Netanyahu’nun Şarm El-Şeyh Zirvesi’ne Katılmaması Gizli Bir Planın İşareti mi?
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i284382-netanyahu’nun_Şarm_el_Şeyh_zirvesi’ne_katılmaması_gizli_bir_planın_İşareti_mi
Parstoday – Arap dünyasının tanınmış analistlerinden biri, çok sayıda dünya ve bölge liderinin katılımıyla düzenlenen Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi'ne İsrail Başbakanı’nın katılmamasının, onun niyetleri ve gelecekteki planları hakkında ciddi sorulara yol açtığını belirtiyor.
(last modified 2025-10-14T07:05:01+00:00 )
Ekim 14, 2025 10:04 Europe/Istanbul
  • Netanyahu’nun Şarm El-Şeyh Zirvesi’ne Katılmaması Gizli Bir Planın İşareti mi?

Parstoday – Arap dünyasının tanınmış analistlerinden biri, çok sayıda dünya ve bölge liderinin katılımıyla düzenlenen Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi'ne İsrail Başbakanı’nın katılmamasının, onun niyetleri ve gelecekteki planları hakkında ciddi sorulara yol açtığını belirtiyor.

İSNA Haber Ajansı’na dayandırılan Parstoday’in haberine göre, Arap dünyasının ünlü analisti ve Rai Al-Youm gazetesi genel yayın yönetmeni Abdülbari Atvan, kaleme aldığı bir yazıda şöyle dedi: “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sessizliğe bürünmesi, tehditlerden geri durması ve yaklaşık 20 lider ve dışişleri bakanının katıldığı yüksek profilli bir toplantı olan Şarm El-Şeyh Barış Konferansı’na katılmaması ya da bir temsilci göndermemesi olağan bir durum değildir.”

Atvan şunları yazdı: “Netanyahu, genellikle Arap ve İslam ülkeleriyle ilişkileri normalleştirme fırsatlarını asla kaçırmaz. Bu nedenle, planlı olduğu anlaşılan bu yokluk, çeşitli soru işaretlerine yol açmaktadır.”

Atvan analizinin devamında şunları yazdı: “Bu yokluk için bazı olası açıklamalar var: İlk olarak, Netanyahu artık klasik normalleşme süreçlerine ilgi duymuyor olabilir ve gözünü daha büyük projelere dikmiş olabilir – örneğin toprak ilhakı ve daha kapsamlı stratejik hedefler. Bu bağlamda, bölgesel liderleri sadece geçici aktörler olarak görüyor olabilir.”

“İkinci olarak, bazı Arap ve İslam ülkelerinin liderlerinden görebileceği dışlanma ya da görmezden gelinme endişesi nedeniyle zirveye şahsen katılmamış olabilir – özellikle son dönemde BM Genel Kurulu’nda konuşma yaptığı sırada bazı heyetlerin salonu terk etmesi gibi olaylardan sonra.”

Atvan şöyle devam ediyor: “Şu anki aşama, esasen ‘ara bir dönem’dir. Bu dönem, sağ kurtarılan esirlerin ailelerine geri dönmesi ve geçici bir ateşkes ile sınırlıdır. Ancak uzmanlara göre, 20 İsrailli esirin geri dönmesiyle Netanyahu muhtemelen sessizliğini bozacak ve hemen ardından bunu ‘büyük bir zafer’ olarak lanse ederek ikinci aşamaya geçecektir. Bu ikinci aşama, Gazze’deki direnişi kökten yok etmeye yönelik yeni askeri operasyonlar ve bölgesel güç dengelerini değiştirmeye yönelik hamleler olabilir.”

Yazar şu uyarıda bulunuyor: “Ateşkes ya da askeri geri çekilmelere dair verilen sözlere ve açıklamalara fazla güvenilmemelidir. Netanyahu’nun adı, savaş kışkırtıcılığı, kuşatma ve Gazze Şeridi’nin yıkımı ile anılıyor. Eleştirmenlerin dediğine göre o, sadece katliam ve kapsamlı askeri müdahale dilinden anlıyor. Yakın zamanda Gazze içinde ve dışında düzenlenen ağır bombardımanlar ile Lübnan’a yapılan karşılıklı hava saldırıları, birçok analiste göre, İsrail’in yeni bir askeri operasyona hazırlanmakta olduğuna dair işaretlerdir.”

Atvan yazısını şu ifadelerle bitiriyor:“Bu nedenle uluslararası garantilere veya verilen sözlere körü körüne güvenilmemeli. Esirlerin Tel Aviv’e teslim edilmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik geniş çaplı bir saldırı planının devreye alınması ihtimali göz ardı edilmemelidir.”