Siyonist rejimin Gazze savaşının korkunç gerçeklerini çarpıtma girişimi

İşgal rejiminin Filistin topraklarında işlediği soykırım ve savaş suçları devam edip, Filistinli şehitlerin sayısı her geçen gün artarken, Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik şikâyetinin Uluslararası Adalet Divanı'ndaki duruşması başladı.

  Merkezi, Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı'nın son iki günde yaptığı toplantıyla Siyonist rejim yetkilileri, Filistinlilerin öldürülmesini ve Gazze'de yaşanan soykırımı inkar etmeye ve mevcut savaşlarının sadece, Hamas ile savaş olduğunu lanse etmeye çalıştı. Hal bu ki mevcut kanıtlar siyonsitlerin iddialarını çürütüyor.
Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik şikâyeti üzerine kurulan bu mahkeme, Pretorya'nın şikâyetlerini iki bölümde ele alacak:
Güney Afrika, ilk olarak 84 sayfalık bir dosya sunarak, İsrail'in Gazze'deki Filistin topraklarının büyük bir kısmının yok edilmesi nedeniyle yaptığı eylemlerin soykırım niteliğinde olduğunu belirterek, Siyonist rejim liderlerinin bu suçları işlediği gerekçesiyle yargılanmasını talep etti.
İkincisi, Güney Afrika, şikayetinde soykırım meselesini gündeme getirmenin yanı sıra, Uluslararası Adalet Divanı'ndan bir karar çıkarmasını, İsrail'den Gazze'deki tüm askeri eylemlerini durdurmasını ve Filistinlilerin evlerine dönmeleri,  su ve gıda ve insani ve temel insani yardımına erişimlerinin kolaylaştırılmasını istedi.
Mahkeme oturumlarının son iki gününde Siyonist yetkililer, İsrail'in Filistinlilere yönelik eylemlerini, Hamas'a karşı bir savaş ve Güney Afrika'nın şikayetini  yanlış göstermeye çalıştılar. Bu bağlamda Siyonist rejimin Uluslararası Adalet Divanı'ndaki avukatı "Tel Bekir", sivillerin çektiği acıların "trajik" olduğuna dikkat çekerek, Hamas'ın hem İsrailliler hem de Filistinliler için sivillere verilen zararı en üst düzeye çıkarmaya, İsrail ise bunu en aza indirmeye çalıştığını iddia etti.
İsrailli yetkililer, son iki ayda Gazze'nin tüm tarihi ve kültürel merkezlerinin, hatta hastanelerinin İsrail ordusu tarafından ağır bombardımana tutulduğu, Siyonist güçlerin Gazze sakinlerine ve sivillere yapılacak her türlü yardımın engellendiği ve Gazze'nin her yönden kuşatma altına aldığı bir sırada bu tür iddialarda bulunuyorlar.
Bu bağlamda Siyonist rejimin Savaş Bakanı Yoav Gallant, bu rejimin Gazze'ye saldırısının ilk günlerinde Gazze'ye su, elektrik, yakıt, gıda ve ilaç girişinin engellenmesi emrini vermişti.
Bu bağlamda BM'nin işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları muhabiri "Francesca Albanese" فرانچسکا آلبانیز şunları vurguladı: Gazze Şeridi'nde yaşayanların bir çoğu eskisinden daha vahşi bir şekilde katledildi ve bu kuşatma altındaki bölge hâlâ ağır ve yoğun baskı altında, ayrıca Gazze halkına su, elektrik ve gıdanın kesilmesi, onları temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılması, bir insanlık suçudur.
Zaten İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçlar yadsınamaz bir gerçektir ve mahkemenin kararı ne olursa olsun tarih, Filistin topraklarında son on yıllarda yaşanan en korkunç soykırımlardan birini unutamaz. Dolayısıyla dünyanın en büyük yargı otoritesi olan Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail rejimi ve destekçilerinin baskısından uzak bir şekilde Filistinlilere yönelik soykırımı önleme görevini yerine getirmek suretiyle, gelecekte Filistin milletinin çektiği acılar, yerlerinden edinmeler ve sivillere yönelik dehşet cinayet sahnelerinin diğer milletlere karşı tekrarlanmamasına zemin sağlamalıdır./