ABD ve İsrail Ortak Operasyon Odasının Lübnan’daki Hedefleri
Parstoday – İşgalci İsrail ordusunun Lübnan’a yönelik saldırıları yeni bir aşamaya girdi.
İsrail, ateşkesi ihlal ederek Lübnan’a karşı yeni saldırılara başladı. Lübnan ile İsrail arasında Kasım 2024’te bir ateşkes anlaşması yapılmıştı, ancak Tel Aviv bu anlaşmayı defalarca ihlal etti. Şimdi, Gazze’de kırılgan bir ateşkes sağlanmışken, Lübnan’a karşı yeni bir savaş dönemi başlamış durumda. İsrail ordusu, Amerikan subaylarının doğrudan gözetimi ve koordinasyonu ile Hizbullah mevzilerine geniş çaplı saldırılar gerçekleştiriyor. Peki, ABD ve İsrail ortak operasyon odasının Lübnan’a karşı hedefleri nelerdir?
Birinci hedef, Lübnan hükümeti üzerinde baskı kurarak Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını sağlamak. Lübnan hükümeti daha önce Hizbullah’ın 2025 yılı sonuna kadar tamamen silahsızlandırılacağını taahhüt etmişti. Ancak bu durum, Hizbullah tarafından şiddetle reddediliyor ve Genel Sekreter Şeyh Naim Kasım da defalarca silahsızlanmayacaklarını açıklamıştı. Önemli bir nokta, son dönemde Arap dünyasındaki bazı Sünni şahsiyetlerin de Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına karşı çıkmasıdır. Bu nedenle, İsrail ABD’nin desteği ve koordinasyonu ile Hizbullah’a yönelik saldırılarını yeniden başlatmıştır.
İkinci hedef, Hizbullah’ın askeri kapasitesinin yeniden inşasını engellemektir. İşgal rejimi, Hizbullah’ın fırsatı değerlendirip askeri gücünü yeniden kazanmasından endişe etmektedir. Son günlerde bazı raporlar, Hizbullah’ın askeri kapasitesini yeniden inşa ettiğini ve İsrail’e karşı daha güçlü bir şekilde mücadeleye devam edeceğini göstermektedir. Bu nedenle İsrail, siyasi bir anlaşmayı bekleme stratejisinden uzaklaşmış ve sahadaki yeni gerçekleri dayatmak için “kademeli askeri baskı” politikasına yönelmiştir.
Üçüncü hedef, işgal altındaki topraklardaki iç siyasi duruma yöneliktir. Netanyahu, Gazze’ye karşı yürütülen savaşta özellikle İsrailli esirlerin serbest bırakılması hedeflerine askeri yolla ulaşamamıştır. Ayrıca Hamas’ın ortadan kaldırılması veya silahsızlandırılması da gerçekleşmemiştir. Bu bağlamda, Netanyahu iç muhalefetten ve kabinesindeki bazı müttefiklerinden ciddi bir baskı altında bulunmaktadır. Hatta erken parlamento seçimlerinin yapılabileceğine dair raporlar da gündeme gelmiştir. Bazı anketler, Likud partisinin kamu güveninin azaldığını ve parlamentodaki sandalye sayısının düşeceğini göstermektedir.
Dolayısıyla, Lübnan’a yönelik yeni saldırılar Netanyahu için iç siyasette de bir araçtır. İsrail Başbakanı, bu saldırılarla kendi ve Likud partisinin siyasi konumunu korumaya çalışmaktadır.
Bir Arap diplomat, Al-Jumhuriya gazetesine verdiği demeçte, bu saldırıların asıl motivasyonunun Hizbullah’ı hedef almak veya silahsızlandırmak olmadığını, esas sebebin İsrail iç siyaseti ve Başbakan Netanyahu ile ilgili olduğunu belirtmiştir.
Gazze’deki ateşkesten sonra, Netanyahu’nun yargılanma süreci daha da açık hale gelmiş ve tüm işaretler onun mahkumiyetine ve hapse girmesine işaret etmektedir. Bu nedenle Netanyahu, yargı sürecinden kaçmak için yeni bir askeri cephe açmış ve Lübnan’a yönelik savaşın daha da genişleyebileceği ihtimali kuvvetle muhtemeldir.