Semerkant'ta Bağımsız Devletler Topluluğu parlamenterler kurulu oturumunun düzenlenmesi
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Parlamentolar Arası Asamblesi'nin 54. oturumu 27-28 Ekim'de Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlenecek.
BDT Parlamentolararası Meclis başkanlarının ön toplantısı 27 Ekim, nihai toplantı ise ertesi günü 28 Ekim Cuma günü düzenlenecektir. BDT Üye Devletleri Parlamentolar Arası Asamblesi Uzmanlar Konseyi'nin toplantısı ise 25 Ekim Salı günü önceki dönemlerde olduğu gibi daha erken yapıldı. BDT Parlamentolar arası asamble toplantısı, özellikle BDT'nin çeşitli kararlarının ve hatta tüm onaylarının bu parlamentodan geçmesi itibariyle bu teşkilatın en önemli toplantılarından biridir.
Bağımsız Devletler Topluluğu Topluluğu, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından ve bu ülkeye bağlı 15 cumhuriyetin bağımsızlığından sonra kurulan ilk Sovyet sonrası örgütlerden biridir.BDT'nin 21 Aralık 1991'de Kazakistan'ın Almatı şehrinde Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Ukrayna ve Gürcistan da dahil olmak üzere eski Doğu Bloku'na mensup 12 ülkenin liderleri tarafından kuruluş bildirgesi imzalandı. Ancak bir zamanlar Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Litvanya, Letonya ve Estonya da dahil olmak üzere Baltık ötesi devletlerin o zamanki liderleri topluluğa katılmayı reddetti. Bir süre sonra Gürcistan ve Ukrayna ulusal meclisleri de Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan ayrılma konusunu gündeme getirdiler. Şimdi de BDT'nin en önemli taahhütleri ve amaçlarından biri, bu topluluğa üye devletlerin Sovyetler Birliği'nin dünyanın diğer ülkeleriyle yaptığı anlaşmalara bağlı kalmasıydı. Bu husus ile ilgili olan madde ise, Hazar kıyısında Sovyetler Birliği'nin yerini alan dört ülke olan Rusya, Kazakistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkmenistan tarafından hiçbir zaman uygulanmadı ve hep soru işaretleri var olmaya devam etti.
Aslında, BDT topluluğuna üye ülkelerin çıkarlarını sağlamayan, dünyanın diğer ülkeleriyle yapılan tüm Sovyet anlaşmaları, yeni kurulan üyeler tarafından göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, bu bölgesel örgütün feshedilmesi ve son bulması konusu en başından itibaren uzman çevrelerde gündeme getirilmiş ve bu topluluğun çeşitli üye hükümetlerinin gündemine yerleştirilmiştir. Örneğin Azerbaycan Cumhuriyeti, liderleri bağımsızlığının başlangıcından itibaren Batı ile bütünleşmeyi yasalarına dahil eden bir ülkle olarak geçtiğimiz yıllarda bu topluluktan ayrılmaya çalışmıştır. Ancak, üyelerin topluluktan çekilmesi, bu topluluğa üye devletler ve milletler için de zararlı olacaktır. Örneğin, iki milyondan fazla Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı Rusya'da ekonomik faaliyetlerde bulunuyor ve bu iş ve ekonomi aktivistleri Rusya'ya vizesiz seyahat edebiliyor. Azerbaycan Cumhuriyeti bu topluluktan ayrılırsa, tüm bu insanlar Rusya'ya geçiş ücreti ödeyerek seyahat etmek zorunda kalacak, bu da işadamlarına ve üye ülkelere zarar verecek. Bu nedenle Azerbaycan Cumhuriyeti'nin siyasi uzmanları, ülkelerinin bu topluluktan çekilmesine karşı olduklarını her zaman dile getirmişlerdir.
Siyasi uzman "Hikmet Hacizade" şuna inanıyor: "Azerbaycan Cumhuriyeti için mevcut durumda, hiçbir kuruluş BDT ülkeler topluluğunun yerini alamaz ve uzun bir süre de bu durum böyle kalacaktır". Bu siyasi uzman ayrıca şuna inanıyor: "Gürcistan ve Ukrayna'nın BDT toplumundaki faaliyetleri yüzeyseldi ve bu ülkelerin liderleri de bu topluluğu asla çok ciddiye almadılar". Rusya'nın iki muhalif üyesinin yani Gürcistan ve Ukrayna'nın da bulunduğu ülkelerin topluluktan çekilmesi, bu topluluğun büyüme ve gelişme sürecine engel oluşturamadı. Bağımsızlığın ardından otuz yıldan daha kısa bir süre içinde BDT ülkeleri topluluğunda 53 parlamentolar arası toplantı yapılması, BDT topluluğu üyelerinin birbirlerine ve Rusya'ya bağımlılığının çok yüksek olduğu ise her zaman ortada olmuştur. Bu nedenle şu söylenebilir: Tiflis ve Kiev'i BDT toplumundan çıkaran dönemin Gürcistan ve Ukrayna liderleri, en başından beri iki ülke halkının önüne yanlış ve engebeli bir yol koymuşlardır.
Gürcistan ve Ukrayna'nın Batı ile yakınlaşması ve Rusya'dan uzaklaşması bu iki ülkenin hükümetlerini ve milletlerini çok zor durumda bırakmıştır. Çünkü Batılı hükümetlerin Tiflis ve Kiev'den beklentilerinin ötesinde, beklentileri var.Örneğin Ağustos 2008'de Gürcistan ve Rusya arasındaki çatışma çıktığında ve ABD'nin kışkırtmasıyla geçen yıl Şubat ayında başlayan Ukrayna ve Rusya arasındaki mevcut çatışmada Batı hep yeni iddialar ortaya koyarak kendi çıkarlarının peşinde olduğunu gösterdi. Sonuçta bu ülkelerin altyapılarının yıkılmasına ve dağılmasına yol açan bir süreç başlamıştır.Amerika ve Batı'daki müttefikleri sadece iki ülkenin liderlerini savaşa teşvik etmişlerdir. Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan da dahil olmak üzere BDT Topluluğun diğer devletlerinin Batı ile yakınlaşmaları halinde Gürcistan ve Ukrayna ile aynı kaderi paylaşacakları da açıktır.