Seyyid Hasan Nasrallah'ın 2024'teki ikinci konuşmasında 5 önemli nokta
(last modified Sun, 07 Jan 2024 15:27:16 GMT )
Ocak 07, 2024 17:27 Europe/Istanbul
  • Seyyid Hasan Nasrallah'ın 2024'teki ikinci konuşmasında 5 önemli nokta

Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, 5 Ocak Cuma günü, 2024 yılında ikinci kez konuşma yaptı ve bu konuşmasında Gazze'deki savaş, Salih el-Aruri’nin şehadetine sebep olan terör saldırısı ve Kerman'daki terör cinayetine değindi.

Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri'nin Gazze'ye ilişkin konuşmasının ilk ekseni direniş gruplarının bu savaştaki performansıydı. Gazze Şeridi'ne karşı Siyonist savaşın üzerinden 3 aydan fazla zaman geçti. Siyonist rejim her ne kadar bu savaşta soykırım yapmış olsa da direniş gruplarından da büyük darbeler almıştır. Filistin, Lübnan ve Yemen'deki direniş grupları Siyonist rejime yönelik saldırılar düzenleyerek rejime büyük zararlar verdi. 
Bu bağlamda Yemen Yüksek Siyasi Konseyi başkanı Mehdi El-Meşat, “Barış, Gazze'de işlenen günlük cinayetlerin, Siyonist rejimin saldırılarının ve onu destekleyen Amerikan terörünün durdurulmasıyla sağlanacaktır. Yemen silahlı kuvvetleri Kızıldeniz'in koruyucusudur ve 40 milyon Yemenli mücadeleci bu güçleri destekliyor ve savaşmaya hazır” dedi.
Bu kapsamda Seyyid Hasan Nasrallah, direnişin son 3 ayda Siyonist  rejime karşı 670'den fazla operasyon gerçekleştirdiğini, bu operasyonlarda çok sayıda Siyonist askerin öldürüldüğünü, yaklaşık 12 bin İsrail askerinin sakat kaldığını ve çok sayıda kişinin de yaralandığını söyledi.
Seyyid Hasan Nasrallah'ın sözlerindeki bir diğer eksen ise savaş gerçeğinin Siyonist rejim tarafından gizlenmesiydi. Siyonist rejimin son 3 ayda yaşadığı insani ve maddi kayıpları dile getirmesine rağmen bu konudaki istatistikler gerçek şekilde dünyaya yansıtılmadı. 
Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Siyonist rejimin bu savaşta verdiği kayıplara ilişkin bazı istatistiklerden söz ederek şunları söyledi: "Kayıpların  saklanması, düşmanın kendi toplumu önünde yenilgiye uğramaması ve utanmaması için psikolojik savaşının bir parçasıdır çünkü yaşananlar İsrail'in güney cephesinde gerçek anlamda aşağılanmasıdır."
Üçüncü eksen ise, işgalci Kudüs rejimine karşı direnişin caydırıcı gücüne vurgu yapmaktı. Son 3 ayda direnişin bazı karşıtları defalarca caydırıcılıklarının gerekli inandırıcılığa sahip olmadığını, zira Siyonist rejimin cinayetleri boyutu ve ağırlığına orantılı olarak bu rejime cevap verilmediğini  iddia etti.


Seyyid Hasan Nasrallah bu görüşü reddederek tarihi bir noktaya işaret ederek, geçmişte İsrail mevzilerine yönelik şimdi yapılan saldırılardan biri yaşanmış olsaydı korsan rejimin Beyrut'u hedef alacağını, fakat artık Siyonist düşmanın buna cesaret edemediğini ve bu da direnişin yıllardır düşmana dayattığı caydırıcılık denklem olduğunu söyledi. 
Dördüncü eksen, Hamas siyasi dairesi başkan yardımcısı Salih el Aruri'ye düzenlenen suikastla ilgiliydi. Geçen hafta Salı gecesi Siyonist rejim, Lübnan'da el-Aruri'ye suikast düzenleyerek  şehit etti. Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, bu eylemi büyük ve tehlikeli bir saldırı olarak nitelendirerek, bu suikastın Hizbullah tarafından asla cevapsız bırakılmayacağını kaydetti.
Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasının beşinci ekseni Kirman'daki terör patlamalarıydı. Şimdiye kadar 94 şehit ve 140'tan fazla yaralı bırakan Korgeneral  Kasım Süleymani'nin şehadetinin dördüncü  yıl dönümüne denk gelen geçtiğimiz Çarşamba günü Kirman'da terör patlamaları meydana geldi. Bu patlamaların sorumluluğunu IŞİD terör örgütü üstlendi. 
IŞİD'in eylemiyle ilgili çoğunluğun görüşü, bu terör örgütünün Kerman'da Siyonist rejimin işbirliğiyle böyle bir suç işlediği yönünde. Seyyid Hasan Nasrallah da 2024 yılından bir hafta geçerken yaptığı ikinci konuşmada IŞİD'in Amerika tarafından kurulduğunu ve şimdi Kirman'da Amerikalılar adına böyle bir suç işlediğini söyledi./