Siyonist Rejimin Gazze Bataklığına Saplanması ve Artan İç Krizi
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i280744
Parstoday – Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu ve bazı İsrailli siyasetçiler Gazze’deki askeri operasyonların sürdürülmesinde ısrar ederken, cephe gerisinde, psikolojik çöküş yaşayan bir ordu bulunuyor. Artan intiharlar, firarlar, hizmet reddi ve güven bunalımı, bu rejimin ordusunu istikrarsızlığın eşiğine sürükledi.
(last modified 2025-08-09T08:19:41+00:00 )
Ağustos 07, 2025 18:50 Europe/Istanbul
  • Siyonist Rejimin Gazze Bataklığına Saplanması ve Artan İç Krizi

Parstoday – Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu ve bazı İsrailli siyasetçiler Gazze’deki askeri operasyonların sürdürülmesinde ısrar ederken, cephe gerisinde, psikolojik çöküş yaşayan bir ordu bulunuyor. Artan intiharlar, firarlar, hizmet reddi ve güven bunalımı, bu rejimin ordusunu istikrarsızlığın eşiğine sürükledi.

Siyonist rejimin Demokratlar Partisi lideri Yair Golan ve "İsrail Evimizdir" Partisi Başkanı Avigdor Lieberman, Netanyahu’nun Gazze’yi tamamen işgal etme planının İsrail’i "sonsuz bir savaşa" sürükleyeceğini söyledi. Bu açıklamalar, Gazze savaşının yüksek maliyetine rağmen, İsrail'in üst düzey karar alıcıları arasında ciddi görüş ayrılıklarının olduğunu gözler önüne seriyor.
IRNA’nın haberine göre, aylar süren Gazze saldırıları sadece insani ve uluslararası düzeyde değil, aynı zamanda İsrail’in siyasi, ekonomik ve sosyal yapısında da içten içe bir yıpranmaya yol açmış durumda. Başlangıçta "güvenlik" ya da "caydırıcılık" adıyla başlatıldığı öne sürülen bu savaş, bugün hem askerleri hem de İsrail toplumunu etkileyen çok katmanlı bir krize dönüşmüş durumda.
-    Orduda Derin Psikolojik Çöküş
Son aylarda ordu içinde yaşananlar oldukça endişe verici. Askerler arasında artan intihar vakaları, görevden kaçmalar, yedek askerlerin cepheye dönmeyi reddetmeleri ve ordunun 50 yaş üzeri erkeklerden taburlar kurmaya başlaması gibi olağandışı önlemler, ordunun ciddi bir psikolojik çöküş yaşadığını gösteriyor. Bu durum dışarıdan değil, içeriden duyuluyor.
İntihar vakaları %25 artış göstermiş durumda. Bunlardan biri özellikle dikkat çekiciydi: İki kez psikiyatri kliniğine yatmayı başaramayan bir yedek asker, sonunda hayatına son verdi. Aynı zamanda yedek askerler ve aktif görevdeki bazı askerler, bu savaşın İsrail'in güvenliği için değil, Netanyahu’nun yargılanmaktan kurtulması için sürdürüldüğünü belirterek görev yapmayı reddediyor.
-    Sivil Toplumda Artan Kaygı ve Sosyal Yorgunluk
Bu psikolojik kriz sadece orduyla sınırlı değil. İşgal altındaki topraklarda yaşayan halk arasında da yaygın bir endişe hâkim. Sürekli siren sesleri, ölen askerlerin haberleri, ekonomik güvensizlik ve devlete olan güvenin sarsılması, toplumda sosyal tükenmişlik hissini artırıyor. Psikologlar ve ekonomistler, bu gidişatın devam etmesi hâlinde İsrail’in toplu psikolojik bozukluklar, sermaye kaçışı ve tersine göç dalgasıyla karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
-    Ekonomik Göstergeler de Alarm Veriyor
Resmi veriler de bu değerlendirmeleri destekliyor. Sadece geçen yıl, 1700’den fazla milyoner işgal altındaki toprakları terk etti. Ekonomik büyüme ciddi şekilde yavaşladı. İsrail Merkez Bankası'nın tahminlerine göre, savaş 6 ay daha sürerse, gelecek yılki ekonomik büyüme yarım puan düşecek ve borç/GSYH oranı %71’i aşacak. Dış yardımlara bağımlı küçük bir ekonomi için bu oldukça endişe verici bir durum.
Bugün İsrail ordusu, artık ne moral, ne güven ne de savaşma arzusu taşıyan askerlere sahip. Artan hizmetten muafiyet talepleri, ailelerin çocuklarını cepheden uzaklaştırma çabaları ve yaşlılardan tabur kurulması gibi olağandışı adımlar, ordunun içinde bulunduğu çıkmazı açıkça ortaya koyuyor.
-    Sonuç: Savaşın Bedeli ve İsrail’in Ruhsal Çöküşü
Uzmanlara göre, İsrail ordusunun yaşadığı bu kriz sadece cephedeki bir yıpranma değil, aynı zamanda içeriden bir çöküştür. Askerlerdeki psikolojik bunalım, askeri hedeflerin siyasi ve toplumsal gerçeklerle örtüşmemesinin doğal sonucudur. Ordunun yapısı bu uyumsuzluğun ilk kurbanı olmaktadır.
Şu sorular giderek daha çok soruluyor: Gazze savaşı İsrail’i nereye sürüklüyor? Kendi siyasi kurtuluşları için bir toplumu ve orduyu bu yola sokan siyasetçiler, bu sürecin ruhsal, toplumsal ve insani bedelinden sorumlu tutulacaklar mı? Yoksa savaşta sessizce yok olan askerlerin sesi yine duyulmaz mı kalacak?
Gerçek şu ki, İsrail rejimi yalnızca Gazze’de bir bataklığa saplanmış değil; aynı zamanda kendi içinde de topyekûn bir savaşa girmiş durumda. Ve bu savaşta belki de en zayıf nokta, onu savunmakla görevli insanların ruh sağlığıdır./