Sinvar’ın Şehadetinden Bir Yıl Sonra; Vaatlerin Gerçekleşmesi ve Direnişin Devamı
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i284546-sinvar’ın_Şehadetinden_bir_yıl_sonra_vaatlerin_gerçekleşmesi_ve_direnişin_devamı
Parstoday- Bir yıl önceki şehadetinin ardından Yahya Sinvar, bir son değil, yeni bir yolun başlangıcına dönüştü. O, Aksa Tufanı operasyonunun mimarı olarak, Siyonist rejimin geri dönüşü olmayan yenilgisini şekillendirdi.
(last modified 2025-10-17T04:27:17+00:00 )
Ekim 17, 2025 07:21 Europe/Istanbul
  • Sinvar’ın Şehadetinden Bir Yıl Sonra; Vaatlerin Gerçekleşmesi ve Direnişin Devamı

Parstoday- Bir yıl önceki şehadetinin ardından Yahya Sinvar, bir son değil, yeni bir yolun başlangıcına dönüştü. O, Aksa Tufanı operasyonunun mimarı olarak, Siyonist rejimin geri dönüşü olmayan yenilgisini şekillendirdi.

Parstoday’in Mehr’e dayandırdığı haberine göre, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro’nun merhum başkanı ve tarihi “Aksa Tufanı” operasyonunun mimarı Yahya Sinvar’ın şehadetinin birinci yıldönümünde, onun bölgenin jeopolitik dengelerini yeniden tanımlamadaki merkezi rolünün yeniden değerlendirilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.

  • Aksa Tufanı: Askeri ve İstihbarat Yenilgisinin Mimarisi

“Aksa Tufanı” operasyonu, 7 Ekim 2023’te gerçekleşen Sinvar’ın başyapıtıydı. Bu operasyon anlık bir tepki değil, yıllarca süren titiz bir planlamanın sonucuydu. Sinvar daha önce şu uyarıyı yapmıştı: “Hamas, tüm dünyayı İsrail’in karşısına çıkaracak.” Bu operasyon, basit el bombaları, sade insansız hava araçları ve kara sızmaları gibi temel araçlarla, İsrail’in üstün teknoloji sembolü olarak görülen Demir Kubbe’yi alaya aldı. Bu bağlamda, Siyonist rejimin eski Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, Hamas’ın “güney cephesindeki sakinliğin aldatıcılığı” ile İsrail ordusunu şaşırttığını kabul etti. Önde gelen Siyonist gazeteci Ben Caspit ise bu operasyonu “İsrail tarihinin en şiddetli, en acı verici ve en aşağılayıcı yenilgisi” olarak nitelendirdi.

Aksa Tufanı operasyonu, “yenilmez ordu” efsanesini yerle bir etti. İki yıllık savaşın ardından İsrail, 1152’den fazla askerî kayıp ve 80 bin yaralıyla (bunların arasında 26 bin kişi ağır psikolojik bozukluklarla) karşı karşıyadır. Savaşın sürmesi ve iddia edilen hedeflere (Hamas’ın yok edilmesi ve esirlerin geri getirilmesi) ulaşılamaması, Siyonist rejimin siyasi ve askerî kurumlarına olan güvenin çökmesine neden oldu. Netanyahu, sağcı atamalara dayanarak anlaşmazlıkları artırdı; öyle ki İshak Herzog “iç savaş” tehlikesinden söz etti. Bu yenilgi, onarılamaz olmasının nedeni yapısal oluşudur: milyarlarca dolarlık pahalı teknolojiler, asimetrik ve gerilla taktikleri karşısında işlevini yitirmiştir. Sinvar, basit silahların bile düşmanın güç temellerini sarsabileceğini gösterdi.

  • Diplomatik ve Ekonomik Boyutlar: Küresel Anlatının Çöküşü

Şehit Sinvar, anlatı savaşlarının önemini derinlemesine kavrayarak Aksa Tufan-ı operasyonunu Siyonist rejimin gerçek yüzünü ifşa eden bir platforma dönüştürdü. İsrail savaşının gayrimeşru görünmesiyle ilgili öngörüsü gerçekleşti: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırım suçlamasından, rejim liderlerinin küresel platformlarda yargılanması taleplerine kadar. Haaretz bu konuda itirafta bulundu: “Savaştan önce Filistin davası küresel gündemin dışına itilmişti; şimdi Filistinliler ilgi odağında.”

Sinvar’ın diplomatik başarıları somuttur: Mayıs 2024’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 143 oyla Filistin’in tam üyeliğini tavsiye etti. Filistin’in devlet olarak tanınması, ülkeler arasında 138’den 159’a yükseldi; bu ülkeler arasında Norveç, İrlanda, İspanya, Slovenya, Britanya, Fransa, Kanada, Avustralya ve Portekiz gibi devletler yer almaktadır.

Bu dalga, dünyanın dört bir yanındaki halk hareketlerinin sonucudur: Avrupa’da 800 şehirde 45 bin gösteri, Sidney’de 90 bin protestocu ve Asya ile Latin Amerika’da geniş çaplı protestolar gerçekleşti. Amerika’da, Pew araştırma merkezinin Mart 2025’te yaptığı anket, halkın %60’ının İsrail’e olumsuz baktığını ortaya koydu; özellikle Siyonizm’e karşı nefretle büyüyen genç kuşak dikkat çekmektedir.

