Lübnan Ordusu İsrail Rejimi ile Savaşa Hazır mı?
Parstoday – İsrail’in askeri saldırısı sırasında Blida’da bir belediye çalışanının şehit edilmesinin ardından, Lübnan Cumhurbaşkanı, daha önce görülmemiş bir şekilde, orduyu İsrail’in her türlü sızmasına karşı görevlendirdi.
Son İsrail’in Lübnan güneyine yönelik askeri saldırısı ve Blida’da bir belediye çalışanının şehit edilmesinin ardından, Lübnan Cumhurbaşkanı General Joseph Aoun, daha önce görülmemiş bir adım atarak ordudan, İsrail güçlerinin özgürleştirilen güney bölgelere sızmasına karşı mücadele etmesini istedi; bu talimat, işgalci ordunun aylar süren ateşkes ihlallerinin ardından verildi. ParsToday’in haberine göre, Arapça 21 sitesinde yayınlanan bir makalede, bu talimatın önemi ve Lübnan ordusunun işgalci orduya karşı ne kadar kapasiteye sahip olduğu incelendi.
Bu Talimat Neden Önemli?
Son yıllarda Lübnan ordusu doğrudan İsrail ile çatışmaya girmedi ve esas karşılaşmalar Hizbullah ve direniş güçleri tarafından yürütüldü. Lübnan ordusu ne silah açısından ne de askeri hazırlık açısından İsrail ordusu ile eşdeğer sayılmaz ve şu anda tam kapsamlı bir savaşa girişmek için gerekli altyapıya sahip değildir.
Son Saldırı Ne Oldu?
Perşembe sabahı, İsrail’in bir askeri birimi, daha önce görülmemiş bir şekilde bir kilometreden fazla Lübnan topraklarına girdi ve zırhlı araçların desteğiyle Blida belediye binasına saldırdı. Bu saldırıda, belediye çalışanı İbrahim Salameh iş yerinde şehit oldu. Ardından İsrail savaş uçakları Lübnan güneyindeki bölgeleri bombaladı ve Tel Aviv, hedefin Hizbullah’a bağlı altyapılar olduğunu iddia etti.
Lübnan Ordusunun Tepkisi
Lübnan ordusu, yaptığı açıklamada bu saldırıyı “suç eylemi, ulusal egemenliğin açık ihlali ve BM Güvenlik Konseyi 1701 sayılı kararının ihlali” olarak nitelendirdi ve çatışmaları durdurma denetim komitesinden, İsrail saldırılarını durdurmak için müdahale etmesini istedi.
Lübnan Ordusunun Karşı Koyma Kapasitesi Var mı?
Hükümet resmen silahın ordunun tekelinde olduğunu ve ordunun “ülkenin resmi savunucusu” olduğunu söylese de saha gerçekleri farklıdır. Lübnan ordusu, silahlanma açısından ciddi şekilde yabancı yardımlarına bağımlıdır. ABD, Lübnan ordusunun en büyük askeri destekçisi olarak, askerlerin maaşlarının bir kısmını karşılamakta ve çoğunlukla hafif silahlar ile mühimmat sağlamaktadır. Askeri kaynaklara göre, Lübnan ordusunun kara, deniz ve hava birimlerinde yaklaşık 50.000 personeli bulunmaktadır. Bu ordu savaş uçağına sahip değildir ve 70’ten az helikoptere sahiptir; bunların çoğu eğitim, kurtarma ve yangın söndürme amaçlı kullanılmaktadır. Kara biriminde ise yaklaşık 200 tank ve binlerce zırhlı araç bulunmaktadır; bunların bir kısmı Sovyetler Birliği döneminden kalmadır.
İsraillilerin Lübnan Ordusuna Bakışı
Emekli İsrail Genelkurmay Generali Assaf Orion, Lübnan ordusunu “itaatkar bir ordu” olarak tanımlamış ve Batılı hükümetler tarafından desteklendiğini, BM’nin ise yakıt ve gıda sağladığını belirtmiştir. İsrail “Alma” merkezinde araştırma bölüm başkanı Tal Beeri ise Lübnan ordusunun silahlarının eskimiş olduğunu ve İsrail ordusu için hiçbir tehdit oluşturmadığını söylemiştir. Bu gelişmeler yaşanırken, Lübnan’ın güney sınırlarındaki gerilim artmakta ve geçen Kasım ayındaki kırılgan ateşkesin geleceği belirsizliğini korumaktadır. Acaba Lübnan ordusu yeni bir çatışma evresine mi girecek, yoksa bu talimat sadece daha fazla saldırıyı önlemek için siyasi bir mesaj mı?