Yemen’in Askerî Elitlerinin Gelişimi ve Yerli Kapasiteye Yatırım: Yemen'in Askerî Gücünün Kaynağı
Parstoday – Yemen’in askerî kapasitesiyle ilgili uzmanları şaşırtan en önemli sorulardan biri şudur: Altyapıları tahrip olmuş, insani bir felaketle karşı karşıya olan ve temel gelir kaynaklarından yoksun bir ülkenin askerî gücünün kaynağı nedir?
Yemen’in füze ve insansız hava aracı (İHA) kapasitesinin kaynağını açıklarken, Batılı askerî yetkililer ve analistler genellikle İran’ın bu alanlardaki yeteneklerine ve Yemen’in İran için taşıdığı jeopolitik öneme işaret ederek, "Ensarullah" hareketinin (Batı’da "Husiler" olarak bilinir) askerî gücünü İran’a atfetmeye çalışmıştır.Parstoday’in haberine göre buna karşılık, Ensarullah ve Yemenli askerî yetkililer defalarca füze ve İHA kapasitelerinin İran’a bağlı olmadığını, yerli kaynaklara dayandığını vurgulamışlardır. Örneğin Yemen Yüksek Devrim Komitesi Başkanı “Muhammed Ali el-Husi”, 2018 yılında Fransız France 24 kanalına verdiği bir röportajda açıkça şunları söylemiştir: “Biz, Rusya ve Kore yapımı olan füzelerimizi geliştiriyoruz ve kendi füzelerimizi de kendimiz üretiyoruz. Bu füzeler İran yapımı değildir…”Yemen’in tarihine ve kabile yapısına bakıldığında, bu ülke halkının her zaman geniş çapta silahlara erişimi olduğu görülmektedir. Savaşçılık kültürü de bunu pekiştirmiştir; öyle ki Yemen’de her ergen erkek çocuğuna hediye olarak bir Kalaşnikof ve bir bıçak verilmesi gelenektir. Bu nedenle Yemen halkı, her şeyden çok silaha ve savaşa aşinadır; hatta ülkedeki Kalaşnikof sayısının nüfusun üç katı olduğu söylenmektedir.Yemen’in 28 milyonluk nüfusu (Arap dünyasının en kalabalıklarından biri) göz önüne alındığında, Yemen toplumunun son derece silahlı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla böyle bir ülkede modern silahlarla donanma çabası son derece doğal karşılanmalıdır.İstatistiklerÖte yandan istatistikler, Yemen’in eğitimli ve uzman insan gücü açısından dikkate değer bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Dünya Bankası’nın verilerine göre, 2004 yılında 15 yaş üstü bireylerde okuryazarlık oranı %54’ün üzerindeydi; ancak bu kurum daha sonra güncel veri yayımlamamıştır.
Yemen’in en eski üniversitelerinden bazıları 1970’te kurulan Sana Üniversitesi ve 1975’te kurulan Aden Üniversitesi’dir. Ülkedeki diğer önemli üniversiteler ise İbb, Taiz, Zamar, Hodeyde, Mukalla, Hacce ve Amran üniversiteleridir. Sana’daki Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ise, ICU web sitesine göre 3066. sırada yer alarak Yemen üniversiteleri arasında birinci konumdadır. Yemen’de 6 üniversitede doktora eğitimi verilmektedir ve bu programlar genellikle 3 ila 5 yıl sürmektedir. Lisans eğitimi genellikle 4 yıldır; ancak mühendislik 5 yıl, tıp ise 6 yıl sürmektedir. İlginçtir ki 2005-2006 eğitim-öğretim yılında, yani yaklaşık 20 yıl önce, devlet üniversitelerinde 174 bin, özel üniversitelerde ise 12 bin öğrenci kayıt yaptırmıştır.
