Papa'nın insan haklarını ihlal eden Al-i Halife'yi takdir etmesi
Papa Francis, Bahreyn'de bir grup Hristiyan'a yaptığı konuşmada, Al-i Halife rejimini gayri Müslümanlara yönelik politikasını takdir etti. Oysa Bahreyn'da hem Müslümanlar ve hem gayri Müslümanlara yönelik şiddet ve insan hakları ihlaller sürmekte.
Perşembe günü Bahreyn'e giden Katolik Dünyası Ruhani Lideri Papa Francis, dün 30 bin kişilik Hristiyan grubuna yaptığı konuşmada, Bahreyn yönetiminin gayri Müslümanlara yönelik politikasını kısmen açık niteleyerek, övdü ve bu toprakların çeşitlilik içinde barışık yaşamanın canlı tablosu olduğunu kaydetti.
Bahreyn'de büyük bir kitle haline gelen yabancı işçiler başta olmak üzere insanlara yönelik şiddet ve insan hakları ihlallerinin geniş şekilde işlendiği bir sırada Katolik Dünyası'nın Ruhani Lideri Papa, bu açıklamada bulundu. Bilindiği gibi Asya'nın çeşitli ülkelerinden gelen çok sayıda yabancı uyruklu işçi, Bahreyn'de kötü şartlar altında çalışmakta.
Fars Körfezi ekonomisinin bel kemiğini teşkil eden bu işçiler, inşaat, hizmet, taşımacılık, petrol ve doğalgaz gibi önemli sektörlerde faaliyet göstermekteler. Uluslararası Çalışma Örgütü ve insan haklarını savunan bazı uluslararası örgütler yayınladıkları raporlarında defalarca, Fars Körfezi ülkelerinde çalışan göçmen işçilerin bir süredir, istihdam ajansları ve işverenler tarafından istismar edilme, uygun olmayan şartlarda çalışma, özgürlük haklarından yoksun bırakma veya kısıtlı şekilde bu haklardan yararlanma gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını bildirmiştir.
Bazı yabancı uyruklu kişiler hatta Bahreyn'in güvenlik ve askeriye teşkilatlarında çalışmakta. Uygun konfor imkanlarına sahip olan bu gruplar, ülkedeki sivil hareketler ve halk yürüyüş ve eylemlerini bastırmakta rol ifa etmekte.
Bu arada, Papa'nın takdir ettiği Bahreyn'de, Manama'ya gerçekleştirdiği ziyareti sırasında, çeşitli gösteriler düzenlendi. Papa'nın ziyareti, bu ülkede yakında düzenlenecek seçimlerin öncesine denk getirilmesi de, Al-i Halife rejiminin kendisinden temiz bir tablo sunmak için olduğu anlaşılıyor. Oysa Al-i Halife rejimi 2011 yılından beri özellikle, insan hakları ihlalleri ile ilgili karnesi oldukça kabarık hale gelmiştir ve Papa'nın ziyareti gibi temaslar ve Uluslararası Dinler arası Diyalog Forumu gibi toplantılara evsahipliği yapması, bu karneyi aklayamaz.
Siyasi tutukluların aileleri ve yakınları, Manama'da Papa Francis'in konvoyunun yolu boyunca toplanarak, bu ülkede siyasi tutukluların serbest bırakılmasını isterken, Bahreyn güvenlik güçleri ise, bu ailelerin Papa ile görüşmesine engel oldu. Bu koşullarda, Papa, Al-i Halife rejiminin hoşgörü politikasını takdir etti.
Buna ilaveten, Papa'nın İsa kentinde bir okulda, öğrenciler ve öğretmenlere yaptığı konuşma sırasında, öğrenciler "Hoşgörü ve barışık yaşama, slogan değil, eylemdir", "Hasan Maşima'yı serbest bırakın", "Siyasi tutukluları serbest bırakın" ve "Mezhepçiliği durdurun" yazılı pankartlar açarak, Al-i Halife rejiminin politikalarına tepki gösterdiler. Fakat Papa bu sloganları dikkate almadan konuşmasına devam etti.
Sonuç itibarıyla, Al-i Halife rejimi, Papa'nın ziyaretiyle kendi yönetiminden olumlu bir tablo sunma gibi hedefleri doğrultusunda yararlanmaya çalıştı.
Papa'nın eleştirilere yol açan Bahreyn ziyareti dün sonra erdi. Bazı uzmanları bu ziyaretten sonra Al-i Halife rejiminin yabancı işçiler dahil, muhalif isimler, eleştiride bulunanlar ve protestoculara karşı sistematik şiddetinin artabileceği uyarısında bulunuyorlar./