İsrail’in Stratejik Yenilgisi ve Hamas’ın Ateşkes Işığında Güçlenmesi
Parstoday - İsrailli analistler, İsrail rejimi ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasını değerlendirirken, rejimin Hamas’ın yok edilmesi de dahil olmak üzere hiçbir stratejik hedefine ulaşamadığını, aksine bu savaştan daha zayıf bir konumda ve uluslararası izolasyon içinde çıktığını vurguladılar.
İsrail’in analiz ağlarının değerlendirmelerine göre, Gazze Şeridi'nde gerçekleşen ateşkes anlaşması sırasında, rejimin siyasi ve askeri çevrelerinde geniş bir umutsuzluk hissi hakimdir. Netanyahu kabinesi, Hamas hareketini yok etme veya askeri ve siyasi yeteneklerini etkisiz hale getirme ana hedefini tamamen kaybetmiştir. Parstoday’in İRNA’dan aktardığı habere göre, İsrail ordusu tünellerin ve silah depolarının imhası gibi sınırlı taktiksel kazanımlar elde etmiş olsa da, Hamas’ın örgütsel yapısını veya halk tabanını kırmayı başaramamıştır. Buna karşılık, Hamas direniş sınavında başarıyla güçlenmiş, siyasi olarak güç kazanmış ve kendini Filistin halkının meşru temsilcisi ve direniş sembolü olarak pekiştirmiştir.
Bölgesel ve Uluslararası Dengelerin Değişimi
Tel Aviv Üniversitesi araştırmacısı Eyal Zisser’e göre, Hamas iki yıllık savaşta, Filistin Özerk Yönetimi’nin 20 yılda ulaşamadığı bir başarı elde etmiştir. Askeri analist Amir Bar Shalom ise İsrail’in artık “askeri hegemonyadan” çok “bölgesel kontrol” aşamasına girdiğini söylemiştir. Hamas ile yapılan anlaşma, İsrail esirlerinin dönüş yolunu açsa da, İsrail’in askeri ve siyasi hareket alanını sınırlandırmakta ve yeni bir bölgesel denge dayatmaktadır.
Hamas’ın Somut Kazanımları ve İsrail’in Yeni Kısıtlamaları
Siyasi analist Yaron Avraham’a göre, Hamas Filistinli esirlerin serbest bırakılması, insani yardımların alınması ve savaşın durdurulması için uluslararası garantiler elde ederek somut kazanımlar sağlamıştır. Bu anlaşma silahsızlanmayı içermediği için Hamas siyasi ve askeri pozisyonunu korumuştur. Hamas ile İsrail rejimi arasındaki bu anlaşma, İsrail’in esirlerini geri almasına rağmen caydırıcılığını tamamen yeniden tesis edemediği, Hamas’ın ise rolünün örtülü olarak tanınmasıyla siyasi ve askeri varlığını sürdürdüğü yeni bir bölgesel gerçekliği yaratmıştır. Bu anlaşma, İsrail için kendi sınırlarını artık tamamen kendisinin belirleyemediği stratejik kısıtlamalar dönemine giriş anlamına gelmektedir.