Yemen’deki bazı üniversitelerin sıralaması şu şekildedir:• Bilim ve Teknoloji Üniversitesi: (Yemen’de birinci)• Sana Üniversitesi: (Yemen’de ikinci)• Taiz Üniversitesi: (Yemen’de üçüncü)• Aden Üniversitesi: (Yemen’de dördüncü)• Zamar Üniversitesi: (Yemen’de beşinci)• İbb Üniversitesi: (Yemen’de altıncı)Bu veriler, Yemen’in nitelikli insan gücünden yoksun olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ve özellikle 2015 sonrası dönemde bu uzmanların ülkenin sanayi ve askerî altyapısının gelişiminde önemli rol oynadıklarını açıkça göstermektedir.
Askerî Elitlerin GelişimiDikkate değer bir diğer husus, Yemen ordusunda yer alan uzman ve eğitimli personelin, ülkenin son dönemdeki silahlanma sürecinde oynadığı etkili roldür. Yıllar boyunca Rusya ve Doğu Bloku ülkelerinde eğitim alan Yemenli subay ve askerî mühendisler, mevcut silah sistemlerini geliştirmeyi başarmışlardır. Ayrıca, 2003’te ABD’nin Irak’a saldırısından sonra Sana yönetimi 200’den fazla Iraklı uzmana ev sahipliği yapmış ve bu kişileri, dönemin Yemen Cumhurbaşkanı'nın oğlu Ahmed Ali Abdullah Salih’in komutasındaki özel kamplarda görevlendirmiştir.
Bu uzmanlardan bazıları Yemen ordusunun 1. Zırhlı Tümeni'nde görev almış, böylece Savunma Bakanlığı bünyesinde bir savaş silahları üretim bölümü kurulmuştur. Bu bölüm, Iraklı uzmanların katkısıyla Rus ve Kuzey Kore yapımı füzelerin geliştirilmesini sağlamıştır. Sana’daki Ensarullah hareketine halkın desteğinin artmasının ardından, bu birim Yemenli uzmanların gözetiminde bu harekete bağlanmıştır. Mart 2015’te Yemen savaşı başladığında, Ensarullah ve Yemen ordusu füze ve İHA kapasitelerini geliştirebilmişlerdir.Yerli Üretime Yönelik Büyük YatırımlarAsıl soru şudur: Yemen, yalnızca Suudi koalisyonuna karşı değil, ABD ve İsrail ile son çatışmalarda da nasıl büyük bir cephanelik oluşturabilmiş ve aynı anda füze, İHA, hava savunma ve deniz savaşı gibi alanlarda sürekli yenilikler gerçekleştirebilmiştir?Yanıt şudur: Ensarullah ve Yemen ordusu, yerli bilgi birikimi ile donanmış uzman ve kararlı insan gücünü kullanarak, karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmiş; etkili silah sistemleri tasarlayıp üretmiş ve bunları başarıyla faaliyete geçirmiştir. Aksi halde dışa bağımlı bir yapı ile bu kadar uzun süre direnmek ve zaferler kazanmak mümkün olmazdı.Ensarullah hareketi son yıllarda askerî alanda dikkate değer yenilikler gerçekleştirmiştir. Mevcut ekipmanları kullanmanın ötesinde, yeni İHA’lar, balistik ve kruz füzeleri ile insansız deniz araçları ve deniz mayınları gibi çeşitli silah sistemleri geliştirmiş ve bunları Sana’daki askerî fuarlarda sergilemiştir.Yemen, füze ve İHA yeteneklerini geliştirerek ve asimetrik savaş taktiklerini kullanarak, 7 yıllık savaşta Suudi koalisyonunu yıpratmış ve savaşın gidişatını lehine çevirmiştir. Ekim 2023’teki “Aksa Tufanı” operasyonu ve Gazze Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Yemen direnişi, Kızıldeniz'de İsrail’e yönelik füze, İHA ve deniz ablukası saldırılarını savaş bitene dek sürdüreceğini ilan etmiştir. ABD ve İsrail’in Yemen’e yönelik geniş çaplı saldırılarına rağmen, Yemen’in karşılık vermeye devam etmesi, yerli silah kaynaklarına olan güvenini ve dayanıklılığını ortaya koymaktadır.
