Amerika Yeni Bir Sömürge Kıyafeti Nasıl Giydi?

Pars Today – Avrupa Birliği, ABD'den Filistinli diplomatik heyete vize vermesini istedi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Sorumlusu Kaja Kallas, ABD'nin Filistinli diplomatik heyete vize vermeme kararını yeniden gözden geçirmesini talep etti. Eski Başkan Donald Trump döneminden itibaren uygulamaya konan yeni politikalar, Filistinlilerin tedavi, eğitim, aile ziyareti veya ticaret amacıyla Amerika’ya vize almalarını engelliyor. Bu kısıtlama, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından verilen pasaportlara sahip Filistinliler için geçerli, ancak çifte vatandaşlığı olanlar veya daha önce ABD vizesi almış kişiler bu kapsamın dışında kalıyor.

Daha önce de ABD, Filistinli yetkililere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere vize vermeyi reddetmişti.

Anadolu Ajansı’na dayandırılan Pars Today haberine göre, Kaja Kallas Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının, New York’taki BM Genel Kurulu toplantısından önce, ABD'nin Filistinli yetkililere vize vermeme kararını yeniden değerlendirmesi için çağrıda bulunduğunu açıkladı.

"THE NATION" Dergisinden Sert Eleştiri: Bu Açık Bir İkiyüzlülüktür

ABD merkezli “The Nation” dergisi bu konuyla ilgili yayınladığı analizde şunları yazdı: “Kendini özgür dünyanın lideri olarak tanımlayan bir ülke, bir kez daha özgürlüğe olan bağlılığının sınırlarını göstermiştir.”

ABD’nin, Filistin temsilcilerine BM Genel Kurulu’na katılmaları için vize vermeyi reddetmesinin, sadece Birleşmiş Milletler’in saygınlığını zedelemediğini, aynı zamanda ABD'nin ahlaki iddialarının da içi boş olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

Yazıda şu çarpıcı ifade yer aldı: “Bir halkın kaderi hakkında karar alırken, onları masaya bile oturtmamak… Bundan daha net bir sömürgeci kibir göstergesi olabilir mi?”

Geçmişte imparatorluklar, yerliler adına konuşabileceklerini ancak onlarla konuşmak zorunda olmadıklarını varsayarak hareket ediyorlardı. Bugün ise aynı mantık farklı bir kılıfla sahneye çıkıyor.

Yeni Bir Sömürgecilik Biçimi

Yazının devamında şu yorum yer aldı: “Bu dışlama sadece adaletsiz değil; medeni dünya adına bir alay konusudur. Tarafsızlık iddiasını ortadan kaldırıyor ve asıl gerçeği ortaya koyuyor: Filistin meselesine bir hukuk meselesi olarak değil, güç dengeleri için bir engel olarak bakılıyor.”

Bu tür politik manevralar, sistemin arkasındaki maskeyi düşürüyor ve tüm dünyaya barış ve demokrasi söylemlerinin ardında toprak gaspı ve etnik temizlik politikalarının yattığını gösteriyor.

Adalet Eninde Sonunda Hesap Soracaktır

Raporun sonunda, dünya kamuoyunun artık politik düşünce kuruluşlarında yazılıp ezberletilen sloganlara kolayca kanmadığı vurgulanıyor: “Bir milletin temsil hakkının inkarı, ‘güvenlik kaygıları’ ya da ‘diplomatik hassasiyetler’ gibi bahanelerin arkasına saklanamaz. Bu, yeni bir sömürgeciliğin kılığıdır – ve insanlar artık bu gerçeğe uyanıyor.”

Ve yazı şu cümleyle sona eriyor: “Er ya da geç, adalet bu suç ortaklarının yakasına yapışacaktır.”