Birleşmiş Milletler’in Şok Edici Raporu; Gazze’de Soykırım Devam Ediyor
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i285744-birleşmiş_milletler’in_Şok_edici_raporu_gazze’de_soykırım_devam_ediyor
Parstoday – Birleşmiş Milletler, Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımın devam ettiğini açıkladı.
(last modified 2025-11-06T15:45:15+00:00 )
Kasım 06, 2025 17:44 Europe/Istanbul
  • Birleşmiş Milletler’in Şok Edici Raporu; Gazze’de Soykırım Devam Ediyor

Parstoday – Birleşmiş Milletler, Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımın devam ettiğini açıkladı.

Parstoday’in aktardığına göre, Birleşmiş Milletler’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları özel raportörü Francesca Albanese’in yayımladığı son raporda, Gazze şeridindeki insani durum “açık bir soykırım” olarak tanımlandı. Albanese, İsrail’in ateşkes anlaşmalarına kayıtsız kalarak Filistinlileri öldürmeye, yerlerinden etmeye ve aç bırakmaya devam ettiğini vurguladı. Rapor sadece askeri saldırıların boyutlarına değinmekle kalmıyor; cinsel şiddet kullanımı, sağlık merkezlerinin yıkımı ve binlerce Filistinlinin tutuklanması gibi konuları da içeriyor.

Albanese, ateşkes ilanından sonra 200’den fazla Filistinlinin öldüğünü belirterek, bunun İsrail’in uluslararası anlaşmalara kayıtsızlığını gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, İsrail’i destekleyen ülkeleri, bu soykırıma ortak oldukları gerekçesiyle sorumlu tutarak, bu rejime silah temini ve siyasi destek sağlamaları nedeniyle hesap vermelerini istedi.

Raporda ayrıca sağlık merkezleri ve hastanelerin kasıtlı olarak yok edilmesine değinildi. Örneğin, El-Besme Hastanesi’nin doğum bölümüne yapılan doğrudan saldırı, binlerce Filistinli ceninin yok olmasına yol açtı; uluslararası gözlemciler bunu, Filistin neslinin devamını engellemeye yönelik bir çaba olarak değerlendirdi.

Bu suçların yanı sıra, 10 binden fazla Filistinli hâlâ İsrail hapishanelerinde tutuluyor; oysa İsrailli esirler evlerine geri dönmüştür. Tutuklulara yönelik bu açık ayrımcılık, BM’nin sonlandırılması çağrısı yaptığı apartheid sisteminin bir parçası olarak görülüyor. Albanese, İsrail’in Filistinlilere karşı cinsel şiddeti bir korkutma ve işkence aracı olarak kullandığını da belirtti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de bir kez daha ateşkese bağlı kalınmasının ve işgale son verilerek Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının sağlanması için siyasi bir yol oluşturulmasının önemini vurguladı. Guterres, İsrail’in Gazze’de ateşkesi sürekli ihlal etmesine tepki göstererek, “Gazze Şeridi’nde ateşkesin devamlı ihlal edilmesinden şahsen çok endişeliyim” dedi. Ayrıca, Gazze’deki geniş çaplı yıkıma dikkat çekerek, eğitim sisteminin yeniden inşası ve temel hizmetlerin yeniden sağlanmasının önemine işaret etti.

Birleşmiş Milletler’in Filistinlilere yönelik soykırımın sürdürülmesi ve Gazze’ye devam eden saldırılar konusundaki ciddi uyarısı, bu rejimin suç niteliğini ortaya koymaktadır; çünkü ateşkes ilanından sonra bile Gazze’deki masum insanları öldürmeye devam etmektedir.

Buna rağmen, uluslararası toplumun tepkisi hâlâ zayıf ve yetersizdir. Şüphesiz, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ABD’nin yeşil ışığı olmadan sürdürmesi mümkün olamazdı. İlginçtir ki, ABD Başkanı Donald Trump, konuya ilişkin açıklamalarında bu durumu kabul etmiş ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ateşkesi ihlal etmediğini savunmuştur. Trump, Gazze’deki gelişmelerle ilgili son açıklamasında, bu saldırıların kırılgan ateşkesi bozmadığını ve “İsrail’in Hamas’a karşı kendini savunma hakkı” olduğunu iddia etti. Trump ayrıca, “Hiçbir şey Gazze’deki ateşkesi tehlikeye atmayacak” demiştir.

Burada akla gelen soru şudur: Trump’a göre, İsrail’in hangi eylemi Gazze’de ateşkesi ihlal anlamına gelecektir? Açıkça, ABD Başkanı’nın bakışına göre, Hamas’ın kendini savunmak veya İsrail’in vahşi saldırılarına yanıt vermek için yapacağı en küçük eylem bile ateşkesi ihlal olarak kabul edilecektir. Bu tutum, Trump’ın İsrail’e saldırıları durdurması için herhangi bir baskı uygulamak istemediğini ve bu rejimin eylemlerini güvenlik tehdidine karşı meşru bir yanıt olarak gördüğünü göstermektedir.

Öte yandan, raporlara göre, Trump ateşkes müzakerelerinin ilk aşamalarında İsrail rejiminin anlaşmaya bağlı kalacağına dair garanti vermişti; fakat pratikte, ateşkesi ihlal etmesine rağmen İsrail’e karşı hiçbir etkili önlem almamıştır. Bu yaklaşım, ABD’nin geleneksel İsrail yanlısı politikalarıyla uyumlu olarak yorumlanmakta ve Trump yönetiminin ateşkese tarafsız bir şekilde bağlı kalmaktan çok İsrail ile stratejik çıkarlarını önceliklendirdiğini göstermektedir. Sonuç olarak, Trump’ın ateşkes ihlalleri karşısında hareketsizliği, güçsüzlükten değil, İsrail ile siyasi ve güvenlik açısından uyumdan kaynaklanmaktadır.