Siyonistlerin Amsterdam sokaklarındaki başka yenilgisi
(last modified Sun, 10 Nov 2024 15:39:10 GMT )
Kasım 10, 2024 17:39 Europe/Istanbul
  • Siyonistlerin Amsterdam sokaklarındaki başka yenilgisi

Sahab- Ajax Amsterdam'da “Maccabi Tel Aviv” takımıyla oynanan futbol maçının ardından Siyonist seyircilerin Filistin bayrağına hakaret etmesi üzerine Filistin destekçisi gençler Siyonistlerle çatıştı.

Avrupa'daki benzer olayların çoğunda olduğu gibi, bu olaya ilişkin ilk olarak Siyonistlerin anlatısı Avrupa medyasında yayınlandı; Siyonist çevrelerin anlatımında İsrail futbol takımının seyircisine ilk saldıranlar Filistin taraftarları oldu. Tüm deliller, Hollanda'daki Siyonistlerin ve İsrail yanlısı devlet adamlarının ve politikacıların anlattıklarının tam tersini gösteriyor.

Perşembe gecesi "Ajax Amsterdam" ile "Maccabi Tel Aviv" arasındaki maç, "Avrupa Ligi" kulüp maçı şeklinde oynandı. Maccabi takımına destek vermek için 3 bine yakın Siyonistin stada gittiği, bunlardan 57'sinin maç bitmeden yaptıkları vahşet nedeniyle tutuklandığı söyleniyor. Siyonist seyirciler maç başlamadan önce Amsterdam sokaklarında "Gazze'de okul yok, çünkü çocuk kalmadı" ve "Arapları yok etmek için ordunun kazanmasına izin verin" gibi sloganlar attılar ve Filistin bayrağını da yırtıp yaktılar.

"Guardian" gazetesi, mevcut raporların, İsrail takımı taraftarlarının önce yerel halkı kışkırttığını, Filistin bayrağını yaktığını ve Arap karşıtı sloganlar attığını gösterdiğini itiraf etti. Ayrıca medya, Maccabi Tel Aviv kulübünün sözde "sivil" seyircilerinden birinin İsrail ordusu mensubu olduğunu gösteren pasaportunun fotoğrafını yayınladı. Euronews'in haberine göre: İsrail futbol takımının bazı taraftarları, Amsterdam kentinde bir evin penceresinin dışına asılan Filistin bayrağını yırttı. Bu eylem, Filistin'e destek veren bazı kesimlerin tepkisine ve çatışmalarına yol açtı. Siyonist seyircilerin toplu olarak Araplara ve Filistinlilere karşı sloganlar attığını gösteren videolar yayınlandı.

"Maccabi Tel Aviv" kulübü en aşırı Siyonist taraftarlara sahip. Öyle ki işgal altındaki Filistin ve dünya çapında bu özelliğiyle tanınmaktadır.

Aynı zamanda Amsterdam'da yaşanan olaylara verilen tepkiler, Batılı hükümetlerin insani olduğunu iddia eden politikalarının aldatmacasının ve ırkçılığının boyutunu bir kez daha ortaya çıkardı. Gazze kasabı Binyamin Netanyahu, Amsterdam'da yaşanan olayların ardından Hollanda Başbakanı'nı arayarak, Amsterdam'daki şiddetli çatışmaları Yahudi düşmanlığı olarak nitelendirdi ve bu konuda ciddi önlemler alınmasını talep etti. Siyonist rejim, Maccabi Tel Aviv futbol takımını destekleyen Siyonistleri geri getirmek için iki uçak göndereceğini duyurdu.

Hollanda Başbakanı Dick Schoof, sosyal ağ X üzerinden attığı tweette "şiddet haberlerini dehşetle takip ettiğini" belirterek şunları ekledi: "İsraillilere yönelik bu Yahudi karşıtı saldırılar kesinlikle kabul edilemez. Tüm taraflarla temas halindeyim.”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de "Hollanda Başbakanı ile görüştükten sonra Amsterdam'da İsrail vatandaşlarını hedef alan nefret dolu saldırılardan duyduğu kaygıyı dile getirdiğini" söyledi.

Bu olalar, Siyonistlerin geçen yıl Gazze'de 44.000 masum insanı öldürmesine ve BM'ye göre bunların üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluşmasına rağmen yaşanıyor. Ancak Batı'da insancıllık iddiasında bulunan devlet adamları, insanlığa karşı işlenen tüm bu suçları meşru müdafaa bahanesiyle haklı çıkartmaya çalıştılar. Amerika ve Avrupa hükümetleri, Filistin'in ve şimdi de Lübnan'ın mazlum halklarına yönelik soykırımda Netanyahu'nun kabinesine mali yardım ve silah desteği sağlarken buna karşılık kendi ülkelerinde Filistin halkını savunmayı, insanlığa karşı anlatıyorlar.

Nasıl ki Gazze'deki savaş ve Filistin direnişinin övgüye değer mücadelesi Batı kamuoyunda Siyonist rejimin yüzünü gösterdiyse, şimdi de Batılı hükümetlerin ikiyüzlülüğü kendi halklarının gözü önünde ortaya çıkmıştır. Artık Avrupa'da hiç kimse Filistin halkını savunmaktan korkmuyor ve Batılı devlet adamları, saldırgan Siyonistlere yönelik eleştirileri Yahudi düşmanlığı olarak nitelendirerek kendilerini bu sahte rejimi desteklemeye kararlı göstermeye çalışsalar da ülke halklarından daha güçlü bir tepkiye tanık olacaklar./