Bakü'nün Ermenilere karşı sopa ve havuç politikası
(last modified Thu, 05 Oct 2023 17:45:30 GMT )
Ekim 05, 2023 20:45 Europe/Istanbul
  • Bakü'nün Ermenilere karşı sopa ve havuç politikası

Bakü hükümetinin Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermenileri Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı olarak kabul ettiği bir ortamda, bu bölgede yaşayan Ermeni siyasetçilere yönelik sınır dışı etme, sürgün ve tehditler eskisinden daha ciddi şekilde sürüyor.

Azeri ve Ermeni medyası her gün Karabağlı bir dizi Ermeni siyasetçinin Hankendi'de tutuklandığını bildiriyor. Bu, Bakü yetkililerinin benimsediği bir tür "havuç ve sopa politikası"dır. Karabağ bölgesi yetkililerinin İlham Aliyev hükümeti tarafından tutuklanması doğrultusunda bu bölgenin dört eski yetkilisi tutuklanarak Bakü'ye nakledildi.
APA haber ajansının Salı günü verdiği habere göre, aralarında "Arkady Gokasyan", "Bakü Sahakian" ve "Araik Arutyunyan"ın da bulunduğu Karabağ bölgesinin eski yetkililerinin yanı sıra Karabağ bölgesi parlamentosunun eski başkanı "David İşkhanyan"ın da tutuklanarak Bakü'ye nakledildiği açıklandı. Azerbaycan Cumhuriyeti Başsavcısı, 2020 yılının mayıs ayından eylül ayı başına kadar Karabağ bölgesinin başkanlığını yapan Harutyunian hakkında da tutuklama emri çıkardı. Dağlık Karabağ Ermenilerinin silahsızlandırılmasının ardından Azerbaycan Cumhuriyeti askeri güçleri, Dağlık Karabağ bölgesini yöneten çok sayıda siyasetçiyi tutuklayarak Bakü'ye nakletti.
Hiç şüphesiz Karabağ’ın eski ermeni siyasetçilerinin tutuklanma süreci, Bakü yetkilileri ve özellikle cumhurbaşkanının olumu ve yapıcı açıklamaları ile asla bağdaşmıyor ve Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanının batılı hükümetler nezdindeki çehresini daha da çiziyor.
Soros Vakfı'nın önde gelen analistlerinden Thomas de Waal, Avrupa Birliği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileriyle daha sert konuşmasının zamanı geldiğini belirterek şöyle diyor: Geçtiğimiz hafta yaşanan olaylarla birlikte Avrupa'nın Azerbaycan Cumhuriyeti'ne yönelik politikasında köklü bir değişiklik yapılması gerektiği konusu gündeme geldi. 19 Eylül'de İlham Aliyev hükümeti Dağlık Karabağ'daki Ermeni topraklarını geri almak için askeri güç kullandı ve Avrupa Birliği ve ABD'nin bu bölge için çizdiği kırmızı çizgiyi aştı, bunun sonuçları felaket olabilir".


Bu eylemin ardından Karabağ'da yaşayan on binlerce Ermeni, gelecekleri ve aileleri için endişe ederek trajik bir kitle halinde anayurtlarından Ermenistan'a göç ettiler. Bu arada Brüksel ve Washington'daki bir çok yetkili İlham Aliyev hükümetinin şiddete başvurması karşısında şok oldular ve ihanete uğradıklarına inanıyorlar. Zira bazı gerçekler, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in son ana kadar aralarında Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in de bulunduğu üst düzey taraflara, Krabağ’da ermenilere yönelik ordunun askeri müdahalede bulunmayacağına dair güvence verdiğini gösteriyor. 
Bu arda Erivan hükümetinin bazı yetkilileri ve hatta siyasi ve hukuk uzmanları, Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan Cumhuriyeti'nden tazminat alabileceğine inanıyor. Çünkü İlham Aliyev hükümetinin tehditleri nedeniyle Hankendi'deki evlerini ve barklarını terk etmekten başka çareleri kalmamıştı.
Ermenistan’ın tam yetkili elçisi, Edmon Marukiyan BM’ heyetinin tutumuna tepki olarak X sayfasında şöyle yazdı: Dağlık Karabağ'daki sözde BM heyeti etnik temizliği, keyfi tutuklamaları, sivil altyapının tahrip edilmesi ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin işlediği diğer suçlar meşrulaştırmak için her şeyi yapıyor.  Bu insanlar, Birleşmiş Milletler'i bir kurum olarak itibarsızlaştırıyor”
Görünüşe göre Erivan hükümetinin yetkilileri, BM heyetinin Karabağ'daki sivil merkezlerin yıkılması konusundaki ihmalinden duydukları memnuniyetsizliği dile getiriyor. Aynı zamanda Ermenistan hükümeti Dağlık Karabağ'dan Ermenistan'a giden Ermeni mültecilerin sayısının 100 binden fazla olduğunu açıklarken, BM heyeti "Dağlık Karabağ'da 50  ile 100 bin arası Ermeni'nin kaldığını" duyurdu.
BM istatistikleri, Ermenistan hükümetinin verilerini ve onların resmi raporlardaki sadakatini sorgulatılabilir. Fakat yine de BM heyetinin sivil mekanların tahrip edilmesi ve Laçın koridorundan Ermenilerin göç konusuna kayıtsız kalması, ermeni yetkilileri BM heyetine karşı sert tepki göstermesine sebep olan önemli konulardı./
 

Etiketler