Kültürel alanda da, dünya genelinde 1300 sinemacı, Hollywood’dan isimler dahil bir bildiri imzalayarak İsrail kurumlarını boykot etti; bu, rejimin anlatıyı değiştirmek için 7000 dolarlık bütçeyle influencer kiralama çabasına verilen bir yanıttı.

Siyonist rejimin ekonomisi de yaşanan gelişmelerin ardından ciddi bir durgunluk yaşadı. Rejimin 2024 yılı askeri harcamaları 47 milyar dolara ulaştı ve önceki dönemlere göre yüzde 65 artış gösterdi. Siyonist rejimin kamu borcu 2025 yılına kadar gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 70’ini aştı ve tahminler, 2030 yılına kadar bütçe açığının yüzde 16’ya ulaşacağını gösteriyor. İç pazarlardan 1700’den fazla yatırımcının çıkışı ve ekonomik faaliyetlerin azalması, doğrudan olarak Aksa Tufanı operasyonunun yarattığı baskıların sonucudur. Siyonist gazeteci Ben Dror Yemini bu konuda şöyle yazıyor: Gazze, üniversiteler, medya ve sendikalar aracılığıyla zafer kazandı; Hamas, İsrail’i ekonomik ve diplomatik çöküşe sürüklemeyi başardı.

  • Sinvar’ın Mirası: Direnişin Birlik ve Kararlılık Sembolü

Yahya Sinvar’ın mirası bireysel bir kişilikten öte, küresel direniş söyleminde hayat buluyor. Filistin direnişini İslam için kapsayıcı ve evrensel bir söyleme dönüştürdü. Gazze’yi Kerbela’ya benzetmesi, mesajının manevi ve stratejik derinliğini gösteriyor. Sinvar’ın onlarca Siyonist ile saatler süren yoğun çatışmada, ağır yaralara rağmen gösterdiği kahramanca direniş, “tünellerde saklanma” ya da “insan kalkanı kullanma” gibi yaygın iddiaları geçersiz kıldı. Hamas hareketinin Sinvar’ın şehadet yıldönümünde yayımladığı resmi açıklamada şu vurgu yer aldı: Aksa Tufanı’nın alevleri asla sönmeyecek; liderlerin kanı, nesillerin yolunu açar. Sinvar, Hac Kasım Süleymani ve Seyyid Hasan Nasrallah gibi “küresel bir figüre” dönüştü; özgürlüğü simgeleyen bir kahraman ve Siyonist rejimin ahlaki çöküşünün mimarı olarak anıldı.

  • Vaatlerin Gerçekleşmesi: Esirlerin Özgürlüğünden Küresel Devrime

Şehadetinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra Sinvar’ın vaatleri gerçeğe dönüştü. “Esirler özgür olacak” ifadesi, 1968 Filistinli esirin, aralarında müebbet hapis cezası alanların da bulunduğu 20 canlı Siyonist esir ve bazı Siyonist esirlerin naaşları karşılığında serbest bırakıldığı tarihi “Özgürlerin Fırtınası” takasında somutlaştı. Bu takas, İsrail’in Kanal 7 ağı tarafından “Sinvar’ın vaadine sadakat” olarak tanımlandı. Hamas şu açıklamada bulundu: Düşman başarısız oldu ve ateşkesi kabul etti. Sinvar’ın “dünyayı İsrail’in karşısına çıkarma” vaadi de gerçekleşti; Amerika’daki geniş çaplı öğrenci gösterilerinden küresel desteğe ve bakış açılarındaki değişime kadar. İngiltere’de, Siyonist rejime yönelik olumsuz görüş oranı 2013’ten bu yana yüzde 61 arttı. Sinvar, Siyonist rejimin “mağdur maskesini” ifşa ederek onu küresel soykırımın bir sembolüne dönüştürdü; tıpkı Vietnam’ın Amerika için veya Cezayir’in Fransa için taşıdığı anlam gibi.

  • Siyonist Rejimin Geri Dönülmez Yenilgisi

Şehadetinin birinci yılında Yahya Sinvar bir son değil, yeni bir başlangıca dönüştü. Aksa Tufanı operasyonunun mimarı olarak, Siyonist rejimin geri dönülmez yenilgisini ortaya koydu; ordu çöküşüyle askeri, küresel yalnızlaşmayla diplomatik ve yapısal durgunlukla ekonomik bir yenilgi yaşandı. Sinvar’ın direnişin birliğindeki mirası, nesillere ilhamı ve esirlerin özgürlüğü ile Filistin’in yeniden doğuşu gibi büyük vaatlerin gerçekleşmesi, davanın yaşamasını garanti ediyor; Hamas’ın açıklamasında belirtildiği gibi: Bayrak asla yere düşmez. Sinvar, kuşatma altındaki hapishane ve yıkıntıların içinden dünyaya iradenin teknolojiyi yenebileceğini öğretti./