Lübnan ve Siyonist Rejim, deniz sınırları konusunda anlaşmanın eşiğinde
Yaşanan gelişmeler ve mevcut kanıtlar, Lübnan ve Siyonist rejimin deniz sınırlarının çizilmesi konusunda Amerikan tarafından alınan nihai taslağın, taraflar arasındaki ihtilafların azalmasına yol açacağını gösteriyor.
Lübnan ve Siyonist rejim, petrol ve gaz kaynaklarına sahip Akdeniz'de 860 kilometrekarelik bir alan üzerinde anlaşmazlık yaşıyor. Beyrut ile Tel Aviv arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi amacıyla Ekim 2020'de Birleşmiş Milletler gözetiminde başlayan ve sonuncusu Mayıs 2021 olmak üzere 5 tur dolaylı müzakere gerçekleştirildi. Ancak ihtilaflı bölgenin seviyesi konusundaki anlaşmazlık ve her iki tarafın talebi nedeniyle müzakereler Mayıs 2021'de askıya alındı.
Önceki müzakereler sırasında Lübnan, ülkenin güney batısında bulunan Akdeniz sularına erişimi genişletme ve bu erişimi 860 kilometrekareden 2.300 kilometrekareye çıkarma hakkını vurgulamıştı. Bu tartışmanın ardından, küresel enerji güvenliği konusunda Amerikalı kıdemli danışman olan Amos Hochstein, Lübnan ile Siyonist Rejim İsrail arasındaki dolaylı müzakerelerde arabulucu olarak seçilmiş ve taraflar arasındaki anlaşmazlığı azaltmaya çalışmıştır.
Görüşmelerin durmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre sonra Siyonist Rejim İsrail, Lübnan'ın iki taraf arasındaki tartışmalı sularda bulunduğuna inandığı Kariş gaz sahasının sularına bir Yunan gemisi gönderdi. Ancak Lübnan anlaşma sağlanana kadar İsrail'in buradan çıkarma hakkına sahip olmadığını bu bölgenin tartışmalı bölgede olduğunu vurguladı. Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, bu hususta Siyonist rejime kesin bir uyarıda bulundu.
Seyed Hassan Nasrullah, bu geminin Kariş bölgesine vardığına değinerek, bu sorunun çözümünün %50'sinin müzakere yoluyla mümkün olabileceğini ve durumun %50'sinin savaşa doğru gidebileceğini söyledi.
Beyrut ve Tel Aviv arasında arabuluculuk yapmak üzere Amerikan özel elçisinin gelmesiyle eş zamanlı olarak Lübnan Hizbullah'ı, Siyonist Rejim İsrail'in gaz sahaları ve platformlarının bir videosunu yayınlayarak ülkenin Akdeniz'deki petrol ve gaz arama gemilerini tehdit etti.
Siyonist Rejim İsrail'in Lübnan coğrafyasına tecavüz etme arzusuna karşı caydırıcı bir yönü olan bu tehdit, ABD'nin Tel Aviv ile Beyrut arasındaki bu sınır gerilimini çözme iradesini ve İsrail'in bu coğrafi tecavüz karşısında geri çekilmesini büyük ölçüde etkiledi. Şimdi, Lübnan Parlamentosu Başkanı Nabih Berri'nin dediği gibi, deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin Amerikan tarafından alınan son taslak olumlu görünüyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Amerikan elçisi ile görüşmeden önce ülkesinin Lübnan'ın haklarını ve servetini koruyacak bir anlaşma aradığını ve müzakereler biter bitmez ülke ekonomisini canlandıracak bir fırsat aradıklarını vurguladı.
Petrol ve gaz, son yıllarda en kötü koşullarla karşı karşıya olan Lübnan'ın mevcut ekonomisi için stratejik öneme sahiptir. Kariş sahasındaki gaz rezervlerinin miktarının 1,3 trilyon fit küp olduğu tahmin ediliyor. Doğal gaza ek olarak, Siyonist Petrol ve Gaz Şirketi, bu alanın yaklaşık 13 milyon varil "gaz kondensat" içerdiğini tahmin etmiştir.
Kuşkusuz taraflar deniz sınırlarının çizilmesi konusunda anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşmanın ilk nedeni Hizbullah'ın caydırıcı gücünün ve ayrıca Seyyid Hasan Nasrullah'ın Siyonist rejimin işgalci niyetlerine ve gayelerine ilişkin belirleyici tutumunun bir sonucudur. Bu bağlamda, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hassan Nasrullah son olarak yaptığı konuşmada, Amerikalı arabulucunun deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin yazılı önerisinin metninin Lübnan makamlarına ulaştığına atıfta bulunarak şunları söyledi: " Sınır belirleme davası istenilen sonuca ulaşırsa bu birlik, beraberlik ve milli dayanışmanın sonucudur ve Lübnan halkına parlak ufuklar açacaktır."/