Gazze savaşının Siyonist rejim açısından ekonomik sonuçları
7 Ekim tarihinde Filistin direniş grupları tarafından başlayan Aksa Tufanı operasyonu, Siyonist rejim için askeri ve istihbarat açısından tarihi ve eşi görülmeyen büyük bir yenilgiye yol açtı. Bebek katili İşgal rejiminin devam eden cinayetleri ve suçlarıyla bu yenilginin boyutları daha da genişleyerek büyümüştür.
Basında çıkan haberlere ve yayımlanan verilere göre Aksa Tufanı operasyonu Siyonist rejime çok büyük ve benzeri görülmemiş mali kayıplar yaşatmaya devam ediyor. Bu zararları doğrudan ve dolaylı zararlar olmak üzere iki kısımda incelemek mümkündür. Doğrudan zararlar Siyonist rejimin sürdürdüğü bu savaştaki askeri can ve teçhizat kayıplarının maliyetiyle ilgili olup, dolaylı zararlar ise Siyonist rejimin bu savaştan etkilenmesi nedeniyle şirketlerine, turizm sektörüne ve altyapılarına verdiği milyarlarca dolarlık zararlardır.
Siyonist rejimin yaklaşık 44 günden beri sürdürdüğü savaş süresince turizm sektörünün uğradığı zarar 3,5 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Tel Aviv Borsası'nın yüzde 10'u yani 29 milyar dolarlık değeri azaldı. Gaz üretiminin durdurulması da 6 milyar dolarlık zarara yol açtı. Aşkelon limanında faaliyetlerin durması 24 milyar dolarlık hasara yol açtı. Tahviller yüzde 10 oranında düştü. Askeri operasyonların doğrudan maliyeti ise 7 milyar dolara ulaştı.
Bunlara ilaveten Siyonist rejimin 400.000 yedek kuvvetten 360.000'ini savaşa çağırması, bu kadar kuvveti konuşlandırmak ve organize etmek de ayriyeten büyük bir maliyet gerektiriyor. Öte yandan bu kadar insan gücünün fabrikalardan, meslek ve eğitim merkezlerinden çekilmesi, bu rejimin ekonomisine ayrıyeten dolaylı darbeler de vuruyor. İşgücünün yaklaşık yüzde 8'i acil askerlik hizmetine çağrıldı ve bu sorun İsrail'in işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya kalmasına neden oldu. Mevcut raporlara göre Hayfa limanı da neredeyse kapalı ve buraya hiçbir yabancı gemi girmiyor.
İsrail hükümeti, Hayfa limanını bölgesel bir ticaret merkezine dönüştürmeyi planlıyor ve bu stratejinin bir parçası olarak ABD ile birlikte Hindistan-Avrupa koridoru fikrini gündeme getirdi. Hayfa limanının bu ticaret koridorunun iki tarafı arasında kilit bir bağlantı rolü oynaması ve İsrail ekonomisine büyük gelirler enjekte etmesi planlanıyor. Bu hayali gerçekleştirmek için büyük yatırımlara ihtiyaç var ve ABD ve Avrupa'dan Yahudi yatırımcılar bunun büyük bir kısmını yapmayı onayladı. Ancak İsrail medyasının son aylarda yayınladığı haberler, Tel Aviv'deki kabine şahinlerinin politikalarına yanıt olarak, yabancı yatırımcıların işgal altındaki topraklardan 80 milyar dolardan fazla sermayelerini çektiğini gösteriyor.
Buna ilaveten Siyonist rejim, kuzeyde ve Lübnan sınırındaki işgal yerleşim bölgelerinden yaklaşık 250.000 yerleşimciyi tahliye ederek güneydeki Eilat'a taşıdı. Ayrıca Gazze Şeridi'nin çevresinde yer alan yaklaşık 50.000 nüfusa sahip 55 yerleşim bölgesi de boşaltıldı. Bu nedenle Siyonist rejim içerisinde en az 300.000 kişi evlerinden başka bölgelere nakledildi ve bu da rejime milyarlarca dolara mal oldu. Aynı zamanda yerleşimcilerin yer değiştirmeleri, normal gündelik çalışmalarını ve mesleklerini de sekteye uğratmıştır. Hamas roketlerinin menzilindeki bölgelerde çok sayıda mağaza, sağlık merkezi, okul, ulaşım hizmeti çalışamaz hale gelerek kapatıldı.
Diğer bir konu ise Gazze'deki savaşın, işgal altındaki topraklarda yabancı yatırım akışının yanı sıra yerli yatırım akışının da durmasına neden olmasıdır. Çünkü yatırım, Siyonist rejimin savaş sonucunda kaybettiği iki faktör olan istikrar ve güvenlik gerektirir.
İşte tüm bu ekonomik sonuç ve etkilerine göre birçok uzman, savaşın yıpranma bir savaş haline dönüşmesi durumunda Siyonist rejimin zafer elde edemeyeceği gibi, sorunlarının da artacağına inanıyorlar./