanıt olarak Şii Koordinasyon Çerçevesi, mevcut partilerin bir halk tabanına sahip olduğunu ve bu tür planlarla izole edilemeyeceğini duyurdu.
Gerçek şu ki Sadr'ın yeni girişimi pratikte yeni bir içeriğe sahip değil ve geçmişin sözlerini tekrarlıyor ve iktidar akımlarını yozlaştırıyor. Bu tür tutumlar ve girişimler, Irak'ın siyasi çıkmazdan çıkmasının bir yolu olmamakla kalmayıp, mevcut çıkmazın devam etmesine ve hatta Irak'taki sosyal ve siyasi bölünmenin hızlanmasına yol açacaktır. Bu bağlamda Irak Şii Koordinasyon Çerçevesi liderlerinden biri olan Eyd el Hilali, Mukteda Sadr'ın girişiminin krizi çözmeyeceğini, ancak siyasi farklılıkları ve ihtilafları artıracağını söyledi.