Neden Siyonist Rejim Askerleri İntihar Ediyor?
Parstoday – Siyonist rejimin ordusu ve kabinesi, Gazze Savaşı’nda sahte “mutlak zafer” sloganını yaymalarına ve Hamas’ın gücünün yok edildiği iddialarına rağmen, İsrail ordusunda artan intihar vakaları, bambaşka bir gerçeği gözler önüne seriyor ve bu savaşın rejim için büyük bir kriz olduğunu ortaya koyuyor.
İsrail ordusundaki intihar olgusunun kökeni, bu rejimin özellikle 2006 Temmuz Savaşı olmak üzere Lübnan ile yaptığı savaşlara dayansa da, bu dalga askerlerde “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasıyla birlikte başlamıştır. Ancak bu durum, özellikle Filistin direnişinin 7 Ekim 2023’te Siyonist rejime karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından ciddi şekilde görünür hale geldi. Tesnim’e dayandırılan Parstoday haberine göre, Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana İsrail ordusu medyaya sıkı askeri sansür uygulamakta ve hem cephedeki hem de intihar vakalarına dair net verilerin yayınlanmasına izin vermemektedir. Buna rağmen, İbranice kaynaklar İsrail ordusundaki intihar vakalarının endişe verici şekilde arttığına defalarca dikkat çekti.
Siyonist rejim ordusundaki en son intihar vakası, yedek askerlerden Ariel Taman’ın güneydeki evinde hayatına son vermesidir. Bu asker, öldürülen askerlerin cesetlerini tanıma biriminde görev yapıyordu ve bu görev psikolojik açıdan en zorlu görevlerden biri olarak biliniyor. İsrail’in Kanal 12 televizyonu, Temmuz ayının sadece ilk yarısında dört İsrail askerinin daha intihar ettiğini ve savaşın başlangıcından bu yana intihar oranlarının önceki yıllara göre ciddi şekilde arttığını bildirdi.
Siyonist Askerler Neden İntihar Ediyor?
Siyonist rejimin ordusu, Arap ülkeleriyle ve özellikle Filistin halkıyla yaptığı bitmek bilmeyen savaşlarda, hiçbir insanın hayal edemeyeceği kadar acımasız, vahşi ve zalimce suçlar işlemiştir. Elbette bu suçların küçük bir kısmının görüntüsüne dahi tanıklık etmek, izleyicilerde ağır psikolojik travmalar yaratabilir. Ancak Siyonist askerler, bu tür suçları işledikten sonra pişmanlık duymak bir yana, bu vahşetle övünmekte ve görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaşmaktadır. Gazze Savaşı’nın başından bu yana, rejim medyasında Siyonist askerlerin yaşadığı psikolojik sorunlar hakkında çok sayıda haber yayımlandı. Ancak bu ruhsal sorunların nedeni, masum sivillere özellikle kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlardan dolayı duyulan vicdan azabı değildir; aksine, direniş güçlerinden aldıkları ağır ve benzeri görülmemiş darbelerin bir sonucudur.
Siyonist rejimin yedek askerleri, özellikle gençler arasında ruhsal çöküntü daha belirgin hale gelmektedir. Bu konuda, Siyonist yazar ve ruhsal bozukluklar uzmanı Ravital Hofiel, normal ya da yedek asker olarak görev yapan Siyonist askerlerin psikolojik durumlarını ele alan bir makale yayımladı. Bu makalede şöyle deniyor: “Normal askerler, koronavirüs salgınının üzerinden üç yıl geçtikten sonra ordunun tamamen hazır olduğunu sanıyorlardı. Ancak savaş birden başladı ve kontrol edilmesi imkânsız sahnelerle karşılaştık. Sürekli verilen can kayıplarının ötesinde, bu savaşın psikolojik maliyeti çok yüksek. Hayatta kalanlar bile ömürlerinin bittiğini hissediyor.”
Siyonist rejimin eski ruh sağlığı dairesi başkanı Eyal Fruchter, mevcut kötü durumun göz ardı edilmemesi gerektiği uyarısında bulunarak, yedek askerlerin kendilerini mesleklerinin yok olması, aile hayatlarının dağılması, yalnızlık hissi ve savaşın travmatik deneyimleri gibi birçok riskle karşı karşıya hissettiklerini söyledi. İsrailli psikolog Rona Ackerman da savaşın gözle görülür yaralar bıraktığını ve ruhsal yaraların uzun süre devam ettiğini vurgulayarak, özellikle ordu mensuplarının güçlü görünme zorunluluğu nedeniyle ruhsal zayıflıklarının fark edilmesinin çok zor olduğunu, bunun da sonunda intihara kadar götürebildiğini söyledi.Siyonist rejimin “KAN” televizyonu, sansürlenen haberler arasında 2025 yılı başından bu yana 16 İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. 2024 yılında bu sayı 21 olarak kaydedilmişti ve 2023’te 17 intihar vakası yaşanmıştı.