BM Yetkililerinin Gazze’de İsrail Politikalarıyla Uyum İçinde Olduğu Ortaya Çıktı

Parstoday – Uluslararası bir medya kuruluşu, yaptığı araştırma haberiyle, bazı üst düzey Birleşmiş Milletler yetkililerinin Gazze Şeridi'nde İsrail rejiminin insanlık dışı kuşatma ve kısıtlama politikalarıyla iş birliği içinde olduğunu ortaya çıkardı.

The New Humanitarian adlı medya kuruluşunun hazırladığı araştırma dosyasına göre, Susanna Tkalec, İşgal Altındaki Filistin Topraklarında BM İnsani Yardım Koordinatör Yardımcısı olarak görev yapan kişi, Gazze’deki insani yardım çabalarını sistematik şekilde zayıflatmak yönünde hareket etmiştir. BM içindeki birçok kaynağa dayanan bu rapor, Tkalec’in İsrail politikalarıyla çok sayıda örtüşen tutumunu ifşa etmektedir.

En dikkat çekici örneklerden biri, Gazze’de halk büyük bir açlıkla mücadele ederken, Tkalec’in bölgeye köpek maması sokulması için müzakereler yürütmesidir.

Parstoday’in İran Öğrenci Haber Ajansı (ISNA)’na dayandırdığı habere göre, Tkalec, uzun süredir İsrail yetkililerinin hedefinde olan UNRWA (BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı)'nın faaliyetlerini sınırlayarak ve insani yardımların dağıtımına kısıtlamalar getirerek Gazze kuşatmasının devamına dolaylı şekilde hizmet etmiştir.

BM’de kıdemli bir yardım çalışanı bu konuda şu açıklamayı yaptı:"Susanna Tkalec, BM’nin İnsani Yardım Koordinatör Yardımcısı olarak İsrail’in çıkarlarına çeşitli şekillerde hizmet ediyor ya da onların talimatlarına itaat ediyor gibi görünüyor."

Raporda ayrıca, Tkalec’in Güney Gazze’de çadır dağıtımı konusunda İsrail askeri yetkilileriyle perde arkasında yaptığı gizli görüşmelere de yer veriliyor. Bu adım, insani yardım çevreleri tarafından, Gazze kentindeki zorunlu yerinden edilmelerin kabulü anlamına gelen tehlikeli bir taviz olarak yorumlandı.

Buna ek olarak, un dağıtım modelinin, doğrudan hanelere yapılan yardımdan toplu dağıtım yapan fırınlara kaydırılması**, yerel toplulukla hiçbir istişare yapılmadan gerçekleştirilmiş; bu durum Kuzey Gazze’deki birçok fırının kapanmasına ve bölge halkının ekmek ve gıdaya erişiminin ciddi şekilde kısıtlanmasına yol açmıştır.

Ayrıca, BM çalışanları, resmi raporlarda “kuşatma” ve “açlık” gibi ifadelerin kullanılmasının yasaklandığını aktarmışlardır. Bu dil kısıtlamaları ve Tkalec’in Gazze’ye sık sık uğramaması, bölgede zaten vahim olan insani krizi daha da ağırlaştırmıştır.