Erivan'ın Bakü'yü ateşkesi ihlal etmekle itham etmesi
Ermenistan savunma bakanlığı, bir kez daha Azerbaycan Cumhuriyeti'ni temas hatlarında ateşkesi itham etmekle suçladı.
Ermenistan savunma bakanlığı yayımladığı bildiride Azerbaycan Cumhuriyeti askeri güçlerinin 20 Eylül Salı günü hafif silahlarla Ermenistan'ın Doğu bölgelerini hedef aldığını duyurdu. Şimdiye dek ise Azerbaycan Cumhuriyeti ordusu Ermeni tarafın yönelttiği ithamları cevapsız bırakmıştır. Geçen hafta yaşanan askeri çatışmalar sonucu iki taraf da büyük zayiat yaşadı. Bu hususta, Azerbaycan Cumhuriyeti savunma bakanlığı toplam 80 Azeri askerin son çatışmalarda hayatını kaybettiğini duyurdu.
Ermenistan ordusu da geçen hafta yaşanan çatışmalarda 207 Ermeni askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Son iki yılda Kasım ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından kuşkusuz geçen hafta çatışmaları iki ülke arasındaki en ağır askeri çatışmalar sayılır.
Bakü ile Erivan arasındaki 44 günlük askeri çatışmanın sona ermesinden ve İkinci Karabağ Savaşı olarak bilinen Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan liderleri arasında ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından , başta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olmak üzere Bakü hükümet yetkilileri, bazı yabancı politikacıların tavsiyesi ve yönlendirmesiyle Rusya'nın on maddelik anlaşmasına yeni bir madde eklemeye çalıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu maddeye dayanarak Ermenistan'ın güneyindeki Siyunik ilinden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne kadar 5 km genişliğinde ve 60 km uzunluğundaki koridorunu kontrolünü ele geçirmeye karar verdi. İlham Aliyev bu koridora "Zengezur Koridoru" adını verdi ve Türk hükümeti de bu iletişim yolunu "Türk Koridoru" olarak adlandırdı. Ermeni makamları son zamanlarda farklı şekillerde , ikinci Karabağ savaşından önce, Türk makamlarının Erivan hükümetinden bu tür koridorları almasını defalarca talep ettiğini duyurdu. Bu koridor meselesi daha önce de tartışılmış ve Türk hükümeti bu iletişim yolunu hep takip etmiştir. Son zamanlarda, İngiltere ve Siyonist İsrail ırkçı rejiminin, Kafkasya bölgesine hakim olmak amacıyla bu iletişim yolunun ana tasarımcıları olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, insan hakları savunucusu ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin siyasi analisti "Anar Muhammedli", geçtiğimiz günlerde Azatlık web sitesinde yayınlanan bir makalesinde şöyle yazdı: "Azerbaycan Cumhuriyeti sözde Zengezur Koridoru hakkında net bir fikre sahip değil. Resmi propagandaya göre bu proje sadece Nahçıvan'ı anavatana bağlayan bir koridor değil, aynı zamanda Doğu ve Batı'yı birbirine bağlayan alternatif bir yol olacak."
Bu iletişim koridoru ile bağlantılı olarak çeşitli analizler sunulmuştur. Ancak şurası kesin ki, koridorun teslim edilmesi halinde Ermenistan komşu ülkelerden gelecek tehditlere ciddi şekilde maruz kalacak. Erivan hükümetinin yetkilileri de koridorun Azerbaycan Cumhuriyeti'ne devredilmesine karşı çıkarak, Azerbaycan Cumhuriyeti'nden Nahçıvan'a sadece iletişim yolları üzerinden sadece on maddelik barış anlaşmasına dayanarak sağlamaya istekli olduklarını belirttiler. Kasım anlaşmasının dokuzuncu maddesine göre, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan topraklarından Nahçıvan'a geçmesi ve karşılığında Ermenistan'ın Laçin üzerinden Dağlık Karabağ'a bağlanması kararlaştırılmıştır. Aslında bu haberleşme yolu Sovyetler Birliği zamanında da açıktı ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin otomobil, demiryolları ve havayollarını içeren araçları bu güzergahlar üzerinden Nahçıvan'a bağlanırdı. Ancak mevcut durumda İlham Aliyev hükümeti Ermenistan'dan başka bir yol istemeye çalışıyor ki bu da Nikol Paşinyan hükümeti için Ermenistan'ın yıkılması anlamına gelebilir.
Genel bir özetle söylemek gerekirse Azeri ve Ermeni güçlerinin temas hatlarında geçen hafta yaşanan ve halen devam eden çatışmaları, Azerbaycan Cumhuriyeti askeri güçleri tarafından başlatıldı. Bu çatışmaların amacı, Paşinyan hükümetine baskı yapmak ve onu İlham Aliyev hükümetine taviz vermeye zorlamak.