Darfur’un Kontrolü: Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail Ne Kazanıyor?
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i285838-darfur’un_kontrolü_birleşik_arap_emirlikleri_ve_İsrail_ne_kazanıyor
Parstoday – BAE’nin desteklediği Hemedti’nin (Muhammed Hamdan Daklu) Darfur’u ele geçirmesi, İsrail ile BAE’nin bölgesel nüfuzlarını artırma stratejisinde kilit bir halka olarak görülüyor.
(last modified 2025-11-09T02:15:49+00:00 )
Kasım 08, 2025 06:26 Europe/Istanbul
  • Darfur’un Kontrolü: Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail Ne Kazanıyor?

Parstoday – BAE’nin desteklediği Hemedti’nin (Muhammed Hamdan Daklu) Darfur’u ele geçirmesi, İsrail ile BAE’nin bölgesel nüfuzlarını artırma stratejisinde kilit bir halka olarak görülüyor.

Sudan’ın el-Faşir kenti ve Darfur Eyaletindeki gelişmeler, Kuzey Afrika ve Doğu Afrika’da güç dengelerinin yeniden şekillenmesinin bir parçası. Bu oyunda asıl aktör BAE’dir; ancak en çok kazananın kim olacağı sorusu önem kazanıyor.

El-Mayadin televizyonunun Ekim 2025 sonunda yayımladığı analizde şu ifadelere yer verildi:2025 Ekim ayının sonlarında, “Hızlı Destek Kuvvetleri” (Rapid Support Forces – RSF), komutanları Muhammed Hamdan Daklu (Hemedti)’nin emriyle el-Faşir’e girdi ve sosyal medyada büyük yankı uyandıran katliamlar gerçekleştirdi. Ardından bu güçler, Hartum’daki merkezi hükümetten bağımsız bir idare kurduklarını ilan ettiler. Bu gelişme, analistler arasında “Bu operasyonun arkasında ne var ve kim kazançlı çıkıyor?” sorularını gündeme getirdi.

Darfur Saldırısının Arka Planı

Nisan 2023’te, Sudan ordusu (merkezi hükümeti temsil eden güçler) ile RSF milisleri arasında çatışmalar patlak verdi. RSF, başlangıçta Cencevid milislerinden oluşmuş ve Darfur’da orduya destek vermek amacıyla kurulmuştu. Ancak zamanla ülke genelinde yayılıp Sudan’ın bütünlüğünü tehdit eder hale geldi.

Darfur stratejik bir bölgedir; Çad ve Libya sınırında yer alır ve kaçakçılık, silah ticareti ve Afrika’dan Avrupa’ya yasa dışı göç yollarının kavşak noktasındadır. Ayrıca altın ve doğal kaynaklar açısından zengindir. Bu nedenlerle RSF, Darfur üzerinde tam kontrol kurmayı hedefledi.

BAE’nin RSF ve Hafter’i Destekleme Nedenleri

El-Mayadin’in raporuna göre, RSF’ye en büyük destek BAE’den geldi.RSF lideri Hemedti’nin, özellikle BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed ile yakın ilişkileri bulunuyor.

Dubai, Hemedti’nin kardeşlerinin yürüttüğü altın ticaretinin finans merkezi haline geldi. Sudan altınından elde edilen gelir, uluslararası ağlar üzerinden Dubai’de toplanıyor ve yeniden yatırılıyor.

Bu nedenle BAE, RSF’ye insansız hava araçları (SİHA), silah ve lojistik destek sağladı, ayrıca Çad ve Libya’dan paralı asker temininde rol oynadı.Resmî olarak bu iddiaları reddetse de, bu destek sayesinde Hemedti Darfur’u ele geçirdi ve bölgeyi Doğu Libya’daki General Halife Hafter’in kontrol sahasıyla birleştirdi. Böylece BAE, Sudan–Libya–Mısır üçgeninde etkili bir nüfuz alanı kurdu.

BAE’nin amacı yalnızca Darfur’un doğal kaynakları değil; aynı zamanda Batı Sudan ve Kızıldeniz kıyısındaki stratejik bölgeleri kontrol altına almak ve burada kendi kontrolünde bir liman inşa etmektir.

Bu politika, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Afrika’daki nüfuzuna karşı geliştirildi; zira Türkiye, El-Burhan yönetimini destekliyor ve bölgede etkinlik kurmak istiyor.

BAE ise Libya, Sudan ve Kızıldeniz hattında etkinliğini artırarak, Basra Körfezi dışına stratejik derinlik kazanmak ve bölgesel rakiplerine karşı pazarlık gücünü yükseltmek istiyor.Bu stratejinin dikkat çekici yönü, düşük maliyetle yüksek etki sağlamasıdır; çünkü BAE doğrudan askerî müdahalede bulunmadan, paralı askerler, milisler ve yerel gruplar üzerinden hareket ediyor.

Bu yaklaşım, BAE’nin yıllardır General Hafter’e sağladığı mali, silah ve drone desteğiyle paralellik gösteriyor. Hafter de RSF’ye el-Faşir’in ele geçirilmesinde yardımcı oldu; çünkü hem Hafter hem BAE, Doğu Afrika’dan Doğu Akdeniz’e uzanan bir nüfuz hattı kurmak istiyor.

BAE ve İsrail’in Ortak Planı

BAE’nin stratejisi, İsrail’in Ortadoğu’nun siyasi haritasını yeniden şekillendirme planıyla uyumludur.İsrail’in amacı, büyük Arap ülkelerini etnik veya mezhepsel küçük devletçiklere bölerek coğrafi ve demografik tehditleri ortadan kaldırmaktır.

BAE, İsrail ile yakın ilişkiler kurmuş, ayrıca ABD ve Hindistan’la güvenlik anlaşmaları imzalamıştır.Darfur’un Sudan’dan koparılması ve Kızıldeniz kıyısının Nil Vadisi’nden ayrılması, İsrail’in bölgesel nüfuzunu artırma projesinin bir parçasıdır.

Aynı zamanda bu durum, İsrail’in Libya’nın bölünmesinde oynadığı rolü de açıklıyor.İsrail ve BAE, birlikte hareket ederek Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki varlıklarını güçlendirmeye, Türkiye’nin nüfuzunu sınırlandırmaya ve Suriye’deki rekabette avantaj sağlamaya çalışıyor.