Batı İsrail Efsanesini Yıkmalı, Aksi Takdirde Dünyada Barış ve Huzur Olmaz

Parstoday - Gelişmeler, bir gerçeği öne çıkarmaktadır; bugünün Filistinlileri gerçek mağdurlardır ve İsrail'in mağduriyet gösterisi, suçlarını görmemizi engellemektedir.

Parstoday'in haberine göre, Siyonist rejim ve onun Batılı destekçileri, yıllardır Holokost ve antisemitizm suçlamalarını, eleştirmenlerini susturmak ve Filistinlilere yönelik suçlarını gerekçelendirmek için bir araç olarak kullanmaktadır. Bugün Filistinliler gerçek bir soykırımın mağdurlarıyken, İsrail kendi tarihsel anlatısına dayanarak, politikalara yönelik her türlü eleştiriyi antisemitizm olarak sunmaktadır. Oysa İsrail, Batı'nın, özellikle de Amerika'nın şartsız desteğiyle, Batı Asya'da bir kriz yaratan güç haline gelmiş ve çeşitli araçlarla, açlık ablukasından okullar ve hastanelerin bombalanmasına kadar, Filistin halkını baskı altına almaya devam etmektedir.

Bir tarafta, ailesi Amerikan-İsrail bombalamalarında hayatını kaybetmiş bir Filistinli, evinin enkazı altında feryat ederken, diğer tarafta, İsrail politikacıları, örneğin İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki yiyecek ve ilaç depolarının bombalanmasını savunuyor ve hatta Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni (ICJ) antisemitizmle suçluyor! Bu açık çelişki, İsrail'in mağdur rolünü nasıl manipüle ettiğini ve suçlarını gerekçelendirmek için kullandığını gösteriyor. Batı, özellikle Amerika ve Avrupa, Holokost'u bir siyasi tabu haline getirerek, İsrail'e yönelik her türlü eleştiriyi Holokost'un reddi ve antisemitizm olarak kabul etmektedir.

Oysa Avrupa ve Amerika'nın sömürgeci katliamları, örneğin Amerika'daki yerli soykırımı ya da Belçika'nın Kongo'daki suçları, Holokost kadar ilgi görmemiştir. Hatta Amerika'daki siyah kölelik bile eğitim sisteminde marjinal bir şekilde ele alınmaktadır. Ancak Holokost, İsrail'i her türlü hesap vermekten muaf tutan bir araç haline gelmiştir ve Batı, İsrail'e yönelik en küçük eleştiriyi bile antisemitik olarak nitelendirirken, Gazze'deki savaş suçlarını görmezden gelmektedir.

Eğer Rusya, Çin ya da başka bir ülke aynı eylemleri yapsa, Batı yine de sessiz kalır mıydı? Kesinlikle hayır. Bu çift standartlar, Batı'nın İsrail'e desteğinin insan hakları temelli değil, jeopolitik çıkarlarla ilgili olduğunu gösteriyor. İsrail, Batı'nın Batı Asya'daki askeri üssüdür ve ona yönelik her türlü eleştiri, Amerika'nın bölgedeki hegemonik gücüne bir tehdit olarak görülmektedir.

Amerika ve Avrupa'da, Filistin'e yapılan her türlü destek, şiddetle bastırılmaktadır. Filistinlilerin haklarını savunan öğrenciler ve akademisyenler, işten çıkarılmakta veya yasal takibe uğramaktadır. Hatta Holokost'a karşı tarihi duyarlılığı olan Almanya'da bile, Filistin'e destek vermek antisemitizm olarak değerlendirilmekte. Oysa birçok anti-Siyonist Yahudi, İsrail'i eleştirdikleri için medya saldırılarına uğramaktadır.

Sonuç olarak, Filistinliler bugün gerçek mağdurlardır ve İsrail'in mağduriyet gösterisi, onun suçlarını görmemizi engellememelidir. Dünya, İsrail esanesini yıkmalı ve Holokost'un yeni bir soykırım bahanesi olmaması gerektiğini kabul etmelidir. Batı, İsrail'e şartsız destek verdiği sürece, dünyada barış olmayacaktır.