Irak'taki son huzursuzluklarda yabancı unsurların rolü
Irak'ta son dönemde yaşanan huzursuzlukla ilgili gündeme getirilen önemli konulardan biri yabancı unsurların oynadıkları rolleridir.
Irak'ta son günlerde yaşanan gelişmelerin, ülke içinde kökleri var ve Irak'ta güç çatışmalarından kaynaklanıyor. Irak'ta son dönemde yaşanan şiddetin sebepleri arasında grupların ihtilaflar ve önemli pozisyonların yeni düzenlemesi ve kabinenin oluşumu ile siyasi inatçılık ve bir başka deyişle demokratik kültür eksikliği konusundaki farklılıkları yer alıyor.
Ancak Irak, yabancı akımlar için çok önemli ülkeler arasında yer alıyor. Kudüs'ün işgalci rejimi gibi bazı aktörler, Irak'ın güvenlik ve istikrarını kendi çıkarlarıyla uyumlu görmüyor. Suudi Arabistan ve bazı Arap ülkeleri gibi aktörler de, Irak'taki güç ilişkilerini mezhepçi bir bakış açısıyla görmekte ve Şii odaklı güçlü bir hükümetin kurulmasını arzu etmemektedir. Amerika da, İsrail rejimi ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Irak'taki direnişin zayıflamasını da memnuniyetle karşılıyor. Bu aktörler, İran İslam Cumhuriyeti ve müttefikleri ile rekabete öncelik veriyor ve ülkelerin ve direniş odaklı üye grupların iç çatışmalara dahil olmasından memnun.
Son gelişmelerde, bu aktörlerin her biri ilan ettikleri siyasetlerinde Iraklıları kendilerine hakim olmaya ve şiddeti durdurmaya çağırsalar da, onlara bağlı iç unsurlar ve yabancı medya ajanları ülkedeki çatışmaları yoğunlaştırmak için harekete geçti.
Medya ve sanal ağları kullanmak ve yalan haber yaymak bu yöntemler arasındadır. Yalan ve asılsız haberlerle birlikte toplumun beynini etkileyen video ve görüntüler, çatışmaların ve şiddetin artmasına neden oluyor. Kürt siyasi aktivist Ahmed Bahtiari, Irak'taki son gelişmelerde yabancı aktörlerin rolünü vurgulayarak şöyle anlatıyor: "Sanal ortamda gerçek dışı kişiler adına sahte ve asılsız haberler yayan ve anlaşmazlıklar oluşturmaya başlayan birçok sayfanın varlığı, Irak'taki gelişmelerde yabancı müdahale ve onlara bağlı ajanlarının yöntemlerinden biridir."
Gerçek şu ki, bazı yabancı piyonlar son yıllardan beri Irak'ı Şii-Şii çekişmesine sokmaya ve Şiiler arasında savaş ve çatışma çıkarmaya çalışıyorlar ya da Irak Şiileri arasındaki her türlü ihtilaf ve çatışmayı memnuniyetle karşılıyorlar. Bölgedeki direniş düşmanlarının son yıllarda izlediği model, Irak ve Lübnan gibi ülkelerde geçici hükümetlerin kurulmasıdır.
Bu ülkelerde her zaman çatışma kaynakları ve iç ihtilaflar olmalı ve direnişe inanan grupların katılımıyla güçlü bir hükümet oluşturulmamalıdır. Irak, tarih ve güç geçmişi açısından Lübnan ile kıyaslanamaz olsa da, bu ülke de böyle bir tuzağa yakalanmıştır.
Devrik Baas Partisi ve sapkın hareketler gibi grupların varlığı, IŞİD terör örgütünün kalıntılarının yanı sıra iktidarda olan bazı resmi grupların siyasi inatçılığı, çıkarların güvence altına alınması için gerekli platformları sağlıyor. Son günlerde en az 30 kişinin ölümü ve yüzlercesinin yaraladığı gelişmeleri bu açıdan da incelemek gerekir./