İsrail’in Gazze savaşındaki medya tekeli nasıl kırıldı?
Parstoday – Siyonist rejimin bölgedeki suçlarının ve özellikle Gazze’ye yönelik soykırımın önemli sonuçlarından biri, bu rejimin medya tekelinin kırılması olmuştur.
Kudüs’ü işgal eden rejim, Gazze halkına karşı işlediği suçların dünya kamuoyunun gözünden uzak kalması için büyük çaba harcadı. Bu doğrultuda, rejime bağlı medya organları ve onu destekleyen Batılı medya kuruluşları son iki yılda bu suçları haberleştirmekten kaçındı. Buna rağmen, dünya kamuoyu Siyonist rejime karşı harekete geçti. Önemli soru şu: Siyonist rejimin Filistin’deki gelişmeler üzerindeki medya hâkimiyeti nasıl sona erdi?
Bu soruya verilecek ilk yanıt, Gazze halkına karşı işlenen ve soykırıma varan suçların, hatta açlığın sivillere karşı savaş silahı olarak kullanılması, Gazze’ye insani yardım göndermek amacıyla özgürlük konvoylarının oluşmasına yol açmasıdır. Siyonist rejim bugüne kadar bu konvoyların Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmasını engellemiştir. Bu suç, dünya kamuoyunda geniş yankı bulmuştur. En son örnekte, Amerika ve Batı’nın tam desteğini alan ve uluslararası hukuk ile normlara hiçbir şekilde riayet etmeyen Siyonist rejim, geçen hafta savunmasız sivilleri kuşatmadan kurtarmak için Gazze’ye doğru ilerleyen “Sumud” adlı küresel konvoya saldırıda bulunmuştur. Özgürlük konvoylarına yapılan bu saldırılar, üyeleri farklı ülkelerden olan bu gruplar aracılığıyla hem ülkelerin dikkatini çekmiş hem de medya anlatısının kırılmasına neden olmuştur.
Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik saldırılarında gazeteciler ve medya mensupları da hedef alındı. Bugüne kadar Gazze’deki saldırılar sonucunda 254 medya çalışanı hayatını kaybetti. Bu durum, Gazze’deki gelişmelerin ve özellikle bu bölgedeki soykırımın medya tarafından daha yoğun şekilde haberleştirilmesine yol açtı. Aynı zamanda bu medya organları aracılığıyla yayılan bilgiler, sosyal medya ağları ve Siyonist rejime bağlı olmayan bağımsız medya kuruluşları tarafından da yeniden paylaşıldı.
Bir diğer önemli konu ise bazı bağımsız kuruluşların, örneğin Birleşmiş Milletler’in bazı birimleri ve sivil toplum örgütlerinin, Gazze halkına yönelik suçlara dair belgeli raporlar hazırlamış olmasıdır. Bu raporların yayımlanması ve insani felaketin yaşanmakta olduğuna dair sürekli beyan edilen endişeler, Siyonist rejim ve destekçileri tarafından uygulanan medya sansürünün başarısız olmasına neden oldu.
Siyonist rejimin medya üzerindeki tekeline son ve belirleyici darbe, dünya kamuoyu tarafından indirildi. Küresel kamuoyu, çeşitli yollarla ve farklı fırsatları değerlendirerek bu rejime duyduğu öfkeyi dile getirdi ve Gazze halkına yönelik işlenen suçları kınadı. Sokaklarda düzenlenen geniş çaplı protestolar, çeşitli spor müsabakalarında seyircilerin tepkileri ve devlet başkanlarının Birleşmiş Milletler’in 80. Genel Kurul toplantısındaki açıklamaları bu tepkilerin örnekleri arasında yer aldı.
Netanyahu’nun konuşması sırasında çok sayıda liderin salonu terk etmesi de Siyonist rejimin medya anlatısının çöküşünü tamamladı. Bugün bu rejim, dünya genelinde benzeri görülmemiş bir yalnızlıkla karşı karşıya./