Ensarullah, füze ve İHA savaşında yerli bilgiye dayalı olarak önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Bu programların iki temel özelliği vardır:1. Uzun Menzilli Saldırılar:Yemen’in öncelik verdiği alanların başında uzun menzilli İHA ve füze geliştirme gelmektedir. 2015 yılında 250-400 km menzile sahip olan Yemen füzeleri, 2016’da “Burkan” füzesiyle 800 km’ye, 2023’te ise “Aqil” balistik füzesiyle 1000 km’nin üzerine ulaşmıştır. 2019 yılında “Burkan-3” füzesi 1200 km menzil ile test edilmiştir. Ayrıca “Filistin-2” (tahmini menzili 1350 ila 1900 km, 1 tonluk savaş başlığı) ve “Kuds” kruz füzesi (1650 km’den fazla menzil) Ensarullah’ın diğer önemli kapasitelerdendir.2. Silah Çeşitliliği:İHA’lar, balistik ve kruz füzelerinin eşzamanlı kullanımı, taktik manevra kabiliyetini artırmıştır. Örneğin, İHA’lar füze saldırılarından önce radar sistemlerini etkisiz hale getirmek için kullanılır.Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü araştırmacısı Fabian Hinz, Yemen silahlı kuvvetlerinin füze ve İHA kabiliyetlerini inceleyerek Ensarullah hareketinin bu sistemleri büyük ölçüde Yemen’de yerli olarak üretmeyi başardığını belirtmektedir.Hinz’e göre Yemenliler, balistik ve kruz füzeleri fırlatma konusunda yüksek operasyonel kapasiteye sahiptir ve en önemlisi, bu füzelerin depolanması ve fırlatılması için dağlık ve engebeli bölgeler kullanıldığından, ABD ve İsrail tarafından izlenmeleri son derece zorlaşmaktadır. Bu özelliklerin Yemen’e daha fazla bağımsızlık kazandırdığını ve onu uzun süreli bölgesel bir yıpratma savaşı yürütme açısından daha yetenekli kıldığını, ayrıca bölgedeki müttefiklerinden de destek aldığını vurguluyor.Savaş çalışmaları uzmanı Prof. James Rogers ise, düşmanın gelişmiş savunma sistemlerini aşmak için çeşitli ve eş zamanlı saldırıların gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Geçmişte bu tür saldırılara karşı koymak mümkünken, bugün Yemen direnişi gibi bazı tarafların ulaştığı gelişmiş İHA teknolojileri, bu sistemleri yeniden üretme ya da çeşitlendirme kabiliyeti sayesinde bu savaş türüyle baş etmenin neredeyse imkânsız hale geldiğini vurgulamaktadır. Bu durum, Ensarullah’ın başından beri İHA gücünü geliştirmeye odaklanmasının en önemli sebeplerinden biridir.İHA teknolojisinin ithalatı ve üretimi nispeten ucuz ve erişilebilir olduğu için, asimetrik savaşlarda savaş uçakları için ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Rogers, 2040 yılına doğru Ensarullah’ın İHA’larını yapay zeka ile tamamen otonom hale getirebileceğini, bunun da İHA tehditlerini daha ciddi kılacağını ve yalnızca hava değil, kara ve deniz İHA’ları için de zemin hazırlayacağını ifade etmektedir.Bu analizcilere göre, bu gelişmeler yerli bilgi ve yerel bilimsel yönetim olmadan mümkün olamazdı. Bu nedenle, Yemen’in bilimsel açıdan küçümsenmesine yönelik propaganda, Batılı askerî ve medya kurumlarının durumu doğru okuyamamasına neden olmuştur.