Banias’ta Alevilerin Katliamı; Amerikan Gazetesinden Suriye’deki Mezhepçi Felaketin Hikâyesi
Parstoday – New York Times, Suriye’nin Banias kentinde 1600 Alevi sivilin silahlı gruplar ve yeni hükümete bağlı güçler tarafından katledildiğini bildirdi.
New York Times, Mart 2025’te Banias şehrinde üç gün içinde yaşanan ve 1600’den fazla Alevi sivilin hayatını kaybettiği mezhepçi katliama dair sarsıcı bir haber yayımladı. Parstoday’e göre, bu olay, geçen Aralık ayında Beşşar Esad’ın devrilmesinden bu yana en kanlı şiddet eylemi olarak kabul ediliyor. Yeni hükümete bağlı silahlı gruplar ve radikal isyancılar tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda, Banias sokakları cesetlerle, yanmış araçlarla ve yıkılmış binalarla doldu, şehir korku içinde kaldı.
Esad yanlısı güçlerin Lazkiye ve Tartus’taki yeni hükümete yönelik saldırılarından sonra, güvenlik güçleri ve silahlı gruplar “bastırma” bahanesiyle Alevi bölgelerine saldırdı. Ancak bu operasyon kısa sürede mezhep temelli bir katliama dönüştü.
Tanıkların aktardığına göre, silahlı kişiler Alevilerin evlerine tek tek girerek infazlar gerçekleştirdi, cesetleri sokaklara attı ve hatta bazılarını araçlarla ezdi. Bazı kurbanlar, öldürülmeden önce alçaltıcı muamelelere maruz bırakıldı.
New York Times, devlet askerlerinin de bu suçlara katıldığını teyit etti. Ancak yeni Suriye hükümetinin lideri Ahmed eş-Şera‘nın, radikal gruplar — özellikle Heyet Tahrir el-Şam üyeleri — üzerinde yeterli kontrolü sağlayamadığı vurgulanıyor.
Şiddetin yayılmasıyla binlerce Alevi, ormanlara ya da Lübnan’a kaçtı. Silahlı gruplar kaçışları engellemek için kontrol noktaları kurdu, evleri ve dükkânları yağmaladı. Buna karşılık bazı Sünni vatandaşların Alevi komşularını korumaya çalıştığı bildirildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Banias’ta en az 368 kişinin, aralarında 13 çocuğun da bulunduğu, hayatını kaybettiğini açıkladı. Hükümet gözetimindeki toplu mezarlar ise katliamın boyutunu gözler önüne serdi.
Bu katliam, Suriye'deki mevcut barışın ne kadar kırılgan olduğunu ve eş-Şera hükümetinin radikal grupları kontrol etmedeki yetersizliğini ortaya koydu. Bu durum, dini azınlıklar için karanlık bir geleceği işaret ediyor.