Netanyahu’nun Çoklu Krizleri ve Filistin Devletinin Tanınmasının Mesajları
Parstoday – Siyonist rejimin Başbakanı, hem iç hem de dış krizlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde, bazı ülkelerin Filistin’i resmen tanıma adımıyla önemli siyasi ve hukuki mesajlar verilmiş ve bu durum rejimin konumunu daha da sarsmıştır.
Siyonist rejim uzmanlarına göre, Başbakan Binyamin Netanyahu, şu anda birkaç temel krizle aynı anda mücadele ediyor: bunlardan biri, Filistin devletinin resmen tanınması yönünde artan küresel dalga olup, Filistin meselesini göz ardı edilemez bir siyasi gerçekliğe dönüştürmüştür. Diğer yandan, özellikle Avrupa Birliği’nin uyguladığı ekonomik yaptırımlar ve tehditler, Netanyahu’nun içinde bulunduğu baskıyı artırmakta. İçeride ise, her türlü taviz veya geri adımı reddeden aşırı sağcı koalisyon ortaklarının baskısı altındadır.
Parstoday’in IRNA’ya dayandırdığı haberine göre, Netanyahu askeri sanayi ve ekonomik bağımsızlığı güçlendirmeye çalışarak uluslararası izolasyonu telafi etmeye çalışıyor; ancak bu yaklaşımın kendisi bile ekonomik çöküşe yol açabilir. Netanyahu, bir yandan Gazze Şeridi’ne yardımların kolaylaştırılması gibi taktiksel tavizler verirken, diğer yandan da katı politikaları sürdürmeye devam ediyor; böylece hem uluslararası baskıları azaltmak hem de iç bütünlüğü korumak istiyor. Ancak bu strateji, uzun vadede ciddi siyasi ve ekonomik bedeller doğurabilir.
Uluslararası ilişkiler profesörü Amjad Bishkar’a göre, bazı ülkelerin Filistin’i tanıma kararı, 7 Ekim 2023 sonrası gelişmelerin doğrudan sonucudur. Bişkar, Filistin’in hukuki düzlemde meşru bir devlet olarak tanındığını, ancak sahadaki gerçeklikte hâlâ işgal altında olduğunu vurguluyor. Ona göre asıl zorluk, bu hukuki tanınmayı sahada somut bir gerçekliğe dönüştürmektir; zira İsrail, Batı Şeria’nın %60’ından fazlası, geçiş noktaları ve hava sahası üzerinde kontrol sahibi olup, yaygın yerleşim politikalarıyla Filistin’in bağımsızlığını fiilen imkânsız kılmıştır.
Bişkar, bu tanımaların küresel ve Arap kamuoyunun dikkatini yeniden Filistin meselesine çekebileceğini ve Filistinlilerin siyasi çıkmazdan kurtulmak ve ABD’nin rolünü dengelemek için izlediği stratejinin bir parçası olduğunu ifade ediyor. Ancak Filistin’in tam bağımsızlığa ulaşmasının önünde hâlâ ciddi engeller olduğunu da sözlerine ekliyor.