Dünya’nın Gazze'deki insani krizden derin endişesi
Siyonist rejimin Gazze hastanesine saldırısı tüm dünyada sert tepkiler ve kınamalarla karşılandı.
Siyonist işgalciler, insanlığa karşı işledikleri son cinayetlerinde Salı gecesi Gazze'deki El Me'medani hastanesini bombalayarak bir çoğu çocuk olmak üzere 470'den fazla Filistinliyi şehit ederken 300’ü aşkın Filistinliyi de yaraladı.
Saldırıya tepki olarak Japonya Dışişleri Bakanı, G7 dışişleri bakanlarının işgal altındaki topraklardaki duruma ilişkin kaygılarını dile getirdiklerini ve Gazze Şeridi'ndeki insani koşulların iyileşmesine vurgu yaptıklarını duyurdu. Yoko Kamikawa'ya göre G7, Gazze'deki savaşı sona erdirmek için birlikte çalışma sözü verdi.
G7, Gazze'deki insani kriz konusunda uyarılarda bulunsa da, Gazze'deki krizin ve Filistinlilerin öldürülmesinin en önemli nedeninin, ateşkesin sağlanması ve Gazze halkının katliamının durdurulmasını engellemeye çalışan başta Amerika olmak üzere G7’nin bazı üyeleri olduğu dünya için bir sır değil.
Uluslararası meseleler uzmanı Fercad Emin bu bağlamda şöyle diyor: “Filistin krizinin ana sebebi olan 7'li Grup'a üye Batılı ülkeler, Siyonistleri destekleyerek Gazze'deki Filistinlileri öldürmeyi daha da küstah hale getiriyorlar. Dolayısıyla Japonya Dışişleri Bakanı'nın 7’ler Grubu'nun Gazze'deki insani krize ilişkin endişelerini dile getirirken yaptığı açıklamalar doğruysa, önemli soru, neden Siyonist saldırılarını derhal durdurmak için harekete geçmedikleridir.”
Pakistan Başbakan Vekili Enver-ül Hak Kaker, Siyonist rejimin hastaneleri ve sığınakları hedef almasını insanlık dışı ve savunulamaz bir eylem olarak değerlendirerek, bunun hastaneleri ve sağlık personelini korumaya yönelik uluslararası insani yasalara aykırı olduğunu belirtti. Çin'de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yaptığı görüşmeye değinen Kaker, ayırım yapılmayan saldırılara son verilmesini talep ettiklerini ve uluslararası toplumdan İsrail rejiminin şiddetini durdurmak ve saldırganların hesap vermesini sağlamak için hızlı hareket etmesini talep ettiklerini sözlerine ekledi.
Bu arada Siyonist caniler, Aksa Tufanı operasyonundaki yenilgilerini Gazze'deki sivilleri öldürerek sözde telafi etmeye çalışırken, halka açık yerlere yapılan saldırı, Siyonist katil rejimi ve destekçilerine karşı daha da fazla öfke ve nefrete sebep oluyor.
Bölge meseleleri uzmanı Mevlevi Müflih bu konuda şöyle diyor: Irkçı Siyonist rejim, camdan ve samandan bir evde yaşadığını ve bu evin er ya da geç Siyonistlerin başına tamamen yıkılacağını ve evin gerçek sahiplerine verileceğini çok iyi biliyor. Siyonistlerin sivilleri katliam etmesi, Aksa Tufanının ağır yenilgisinin intikamıdır fakat bu rejim istediği amaca bu şekilde de ulaşamayacaktır.
Dünyanın birçok ülkesi ile birlikte Tacikistan Dışişleri Bakanlığı da Siyonistlerin Gazze'deki Me’medani Hastanesi'ne yönelik saldırısını şiddetle kınadı. Dünyanın birçok ülkesinde protestolara neden olan bir cinayet. Zira uluslararası yasalara göre sivil tesisler ve özellikle hastaneler, hiçbir koşulda saldırıya uğramamalı ve her durumda insanlara hizmet verilebilecek güvenli bir yer olmalıdır.
İslam dünyasından bir çok ülke, işlenen söz konusu korkunç ve insanlık ayıbı cinayetin ardından ülkelerinde genel yas ilan ederken, Müslüman ülkelere ilaveten diğer bir çok ülke de bebek katili Siyonsit rejimin cinayetine karşı geniş çapta halk protestolarına sahne oldu.
Dolayısıyla Siyonistlerin bu gibi yerlere yönelik saldırıları, onların ve başta Amerika olmak üzere destekçilerinin alınlarına bir lekedir. Batı'nın ve Siyonistlerin Gazze'deki cinaeytlerine karşı sözde insan haklarını savunanların sessizliği, Amerika'nın terörü ve mazlumların öldürülmesini desteklediğini tüm dünyaya kanıtlıyor ve Siyonist işgalcileri destekleyerek, bu saldırıların boyutlarını ve yoğunluğunu daha da artırıyor. /