Greta Thunberg: Biz Kahraman Değiliz

Parstoday – Siyonist rejimin Yunanistan'da tutukladığı El-Sumud konvoyunun serbest bırakılmasının ardından Greta Thunberg bir kahraman gibi karşılandı. Ancak o, kendisine ve arkadaşlarına “kahraman” diye tezahürat yapan kalabalığa şöyle cevap verdi: "Biz kahraman değiliz."

Greta Thunberg, yüzlerce insan hakları aktivistiyle birlikte El-Sumud konvoyuyla Gazze'ye girerek yardımlarını baskı altındaki halka ulaştırmaya çalışıyordu. Ancak konvoy, işgalci İsrail askerleri tarafından durduruldu ve üyeleri gözaltına alındı. Gözaltına alınanların çoğu, Greta Thunberg dahil olmak üzere, Siyonistlerin şiddetine ve işkencelerine maruz kaldı. Parstoday’in haberine göre bu işkenceler, Thunberg ve arkadaşlarını kararlarından vazgeçiremedi. Onlar, daha havaalanına adım attıkları ilk andan itibaren Gazze halkının sesi olmak için gerçekleri ifşa etmeye başladılar.

22 yaşındaki Greta, dünyadaki adaletsizlikleri derinlemesine kavramış bir genç olarak medyanın asıl konuyu gölgelememesini sağladı. Siyonistlerin elinden kurtulduktan sonra şöyle dedi: "İsrail hapishanesinde gördüğüm kötü muamele ve işkenceler hakkında saatlerce konuşabilirim ama hikaye bu değil." Evet, bu genç kadın zekasıyla, asıl hikayenin yani Gazze’deki soykırımın arka plana atılmasına engel oldu. Bu bilinç ve farkındalık, günümüz dünyasında ciddi şekilde eksik olan bir şeydir. Günümüz insanları asıl meselelerden uzaklaştırılmış, detaylarla oyalanmaktadır. Ama Greta ve arkadaşları ne medya şovu yapmak için ne de siyasi çıkarlar uğruna değil, bizzat Gazze için ve insanlık adına hayatlarını riske atarak yola çıktılar.

Havaalanında toplanan kalabalığa şöyle seslendi:"Gözlerimizin önünde bir soykırım yaşanıyor. Hiç kimsenin ‘ne olduğunu bilmiyorduk’ deme hakkı yok. Gelecekte kimse bu katliamdan habersiz olduğunu iddia edemez. Uluslararası yasalara göre devletler, soykırımı önlemekle yükümlüdür, fakat biz kendi hükümetlerimizden en ufak bir çaba bile görmedik. Uluslararası sistemler Filistin halkını yüzüstü bırakmış ve savaş suçlarını engelleyememiştir."

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Greta, İsrail’i açıkça soykırımcı olarak nitelendirdi ve bu rejimin, tüm dünyanın gözü önünde bir milleti yok etmeye çalıştığını söyledi. Evet, Siyonistlerin 7 Ekim bahanesiyle başlattığı vahşi soykırımın üzerinden iki yıl geçti. Ancak birçok ülke liderinin bu suçlara getirdiği kılıfların aksine, dünyanın özgür insanları bu kadar kan dökme ve zulmü kabul edemedi. Greta bu konuda şöyle dedi:"İnsanların bu kadar kötü ve zalim olabileceğini asla anlayamayacağım."

Birçok ülke, ABD’ye yaranmak için tüm bu suçlara gözlerini kapatırken, bu cesur genç kız, Donald Trump’ın eleştirilerine karşı da cesurca durdu. 7 Ekim Salı sabahı Instagram’da şu paylaşımı yaptı:"Donald Trump’ın bir kez daha benim hakkımda kibirli yorumlar yaptığını duydum. Ruh sağlığımla ilgili endişesi için teşekkür ederim. Ayrıca ‘öfke kontrolü sorunlarıyla başa çıkmak’ için bana önerdiğiniz her ne varsa, lütfen siz de uygulayın. Çünkü geçmişinize bakılırsa sizin de ciddi bir öfke problemi yaşadığınız ortada."

Politico’nun haberine göre Trump, Greta’nın İsrail tarafından tutuklanıp sınır dışı edilmesinin ardından onu “öfkeli” ve “sorunlu” biri olarak nitelendirdi. Basına şunları söyledi:"O sadece bir baş belası. Artık çevreci bir aktivist değil. Öfke kontrolü sorunu var. Sanırım bir doktora görünmesi gerekiyor. Onu hiç gördünüz mü? O çok sinirli, çok deli bir genç."

İşte Trump ve Trump gibiler, Gazze için yükselen her sesi ya susturmaya, ya etiketlemeye, ya da bombalamaya çalışıyor! Bugün dünyanın hali budur. Ancak Greta ve onun gibiler var olduğu sürece, hiçbir etiket onları durduramaz. Gazze halkı gibi kahramanlar hâlâ yaşıyor ve tüm bu zulme rağmen direnmeye devam ediyorlar. Ve bu, dünyanın zalimlerin elinden kurtarılabileceğine dair hâlâ bir umut olduğunu gösteriyor.