Lübnan Neden Siyonist Projeye Karşı Direnmelidir?
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i281368-lübnan_neden_siyonist_projeye_karşı_direnmelidir
Parstoday - Middle East Monitor, Siyonist rejimin Lübnan’daki komplolarını ele alan bir yazı yayımladı.
(last modified 2025-08-20T09:25:30+00:00 )
Ağustos 20, 2025 12:25 Europe/Istanbul
  • Lübnan Neden Siyonist Projeye Karşı Direnmelidir?

Parstoday - Middle East Monitor, Siyonist rejimin Lübnan’daki komplolarını ele alan bir yazı yayımladı.

Salı günü yayımlanan yazıda, Middle East Monitor şu ifadeleri kullandı:Siyonist projenin amacı en başından beri sadece Filistin’de bir “Yahudi devleti” kurmakla sınırlı değildi; hedef, Lübnan’a kadar genişlemekteydi.

Parstoday’in haberine göre, İsrail rejiminin Lübnan’a yönelik saldırıları, Filistin Kurtuluş Örgütü kurulmadan önce başlamıştı. Çok sayıda rapor, İsrail’in Güney Lübnan’ın bazı bölgelerini ilhak etmeyi ve “tarım kolonileri” kurarak bu ülkenin sınırlarını istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini gösteriyor. Sınır köylerine, altyapıya ve tarım alanlarına yönelik askeri saldırılar da bu hedef doğrultusundaydı. Amaç, bu bölgelerdeki halkı göç etmeye veya teslim olmaya zorlamaktı.

İsrail rejimi ayrıca, Lübnan’da mezhepsel gerilimleri körükleyerek iç savaş çıkarmaya çalışıyor. Geçen yıl İsrail Başbakanı, Lübnan halkına Hristiyan, Sünni, Şii ve Dürzi olarak hitap etti; bir kez bile “Lübnanlı” kelimesini kullanmadı. Bu söylemlerin amacı, halkın kendini ortak bir ulusun vatandaşları değil, birbirinden ayrı dini gruplar olarak görmesini sağlamaktı. Bu, Siyonistlerin Filistin’de de uyguladığı bir taktiktir: Sadece belli bir dine mensup olanların tam vatandaşlık hakkı kazandığı bir dini devlet inşa etmek.

Bu görüş, Lübnan ve bölgeyi zayıf ve küçük dini yapılara bölmeyi hedefliyor; böylece bu yapılarla savaş açmak ve zenginliklerini yağmalamak kolaylaşıyor.

Siyonist Projenin Hristiyanlar İçin Tehlikesi

Lübnan ve özellikle Lübnan’daki Hristiyanlar, Sudan gibi ülkelerin tecrübelerinden ders almalıdır. Sudan’da İngiliz sömürgeciliği, toplumu Arap ve Afrikalı, Müslüman ve Hristiyan, farklı kabileler şeklinde bölerek kimlik çatışmalarını körükledi. Bu çatışmalar sonunda Güney Sudan’daki Hristiyanlar ayrılmak istedi ve 2011’de bağımsızlık sağlandı. Ancak bağımsızlıktan hemen sonra, Hristiyanlar arasında da iç savaşlar başladı. Bu durum, Lübnan’daki iç savaş sırasında Hristiyan bölgelerde yaşananlara benziyordu.

İsrail rejiminin, Lübnan ve Sudan’daki “Hristiyan silahlı grupları” desteklemesi tesadüf değildir. Aynı şekilde Suriye’deki “Sünni”, “Dürzi” ve “Kürt” grupları ve Azerbaycan’daki bazı gruplar da desteklenmektedir. Bu koordinasyon bugün İsrail ile ABD arasında hâlâ sürmektedir. Örneğin, Suriye’deki Golan rejimi, Alevi ve Dürzi gruplara yönelik katliamlar yapmaktadır. Amaç yine aynıdır: ülkeleri küçük ve zayıf yapılara bölerek İsrail’in kontrolünde tutmak.

Diğer yandan, bir “Yahudi devleti”nin meşruiyetini kabul etmek, bölgede Hristiyanların hedef haline gelen bir azınlık olduğu tezine de meşruiyet kazandırmak anlamına gelir. Lübnan’ı Hristiyanların yurdu olarak kabul etsek bile ki onların bu topraklardaki varlığı yüzyıllar öncesine dayanır işgal, siyasi ve askeri baskılar birçok Hristiyan’ı göç etmeye zorlamıştır. Filistinli Hristiyanların kitlesel göçü bunun en açık örneğidir. Siyonistlerin “Hristiyanları destekliyoruz” propagandasına rağmen, Filistin’deki kiliseler defalarca Hristiyan göçlerinin asıl nedeninin İsrail’in işgali ve saldırgan politikaları olduğunu açıklamıştır.

İlişkilerin Normalleştirilmesi Meselesi

Bazıları, Lübnan’ın İsrail’e karşı savaşta zayıf olduğunu öne sürerek ilişkilerin normalleştirilmesini savunuyor. Ancak İsrail rejiminin soykırımcı zihniyeti unutulmamalıdır. Bu rejim, Gazze’de yaptığı soykırımı bir gün Lübnan’da da yapabilir. Gazze’den dersler çıkarılabilir, fakat soykırımı hedefleyen bir düşmana boyun eğmek hiçbir zaman bir çözüm olamaz.Lübnanlılar, bir ulus olarak iç birliği güçlendirmelidir. Lübnan halkını —Hristiyanlar dâhil— korumak isteyen herkes, aidiyet temelini dini kimlikler değil, vatandaşlık üzerine inşa etmelidir. Ve Siyonist projenin Lübnan halkı için oluşturduğu tüm tehditlere hayır demelidirler.