Şeyh Naim Kasım: Teslim Olmayacağız ve Silahlarımızı Vermeyeceğiz

Parstoday – Hizbullah Genel Sekreteri, bugün Hizbullah’ın silahlarının teslim edilmesini isteyen herkesin aslında bu silahların “İsrail”e teslim edilmesini istediğini söyledi; hiçbirimiz barış veya teslimiyet talep etmiyoruz.

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, dün Çarşamba günü, Hizbullah’ın önde gelen komutanlarından Fuad Şekker’in şehadetinin birinci yıldönümünde yaptığı konuşmada, 1982 öncesinde Fuad Şekker’in “Mithaq” adlı 10 kişilik bir kardeş grubu yönettiğini ve bu grubun İsrail rejimine karşı mücadele etmeye ve ön safta yer almaya söz verdiğini belirtti. Parstoday’in Mehr Haber Ajansı’ndan aktardığı habere göre, Kasım, silahların Lübnan’ın gücünün bir parçası olabileceği konusunda tartışmaya hazır olduklarını ancak bu silahların “İsrail”e teslim edilmesini kabul etmeyeceklerini söyledi. “Dünya baştan sona birleşse ve hepimiz şehit olsak bile, İsrail Lübnan’ı rehine alamayacak.” dedi.

Direniş Lübnan Ordusunun Temelidir

Şeyh Naim Kasım, direnişin silahlarının Lübnan’a bağlı olduğunu ve İsrail düşmanıyla ilgisi olmadığını vurgulayarak, direnişin Lübnan’da devlet inşasının temel taşı olduğunu ifade etti. İki yol izlediklerini belirten Kasım, birincisinin düşmandan toprakların özgürleştirilmesi, ikincisinin ise halkın katılımıyla devletin kurulması olduğunu söyledi. Direniş, ordu, halk ve direnişin üçlü denkleminde direnişin sütun olduğunu kaydetti. “Toprağımızı tam güçle savunuyoruz, pek çok şehit versekte.” dedi.

Lübnan Direnişi Siyasi ve Sosyal Boyutlarda Güçlüdür

Hizbullah Genel Sekreteri, Hizbullah’ın zayıfladığı yönündeki düşüncelerin yanlış olduğunu, Seyyid Hasan Nasrallah ve Haşim Safieddin’in şehitlerinin cenazeleri ve belediye seçimlerindeki siyasi ve halk desteğiyle direnişin siyasi ve sosyal tüm boyutlarda sağlam kaldığını belirtti. Bu direnişin gücünün göstergesidir.İsrail Rejimi ve ABD’nin Gazze’de İşlediği SuçlarŞeyh Naim Kasım ayrıca, İsrail rejimi ve ABD’nin Gazze’de günlük olarak organize ve hedefli suçlar işlediğini ve dünyanın bu suçlara karşı birleşik durması gerektiğini ifade etti.